Büyük!...
Ve fakat günümüzde benim gibi o da bu dünyada kuvvetle meçhul bir düşünür ne demiş biliyor musunuz?
Sanmam bildiğinizi!
Dünyanın bu debdebesinde…
Bu alıp vermelerinde…
Bu hinoğlu hinliklerinde…
Ne diyor şair?
'Elbet bir hinlik vardır seni sevişimde,' diyor.
Ve o genç kadın,
'Arkadaşlarıyla bahis tutuşmuş beni kandırıp kandıramayacağı, beni ayartıp kendine sevgili yapıp yapamayacağı konusunda,' diyor.
Hinlik değil de nedir bu?
Sevmeler bile hinlik doluyken…
Ve aşklar…
Ve annenin…
Ve babanın…
Ve kardeşlerin sevmeleri dahi çıkarlar üzerine kuruluyken…
Kim nereden bilsin çağlar ötesinden seslenen, günümüzde kuvvetle meçhul ki o ve ben kuvvetle meçhulüz bu dünyada…
Nazım Hikmet ve Nazım Hikmet'in mahalle bakkalı da Amerika'da kuvvetle meçhuldü…
Bizse…
Çağlar ötesinden seslenen düşünür…
Ve ben, sadece Amerika'da değil, tüm dünyada kuvvetle meçhulüz…
Onun için…
Ama şunu da söyleyeyim!
Vazgeçecek değilim yazmaktan!
Ve okumaktan…
Ve okuyarak çağlar ötesinden seslenen düşünürden haberdar olmaktan….
Ve yüz yıllar sonra, elbet benim bu kıyıda köşede kalmış yazılarımı da yüz yıllar sonra anan biri olur umudumu kaybetmeden, onun sözlerini size haykırmaktan vazgeçecek değilim.
Ve öyle çaresizim ki şu an!...
İnsan; öylesine iyi kalpli, öylesine masum…
Öylesine günahsız birini kaybederse bu dünyada…
Ne yazar?
Ne korkunç bir şey yazarak hayatta kalmaya…
Yaşamaya devam etmeye çabalamak!
İşte, ısrarla…
Her şeye rağmen neden yazmaya devam ettiğimi de öğrendiniz.
Ama yine de ara sıra…
Kimi zaman kuvvetlice diyorum ki bırakmalı yazmayı, okumayı…
Ve her şeyi...
Ne bulur insan okumakta, yazmakta?
Başka bir dünya mı?
Ölümün olmadığı bir dünya mı?
Bilmiyorum.

***

Ne demiş düşünür?
'Her insan yalnız ölür!' demiş
Ve!...
Ey insanlar!
Size söylüyorum!
Kısa bir zaman sonra siz de ben de kuvvetle meçhul olacağız bu dünyada.
Kimse inanmayacak bizim de bu dünyaya geldiğimize…
Ve bizim de onlar gibi bu dünyada yaşadığımıza...
Onlar gibi sevdiğimize, sevildiğimize…
Kimse inanmayacak!
Ve üstelik çok değil, yüz yıl sonra, kendinin ve o an gözünün gördüğü hiçbir canlının tıpkı bizim gibi bu dünyada olmayacağını bile bile.

***

Şimdi gerçekten de!...
Bir daha hiç göremeyecek miyiz biz, bugün kaybettiğimiz o insanı?
Buna inanmak…
Bunu kabul etmek zor!
Neden bilmiyorum, ağlamak geliyor içimden. Yalnızca ağlamak. Karanlık bir odada ağlamak…