'Karikatür sanatı bence çok önemli bir sanat. Neden derseniz? İnsanların sözle söyleyemediklerini bir-kaç çizgi ile çok güzel şekilde İfade ediyorlar. Aynı zamanda karikatürlerde büyük bir eleştiri de var. Büyük eleştirilerin, söylenebilecek çok büyük lafların ve uzun uzun sözlerin bir iki çizgiye sıkıştırıldığı ve ifade edilebildiği bir sanat dalı karikatür. Karikatürün bir özelliği de nerede baskı rejimi var, nerede insanlar ızdırap çekiyor, nerede felaketler var, nerede insanlar hem cinsiyetleri yönünden, hem etnik yapıları yönünden, hem siyasi düşünceleri açısından ayırıma tabi tutuluyorlarsa o ülkelerde karikatür sanatı çok gelişmiş oluyor. Çok güzel eserler çıkıyor.' Bu sözler Eskişehir'in 'Sanatçı Başkanı' Yılmaz Büyükerşen'e ait. Büyükerşen'in '34'üncü Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması Sergisi' açılışında yaptığı bu konuşma beni çocukluk yıllarıma götürdü. 1980 askeri darbe sonrasında kitaplar hep yasaklıydı. O yıllarda Gırgır Dergisi vardı. Tirajı 1 milyonun üzerindeydi. Buradaki usta karikatüristler, insanların askeri cuntaya sözle söyleyemediklerini karikatürlerle çok iyi ifade ediyorlardı. Daha sonraki yıllarda Demirel'i, Ecevit'i, Özal'ı hicveden öyle karikatürler vardı ki, o karikatüristler bugün aynı eserleri yapsa cezaevlerinde çürümeye terk edilirdi. Ne yazık ki 'İleri demokrasi getireceğim' diyenlerin yarattığı 'korku imparatorluğunda' bizler 35 yıl önceki basın özgürlüğünün çok gerisindeyiz. Büyük baskıların yaşandığı, insanların geleceğinden endişe ettiği bu dönemde ülkemizde, Büyükerşen'in dediği gibi umarım karikatür sanatı gelişir. Cesur kalemler ve çizerler ürettikleri eserlerle geleceğimizi aydınlatır. Böylece Türkiye'de 'kindar' değil 'çağdaş ve aydın' nesiller yetişir.
(NOT: Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'ndeki sergi 25 Mart'a kadar açık tutulacak.)



*******

HÜSEYİN BARADANLARI ARADAN ÇIKARSINLAR

'Hoca benim için çok saygıdeğer bir insandır. Her zaman söylerim ben Hoca'nın önünden geçmem. Hiçbir zaman ona bir saygısızlığım olmamıştır, olmaz da. Bizim hoca ile konuşacak çok şeyimiz var. Çok konumuz var... Ben Hoca'yı 1962 yıllarından bilirim. Ben çocuktum, Hoca delikanlıydı. Kumla Kızılay kampı vardı. Çadırlı kamptı. O günlerden bu günlere Hoca'yı çok yakinen bilirim. Biz onunla belediye başkanlığında tanışmadık ki. Çok eski... Daha sonra benim büyüğüm abim onun asistanı oldu, iki dönem rektörlük yaptı. Benim oda başkanlığımda bizim kutlama gecelerimize katılırdı. Çok anımız var Hoca ile.'

KENDİLERİNE YAKIN İNSANLAR

Yılmaz Büyükerşen ES TV'de Murat Taşkın ve Cihan Yıldırım'a konuk olduğu programda bu sözleri söyledi. Ataç programda; 'Hoca ve Ataç tartıştığında araya girmeyin' uyarıları yapıldığının hatırlatılması üzerine 'Eskiden Türk filmlerinde bir laf vardı. Hüseyin Baradan çekilin aradan' dedi. Ataç, 'Hüseyin Baradan'ların sayısı bu aralar hayli fazla' denildiğinde 'Tümen tümen' yanıtını verdi. Peki Ataç ile Büyükerşen'in arasına kimler giriyor? Aralarına AK Partililer girecek değil ya! Her ikisine de yakın insanlar ancak araya girebilir. Büyükerşen ve Ataç aralarını gerçekten düzeltmek istiyorlarsa kendilerine yakın olan ve tanıdıkları bu isimleri aradan çıkartırlar. Böylece bu sorun çözülmüş olur.

HÜSEYİN BARADAN KİMDİR?
Hüseyin Baradan, sinemada bazen 'kötü adam' bazen de 'arkadaş canlısı, sevimli dost' karakterlerini başarı ile canlandırmış bir sanatçıdır. 1965 yılında ilk kez başrol oynadığı 'Hüseyin Baradan-Çekilin Aradan' filminin adı yıllarca sinema severlerin diline dolandı. Adeta bir özdeyiş gibi her yerde söylenir olmuştu. Bu filmde 'Taş bebek' lakaplı Gönül Yazar ile başrol oynadı. Foto muhabirliği de yapan Hüseyin Baradan'ın kızı Yasemin Baradan Gazeteci Uğur Dündar'ın eşidir. Baradan 30 Haziran 2004 yılında vefat etti.



