Eskişehir'de görkemli bir anıtın açılışı yapıldı 9 Mart Cumartesi günü.
Yüzlerce, belki binlerce insan toplanmış anıtın yerleştirildiği meydanda.
İnsanlar şehrin her tarafından; belki ilçelerden, köylerden, yakın şehirlerden oraya gelmiş.
Çoluk çocuk, yaşlı genç, sağcı solcu, ilerici gerici, dinci dinsiz, inançlı inançsız orada...
Meydanda.
Yüz yıllar boyunca Eskişehir'in simgesi olacak o görkemli anıtın etrafında toplanmış insanlar.
Ulus Anıtı'nın önünde…
Önce herkes hazır ola geçip saygı duruşunda bulundu.
Çocuklar dahil!
Ellerinde Türk bayrağıyla…
Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimiz için...
Ve herkes coşkuyla İstiklal Marşını söyledi daha sonra.
Anıt da bunu anlatıyor zaten:
Birliği, beraberliği ve vatanın bölünmez bütünlüğünü!

***

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırıldı anıt.
İsmet İnönü Caddesi üzerindeki, Espark yakınındaki kavşakta, gökyüzünün maviliklerine yükselen görkemli bir anıt…
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in projesi.
'Bu anıtta hangi değerlerimizin öne çıkması gerektiğini uzun bir süre düşündüm,' diyor, Yılmaz Büyükerşen.
Kısa bir konuşma yaptı Büyükerşen.
'Yol, su, ulaşım, kanalizasyon gibi belediyecilik hizmetlerini yapmak kolay, asıl önemli olan insanların kalbine dokunacak işler yapmak!' dedi.
Böylece başarısının sırrını da gerçek bir bilim insanı cömertliğiyle paylaşmış oldu.
Geçen haftalarda ben de iyi bir köşe yazarının kaleminin ucunun insanların yüreğinin derinliklerine dokunması gerektiğini yazmıştım.
Yılmaz Büyükerşen, insanların yüreğine dokunmayı başaran nadir insanlardan; meydandaki insanlar kendisine inanılmaz bir saygı, sevgi gösterisinde bulunuyordu.
Her kesimden insanın sevgisini kazanmak kolay değildir.

***

Güzel bir kadın,
'İnsanlar gidip fotoğraf çektirdi Büyükerşen'le. Gençler koşup ona sarıldı, yanaklarından öptü onu. Ben kalabalıktan yanına gidemedim,' dedi.
'Üzülme, sen de beni öp!' dedim.
Güzel bir kadına uluorta böyle bir şey söylenmez. Siz öyle bir şey yapmayın sakın. Okumanın, yazıp çizmenin ve yüreğinde yılkı atlarının doludizgin koşturmasının bir hükmü yoktur böyle bir durumda.
Ancak insanların sevgisini kazanırsan Büyükerşen gibi…
İnsanların yüreğine dokunabilirsen…
İşte o zaman hak edersin bunu.
Ama o güzel kadın sarılıp öptü beni.
Çünkü o aydınlık yüzlü kadın benim karım.

***

Anıtta hiçbir şey unutulmamış.
'Şanlı tarihimizden kesitler…'
Osmanlı tarihi…
Sonra Cumhuriyet tarihi…
Kurtuluş savaşı…
Çanakkale, İnönü, Sakarya, Dumlupınar Savaşları…
Modern Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu…
Yeni kurumlar, kuruluşlar…
Yeni değerler…
İlim ve fen çalışmaları…
Ve gökyüzünün maviliklerinde Mustafa Kemal Atatürk!

***

Anıta bakınca insanın içi titriyor. Duygulanıyor insan.
Açılıştan sonraki gün de gittim anıtın olduğu meydana.
Karşımdan üniversiteli gençler geliyordu. Kızlı erkekli bir grup…
Tertemiz, pırıl pırıl…
Çağdaş, aydın…
Fikri hür, vicdanı hür gençler.
Gözleri anıtta…
Ta uzaktan anıta bakarak yürüyorlar anıtın bulunduğu meydana doğru.
Başları dik!
Ve yüzlerinde tatlı bir gülümseme.