Necmi Özen 6 Şubat 2014'te Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü oldu. Üç gün sonra ilimizde 4'üncü yılını dolduracak. Eskişehir İl Milli Eğitim'in son 40 yılını incelediğimde bu kadar süreyle Eskişehir'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapan yok. İlimizde bir İl Milli Eğitim Müdürünün ortalama görev süresi 22 ay. Kentimizde dört yıldır görev yapan Özen, bu ortalamanın çok üzerinde. Özen, ilk geldiğinde yandaş sendikanın güdümünde hareket ettiği için tepki toplamıştı. Ancak daha sonra bu konuda biraz dengeli hareket etti. Bunun sonucunda Eskişehir gibi bir kentte 'bu kadar yıl görev yapma başarısını' gösterdi. Eğitimcilerle ve kurumlarla diyologları iyi olan Özen, kendisi gibi düşünmeyen insanları da dinleyerek, onların sorunlarını da çözmeye çalıştı. Nabi Avcı'nın Milli Eğitim Bakanı olması avantajını da değerlendirerek, kentimize yatırımların gelmesini sağladı. O'nun döneminde kentimize '350 milyon liralık' yatırım geldi. '35 okul' yapıldı. 3600 kişilik 14 pansiyon, 17 spor salonu 8 atölye inşaa edildi. Belediyelerin bürokratik engellemeleri olmasaydı, bu sayı daha da artardı. Özen belki de önümüzdeki günlerde başka bir ile atanacak. Ancak Eskişehir'de 'iz bırakan İl Milli Eğitim Müdürü' olarak hep hatırlanacak...

******

ODUNPAZARI'NDA 'SERHAT MURAT' SESLERİ


Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit'in Kütahya'ya İl Milli Eğitim Müdürü olmasından sonra gözler onun yerine kimin geleceğine çevrildi. Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü için iki aday yarışıyor. Bunlardan birisi Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Serhat Murat. Diğeri ise Günyüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Hikmet Kara. AK Parti Sivrihisar ve Günyüzü teşkilatları Kara'yı destekliyor. Şu anda Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne vekalet eden Serhat Murat, AK Parti İnönü İlçe Başkanı Hasan Kırıkçı'nın eniştesi. Kırıkçı'nın da Murat'ın Müdür olarak atanması için parti nezdinde kulis çalışmaları yaptığı iddia ediliyor. Eğitim Bir-Sen Yönetimi, Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü için Muammer Demirkan'ı destekliyordu. Yönetmelik değişikliği sonrasında Demirkan'ın müdürlük hayali sona erdi. Sendika bundan dolayı Serhat Murat ve Hikmet Kara konusunda 'tarafsız' kaldı. Öte yandan 'Görev verilmez, alınır' paylaşımlarıyla kendince 'şov yapan' Seyitgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Nazmi Avcı'nın da son anda Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak için yoğun kulis çalışmaları içerisine girdiği öğrenildi. Hatta bu konuda Eğitim Bir-Sen yönetiminden destek istediği iddia ediliyor. Bu konuda geç kaldığı için yeterli desteği bulamadığı öne sürülüyor. Şu anda Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü için en güçlü isim Serhat Murat olarak görülüyor. Hatta atama yazısının Bakanlığa gitttiği de iddia ediliyor...

******

CUMARTESİ HİKAYESİ

'Hayır Bu Tabloyu Siz Yaptınız'
Yıl: 1937… Yer: İspanya… Guernica İspanya'da bir kasabadır… Franco, Nazi ve Faşist İtalyan kuvvetlerinin yeni uçaklarını Guernica üzerinde test etmesi için izin vermiş ve bombardıman başlamıştı…

1654 ÖLÜ
Bombardıman sonrası kasabada büyük bir katliam yaşandı. O güne kadar görülmemiş şiddette olan bombalamalar Guernica'yı yerle bir etti. O dönemde Bask Hükümeti'nden yapılan açıklamaya göre ölü sayısı en az 1654, yaralı sayısı ise 889 idi. Guernica Bombalanması'nın çoğunluğunu Alman Hava Kuvveti üstlenirken, İtalyan Hava Kuvveti'nin de yardımı olmuş ve kasaba üç gün boyunca yandı. 26 Nisan 1937'de gerçekleşen Guernica'nın bombalanması haberi kısa sürede Paris'e ulaştı. Paris'te yaşayan Picasso da memleketindeki bu olayı gazeteden öğrenmiştir. Picasso'ya göre sanatçı, insanlığın ve uygarlığın en temel değerlerinin yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bir savaşta kayıtsız kalamazdı. Bu nedenle kendi memleketi Malaga'dan yüzlerce kilometre uzaktaki Guernica'da yaşananları bir şekilde ifadeye kavuşturmalıydı. Bir şekilde anlatmalıydı savaşın yıkıcılığını, yaşanan katliamı, bombaların yaktığı ateşte yanan insanlığı. Anlatmalıydı Guernica'yı.