*******

YENİ TÜZÜK GEREĞİ İSTİFA ETMELİLER

CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç önceki gün partide yapılan yönetim kurulu toplantısında eski İl Başkanı Yunus Emre Karabulut'un meclis üyeliğinin düşürülmesi için kendisini Valiliğe şikayet ettiğini söylemiş. Dalgıç'ın kendisiyle ilgili söylediği bu sözleri toplantıyla katılanlardan öğrenen Karabulut beni telefonla aradı. Karabulut; 'Ben Dalgıç'ı Valiliğe şikayet etmedim. Etmiş olsaydım, zaten söylerdim. Ben onunla aynı durumda olan AK Parti'nin eski Mahmudiye İlçe Başkanını şikayet ettim. Ben size mevzuata göre, CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç ve CHP Odunpazarı İlçe Yöneticisi Cahide Tetik'in Belediye Meclis Üyeliklerinin düşmesi gerektiğini söyledim. Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 'İki Görevi Birlikte Yönetilmesi' konusunda '26 Eylül 2014 tarihli' yazısını gönderdim. Sizde yazdınız. Valilik gazetede çıkan bu yazıyı ihbar kabul ederek soruşturma açmış olabilir. CHP'de bu konuda zaten tüzük değişikliği yaptı. Yeni tüzük Madde 38: '...... Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi Üyeleri bu görevlerinden istifa etmedikce delegelik dışındaki görevlere aday olamazlar...' şeklindedir. 'Partinin Hukukçu Tepebaşı İlçe Başkanı' Dalgıç, bu tüzüğe uymalıdır. Ya ilçe başkanlığından ya da meclis üyeliğinden istifa etmelidir. O bunu yapmıyorsa İl Başkanı gereğini yapmalıdır. Dalgıç ve Tetik'i çağırarak, 'üç gün içinde iki görevden birisini bırakın' demelidir. Yapmıyorlarsa Dalgıç'ı 'İlçe Başkanlığından', Tetik'i de 'İlçe Yöneticiliğinden' almalıdır. Dalgıç ve Tetik iki görevi birlikte yapmaya hala devam edecekse, neden tüzük değişti? Her ikisi de 38. Maddeye göre hareket etmelidir. Üyelikleri düşürülmeden istifa etmeliler' dedi. Dalgıç ve Tetik'in meclis üyelikleri düşecek mi? Yoksa istifa mı edecekler? İl Başkanı bu konuda harekete geçecek mi? Bunu bekleyip göreceğiz...



******

NOSTALJİ

EFSANE BAŞKANDAN GÖZLEME ZİYAFETİ


21 yıl önce. Yıl: 1997. Yer: Seyitgazi. İlçede yapılan bir açılış sonrası protokol üyeleri sıcak gözlemeleri ayran eşliğinde yiyor.

TARIM BAKANI
Fotoğrafta dönemin DSP Eskişehir Milletvekilleri Necati Albay, Mahmut Erdir, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Soydaş, Seyitgazi Belediye Başkanı Süleyman Arif Ünal, DYP İl Başkanı Halis Barlas yer alıyor. Necati Albay ve Mahmut Erdir 1995-1999, 1999-2002 yıllarında iki dönem Eskişehir Milletvekilliği yaptı. Erdir 4 ay gibi kısa süre Tarım Bakanlığı yaptı. DSP onların zamanında iktidar da oldu. Ancak Ankara siyaseti yaptılar. 'Eskişehir'e yatırım getirelim' diye bir düşünceleri hiç olmadı. DSP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e bile fazla yardımcı olmadılar. İki dönem milletvekili seçilmelerine rağmen, Eskişehir adına 'hatırlanacak işler' yapmadan siyaset sahnesinden çekildiler.

ÜNAL 25 YIL BAŞKANLIK YAPTI
Orhan Soydaş 1994-1997 yıllarında Tepebaşı Belediye Başkanlığı yaptı. Tepebaşı bölgesinde sevilen bir isimdi. 1997'de Aydın Arat'ın ani vefatından sonra Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. 18 ay başkanlık yaptı. Bu sürede kendini fazla gösteremedi. 1999 yerel seçimlerinde DSP adayı. Yılmaz Büyükerşen'in karşısında ağır bir yenilgi alarak başkanlık koltuğunu bıraktı. 2004'de DYP'den Büyükşehir, 2014'de AK Parti'den Tepebaşı Belediye Başkan adayı oldu. Süleyman Arif Ünal 1984'den 2009 yılına kadar tam 25 yıl Seyitgazi Belediye Başkanlığı yaptı. 2009'da kendi isteğiyle aday olmadı. Girdiği 5 seçimi de kazanan Ünal'ın Seyitgazi'ye çok büyük hizmetleri oldu. Ünal, 25 yıl ile Eskişehir'de en uzun süreli belediye başkanlığı yapan tek isim. Türkiye'de ise üç isimden birisi…



******

FOTO ŞAKA

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer:
Cemalciğim, dün rüyamda gördüm. Yılmaz Büyükerşen Büyükşehir'e tekrar aday olmuyordu.

CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel: Utkucuğum, sen Yılmaz Hoca'nın aday olmadığını ancak rüyanda görürsün.

CHP PM Üyesi Gaye Usluer: Utku Bey, peki rüyanızda 'Prof' ünvanlı bir kadın mı Büyükşehir'e aday oluyordu?

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Vallahi Gaye hanım bu dediğinizi ne ben ne de siz rüyamızda bile göremeyiz.



*******

FIKRA

TEMEL'İN
ÖĞRETTİKLERİ


Temel oğlunun getirdiği karneye bakmış.
Sol tarafta notlar; 'Türkçe Zayıf. Matematik Zayıf. Vatandaşlık. Zayıf. Fen Bilgisi Zayıf. Müzik Zayıf.
Sağ tarafta notlar; 'Arkadaşlarla uyum Pekiyi. Hal ve Gidiş Pekiyi. Temizlik Pekiyi. Diş Koruma Pekiyi..'
'Uyyy' demiş, Temel.. 'Şu öğretmene bak. Benim öğrettiklerimin hepsi pekiyi.
Onun öğrettiklerinin hepsi zayıf!..'