Haftasonu Orhan Veli'nin 'Soluk benizli insanlarıyla/Siyah akar Zonguldağın deresi/ Yüz karası değil, kömür karası/ Böyle kazanılır ekmek parası?' dizesiyle anlattığı Zonguldak'taydık. Odunpazarı Kent Konseyi'nin öncülüğünde Odunpazarı Belediyesi kömürlü termik santrallerin zararlarını yerinde görmek amacıyla Zonguldak Çatalağzı'na gezi düzenledi.

NEFES ALAMAZ HALE GELDİ
Geziye demokratik kitle örgütü temsilcileri ve gazeteciler katıldı. Zonguldak'a Bolu Mengen üzerinden gittik. Bir doğa harikası olan Mengen bizleri büyüledi. Zonguldak'a ulaştığımızda 'kent çarpık yapılaşma ve kasvetli havasıyla' içimizi kararttı. Karadeniz'deki kentler hep mavi ve yeşilin birlikteliğiyle anılır. Karadeniz kentlerinin aksine Zonguldak artık 'tamamen kömür dumanından bir kara şehre' dönmüş. Zonguldak, toprağının altındaki kömürün henüz varlığının bilinmediği sıralarda bir köydü. Sazlık ve bataklık bir arazide bulunduğu için (Sazlık) manasına gelen 'Zongalık' adıyla anılırdı. Yirminci asır başında küçük bir kasabayken Cumhûriyet devrinde hızla gelişmiştir. Zongalık oldu Zonguldak. Türkiye'nin en verimli taş kömür madenlerinin yer aldığı Zonguldak'ın hayatı 'kömür ekmektir' sloganı üzerine kurulu. Çatalağzı ilçesine 'ilk kez 1946'da devlet eliyle' termik santral (ÇATES) kurulmuş. Küçük çapta elektrik üreten bu santral kullanım ömrünü bitirince 1991'de kapandı. Ardından yine devlet eliyle aynı yere yenisi yapıldı. Onu da Elsan firması satın aldı. Daha sonra özel sektör tarafından ard arda kurulan üç termik santral yüzünden kent nefes alamaz hale geldi.

SİYAH KİREMİTLER
Bu termik santrallerde taşkömürü kullanılamıyor. Zonguldak'tan çıkarılan taşkömürleri Ereğli ve Karabük'teki demir çelik fabrikalarında kullanılıyor. Çatalağzı'ndaki termik santraller, yurtdışından kömür ithal ediyor. Bu kömürler yakılarak elektrik üretimi yapıyor. Kömürler gemilerle limana geliyor. Buradan kamyonlarla termik santrallere taşınıyor. Getirilen kömürler üstü açık şekilde termik santrallerin yanına dökülüyor. Termik santral bacalarından ve açık havada depolanan kömürlerden çıkan tozlar Çalatağzı'nı 'karaya boyuyor.' Çatılardaki 'kırmızı kiremitler siyaha dönüşmüş' durumda. Çatalağzı'ndaki Saat Kulesi'nin de kömür karasıyla bulanmış görüntüsü birilerine mesaj veriyor. Ancak o birileri 'bunu görmemekte' ısrar ediyor. Termik santralin tam karşısında bir okul var. Çocuklar santral çalışırken, 'zehir solumamak için' teneffüse çıkamıyor. Halk kapılarını, pencerelerini açamıyor. Yıkadıkları balkonların yarım saat sonra yine karardığını söylüyorlar. Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir; 'Arap çöllerindeki tozlar çamur olup, şehirlerimize yağmıyor mu? Çatalağzı'ndaki termik santrallerden çıkan toz bulutları sadece Türkiye'ye değil, Romanya'ya bile zarar veriyor. Bitkisel yaşamı yok ederek, insanların sağlığını bozuyor' diye feryat etti.


BÜROKRATLAR HALKTAN
YANA DEĞİL

Çatalağzı beldesinin Belediye Başkanı Adnan Akgün; 'Sizler termik santralle ilk defa karşılaşacaksınız. Çatalağzı laboratuvar gibi gezip ne olduğunu gözlerinizle gördünüz. Maalesef her şey Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarındaki gibi değil. Maalesef Türkiye'de yaşadığımız gerçekler bunlar. Devletin mekanizması ve bunu yönlendiren bürokratlar hiçbir zaman halktan yana olmuyor, güçten yana oluyor. Burada benim yaşam alanım var, yukarıdan adam geliyor kuruyor santrali. Herkesi zehirliyor. Nerede demokrasi ve insan hakları? bu da hava kirliliğine neden oluyor, eğer Eskişehir'de termik santral kurulursa sizin ileriki süreçte yaşayacağınız en önemli sorun kül sorunu olacak, atığı nereye toplayacaksınız bu büyük sorun' diye konuştu. Termik santrallerde deniz suyu kullanılıyor. Kullanılan sular daha sonra yine denize dökülüyor. Denize de büyük zararı oluyor. Santrallerin tam önündeki derede hiçbir canlı yaşamıyor.