KÜLLERİN RENGİ KALDI
Ve bunun için Balzac'ın öyküsünün de geçtiği Rue de Grands Augustins'de kiraladığı atölyede Mayıs ayında beyazın yerine adım adım siyah ve gri tonları geçiyordu. Renksiz olacaktı Guernica. Çünkü solgun mavi ölmüştü. Geriye savaşın siyahlığı ve küllerin rengi kalmıştı. Bu sıralar İspanyol hükümeti 1937 yılında Paris'te gerçekleşecek Dünya Fuarı'nda sergilenmesi için Picasso'ya bir tablo sipariş etmiş ve sanatçı da kendisine bir resim konusu aramaktaydı.Guernica'nın bombalanmasını öğrendiğinde etkisinde kalan Picasso, duygularını resme yansıttı. İki ay kadar kısa sürede tabloyu bitirdi. Guernica, yaklaşık 3,5 metre yükseklik ve 7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlı boya ile yapılmış bir resimdir. Yağlı boyayla yapılmasına rağmen siyah, beyaz ve gri renkleri barındıran Guernica, gazete fotoğraflarına benzer bir hava yakalamış ve savaşın sebep olduğu cansızlığı vermiştir.

RESMİN GİRMESİ YASAKLANDI
Guernica tablosu günümüzde en büyük savaş karşıtı resim olarak kabul edilir. Resmin sağ ucunda, açık bir kapıyla sonlanan siyah bir duvar vardır. Ortada sırtında mızrak olan at, insaniyetin kaba kuvvet karşısında pes edişini sembolize ediyor. Boğanın yanında belli belirsiz gözüken güvercin barışı temsil ediyor ama olanlara ağlamaktan başka yapabileceği bir şey yok. Atın yanına düşmüş sürücünün kırılmış kılıcı yenilgiyi sembolize ediyor. Bazı eleştirmenler Guernica'yı 20. yüzyılın en önemli tablosu olarak görür. En ünlü savaş karşıtı tablo olduğuysa kesin. Guernica, sadece İspanya İç Savaşı'nın vahşetinin değil, modern savaşın neden olduğu ıstırabın da bir simgesi oldu. Pablo Picasso'nun başyapıtları arasında yer alan Guernica, en politik resim olarak tarihe geçmiştir. Her bir karede farklı olayın yansıtıldığı Guernica, geometrik ve izlenimci bir tablo olarak görülürken aynı zamanda kübizmin en önemli örneklerindendir. Franco hükümetin başında olduğu sürece resmin İspanya'ya girmesi yasaklanırken, eser birçok ülkede sergilenmiştir.



SAVAŞLARIN DİLİ OLDU
Resmin merkezinde acı içinde yıkılmak üzere olan, mızrakla vurulmuş bir at bulunur. Acı çeken atın üzerinde, göz şeklindeki çıplak bir ampul parlamaktadır. Atın altında bir askerin parçalanmış cesedi vardır. Asker, üzerinde çiçeklerin büyüdüğü kırılmış bir kılıç tutmaktadır. Sol tarafta yer alan büyük gözlü boğa, kucağındaki ölü çocuğa ağlayan bir kadının üzerinde durur. Atın sağ üst tarafında, bu vahşi sahnelere tanıklık ederek camdan içeri girmekte olan, korku dolu bir kadın figürü vardır. Kadın, elinde yanan bir gaz lambası taşır. Korku içindeki bir başka kadın sağdan yalpalayarak merkeze doğru ilerlemektedir. Kadın, parlayan ampule boş gözlerle bakmaktadır. Sağ uçta, dehşet içinde kollarını kaldırmış bir adam, yukarıdan ve aşağıdan ateşlerle sarılmıştır. Sanatçının resimde kullandığı semboller uluslararasıdır. Böylece tüm dünyada olan savaşların dili oluyor bu tablo adeta. Guernica'da, acı çeken insanlar ve hayvanlar ile kaos içindeki yıkılmış binalar betimlenmiştir. Katıldığı bir sergide Alman bir general Picasso'ya yaklaşır ve sorar; 'Bu tabloyu siz mi yaptınız' Picasso'da; 'Hayır, siz yaptınız' der.


*****

FOTO ŞAKA

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş:
Dündar Bey, Yılmaz Hoca'nın karşısına aday olsam, kesin seçimi kazanırım.
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: Daha dün %1 bile oy alamayan partisini kapatan birisinden dünyanın en kısa fıkrasını dinledim. Ama nedense hiç gülmedim.

******

FIKRA

ÜSTAD

Papağan almak isteyen biri, evcil hayvan dükkanına girer ve sorar, 'Papağanlar kaça?' Satıcı yanıtlar, 'Birincisinin fiyatı 1000 dolar.' Adam tekrar sorar, 'Ne biliyor ki bu kadar para ediyor?' Satıcı, '10 bin kelime bilir, 500 cümle kurabilir ve iki bilinmeyenli denklemleri çözebilir!' 'Vayyy be!' der adam, 'Peki ikincisi neler biliyor?' 'Ooo!' der satıcı, '100 bin kelime bilir, 10 binden fazla cümle kurabilir, 18 bilinmeyenli denklemleri çözer, C++ dilinde programlama yapabilir!' Adam, iyice etkilenmiştir heyecanla sorar, 'Peki ya şurada tüyleri dökülmüş yaşlı olan üçüncüsü? Bu kaç para?' Satıcı, 'O biraz pahalı, 20 bin dolar!' Adam, 'Gerçekten mi? Hem yaşlı hem tüyleri dökülmüş peki neler yapabiliyor?' diye sorar. 'Biz de bilmiyoruz bir türlü çözemedik özelliklerini' der satıcı... 'Eee kardeşim niye o kadar pahalı ki o zaman ?' 'Valla bilmiyorum' der satıcı, ama diğer ikisi ona ÜSTAD diyorlar!'