'SİZLER YANMAYIN'
Santralden 'çıkan küller suyla birlikte borularla uzakta oluşturulan kül barajına' dökülüyor. Bu alan 'barajdan daha çok kül bataklığı' halinde. Eskişehir'de yapılması düşünülen termik santral için kül barajları oluşturulmayacak. Hemen arkasında bulunan kül depolama alanlarına suyla ıslatılarak atılacak. Dolduktan sonra üzerisinin kapatılacağı ifade ediliyor. Eskişehir termik santralinde Zonguldak'taki gibi ithal kömürü kullanılmayacak. Bölgeden çıkan linyit kömürleri yakılacak. Zonguldak çok yağış alıyor. Denizi de var. Buna rağmen kent kömür karası içerisinde. Bizde yapılması planlanan alanda yağış az. Gökçekaya barajından çekilen su 'termik santralde soğutma işinde kullanıldıktan sonra' nereye boşaltılacak? Porsuk'a ve yeraltı sularımıza zarar verecek mi? Santrale takılacak 'filtre gerçekten çözüm' olacak mı? Çözüm olacaksa neden Çatalağzı'nda 'yeni kurulan termik santraller etrafa zehir' saçıyor? Zonguldak'ta ve Çatalağzı'nda sohbet ettiğimiz herkes, 'Biz yandık, sizler yanmayın. Termik santralin kurulmasına asla izin vermeyin' diye uyarıda bulundu. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Odunpazarı Kent Konseyi Zonguldak'a bu geziyi düzenleyerek, 'çok doğru bir işe imza' attılar. AK Parti Anadolu bozkırında bir yeşil vaha olan Eskişehir'in 'Kara Şehir haline dönmemesi' için bu termik santral sevdasından vazgeçmeli...


****

BÜDÜŞ ADAY ADAYI OLMUYOR


21 Nisan'da Görünüm'de kaleme aldığım 'CHP'nin Muhtemel Adayları' başlıklı yazımda Eskişehir Alevi Dernekleri Platformu Başkanı Hüseyin Büdüş'ü de potansiyel adaylar içerisinde olduğunu belirtmiştim. Konuyla ilgili Büdüş önce beni telefonla aradı. Büdüş konuyla ilgili şu görüşleri dile getirdi; 'Ayhan bey geçen hafta köşenizde muhtemel CHP Milletvekili adaylığıyla ilgili değerlendirmede bulunmuştunuz. Öncelikle şahsıma gösterilen teveccüh ve nezaketten ötürü size ve bana ulaşarak telkinde bulunan uzak yakın ayırmaksızın herkese teşekkür ederim. Fakat bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek isterim. Bahse konu makamlar insana ağır sorumluluklar yükleyen ve vebal getiren önemli hizmet makamlarıdır. Bugüne kadar idarecilikten, sendika başkanlığına, dernek yöneticiliğinden, kamu hizmetlerine varana dek bir çok sivil toplum hareketleri ve kamu kurumlarında şahsıma dönük hiç bir beklenti içinde olmadan aktif olarak bulundum ve hizmet etmeye çalıştım, çalışıyorum. Ülkeme ve milletime hizmetin kutsallığına inanıyor ve maneviyatını hissediyorum.Topluma hizmet noktasında şahsımla ilgili ihtiyaç duyulan gerekli görüldüğüm her mecrada; yer, zaman ve makam mefhumu olmaksızın gücümün yettiği oranda çalışmaya hazır olduğumu belirtir, demokratik, paylaşımcı ve işbirliği içerisinde kişisel ikballerden uzak toplumsal kazanımlara dönük her zeminde insanlarımızla kucaklaşmaya devam edeceğimi söylemek isterim. Bundan sebep şahsıma dönük bir tasarruf ve telaşın içinde hiç bir zaman olmadım olmayacağım. Ancak toplumsal çıkarlar doğrultusunda kollektif bir bilinçle hareket edeceğimi ve toplumsal dinamiklerden bağımsız hiç bir yarışın içinde olmayacağımı kamuoyuna saygıyla iletmek isterim.' Büdüş bu açıklamasıyla milletvekili aday adayı olmayacağını belirtmiş. Büdüş gerçekten kendisini yetiştirmiş, donanımlı bir isim. Eskişehir ve Türkiye siyasetinde Hüseyin Büdüş gibi genç ve dinamik yeni yüzlere ihtiyaç var.

****

FOTO ŞAKA



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Cumhurbaşkanım çayımı yudumlayıp, Meral Akşener'in seçime girmemesi için yeni bir plan daha yapayım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Planına da çayına da başlatma. Senin yüzünden CEHAPE Müdüründen gol üstüne gol yiyorum.

****

FIKRA

HIRSIZ


Soyguncunun biri bir bankaya girmiş. Çekmiş silahını havaya ateş
etmiş. Herkesin yere yatmasını istemiş.
Kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş.
Tam çıkacakken oradaki bir adama sormuş:
'Beni gördün mü?'
Adam şaşkınlıkla 'Evet gördüm.' deyince çekmiş tabancasını adamı
alnından vurmuş.
Tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor.
Adama sormuş:
'Beni gördün mü?'
Adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:
'Valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü sanıyorum?..