İlimizin en köklü ve en başarılı eğitim kurumlarından olan Eskişehir Anadolu Lisesi (EAL)1955 yılında kuruldu. 63 yıllık okulda Türkiye için sayısız değerler yetişti. Şu anda ilimizin yedi milletvekilinden üçü Eski adı 'Maarif Koleji' olan okuldan mezun oldu. AK Parti Milletvekilleri Nabi Avcı, Emine Nur Günay ile CHP Milletvekili Utku Çakırözer EAL mezunu. AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan ile CHP PM Üyesi Gaye Usluer, Süleyman Çakır Lisesi mezunular. CHP Milletvekili Jale Nur Süllü liseyi ABD'de okudu. MHP Milletvekili Metin Nurullah Sazak Ankara'da İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu Nevşehir'de lise eğitimlerini yaptılar. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve iki dönem AK Parti ve CHP'den Eskişehir Milletvekilliği yapan Hasan Murat Mercan ve Cemal Okan Yüksel'de bir EAL mezunu. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen eski adı Eskişehir Lisesi olan Atatürk Lisesi mezunu. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt Liseyi İstanbul Haydarpaşa ve Eskişehir Bahçelievler Lisesi'nde okudu. AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Burhan Sakallı Atatürk Endüstri Meslek Lisesi mezunu. Ülkemizde 'Önce Mülkiye Sonra Türkiye' sloganı var. Bende Eskişehir Maarif Koleji'nin yetiştirdiği çok sayıda değerler nedeniyle; 'Önce EAL Sonra Eskişehir' diyorum.
------------------------------------------------------------------------------------
NOSTALJİ
BİLET PARASINI ÖDEYEREK MAÇA GİREN BAŞKAN


Yıl 1995, 23 yıl önce. Tarihi Fotoğrafta Büyükşehir Belediye Başkanı ve Eskişehirspor Başkanı merhum Aydın Arat yanında eşi Ayfer Arat, Eskişehirspor Teknik Asbaşkanı Bekir Sıtkı Saraç, Arat'ın Özel Kalem Müdürü Şamil Özcan ile birlikte Atatürk Stadyumu girişinde maç biletini alırken görülüyor. 1994 yılında Eskişehirspor Başkanı olan Aydın Arat, 1994-1995 sezonunda Eskişehirspor'u şampiyon yaparak, 1. Lige (Süper Lig) çıkarmıştı. O yıllarda Televizyon havuz gelirleri, İddia gelirleri, yoktu. Eskişehirspor bugünkü gibi öyle büyük sponsor gelirlerine de sahip değildi. Kulübün en büyük gelir kaynağı maç hasılatlarıydı. O zaman taraftar için kombine kartlar, kapı girişlerinde turnikeler yoktu. Aydın Arat, Eskişehir'deki tüm maçlara cebinden para verip, aldığı biletle girerdi. Böylece taraftara biletsiz maça girmemeleri konusunda örnek olurdu.
--------------------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
YÖNETİCİ KONFÜÇYÜS


Konfüçyüs, Hükümdar'ın isteği üzerine bir süre için şehrin yönetiminde olmayı kabul etti. Yedi gün izledi. Yedinci gün yüksek memur Şao-Çeng'i idam ettirdi, cesedin üç gün açıkta kalmasını emretti. Öğrencileri çok şaşırdılar, yanına gittiler, sordular: 'Şao-Çeng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şimdi şehrin yönetimini aldıktan sonra ilk işiniz onu astırmak oldu. Bu yaptığınız doğru mudur? Bildiğimiz kadarıyla bu adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı...' Konfüçyüs 'yaptığımın nedenlerini size anlatayım' dedi ve anlattı: 'Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık bunların arasında değildir, daha sonra gelirler. Bu beş suç şunlardır:
Birincisi uyumsuz ve asi bir tabiatla birlikte gözü peklik; İkincisi aşağı bir hayat tarzıyla birlikte inatçılık; Üçüncüsü çenesinin kuvvetli olmasıyla birlikte yalancılık; Dördüncüsü herkesin ayıbını, kusurunu aklında tutmakla birlikte herkesle dost geçinmek; Beşincisi hak ve adalet duygusu olmamakla birlikte yaptığı haksızlıkları süslü ve parlak gerekçeler arkasına gizlemek. Şao-Çeng'de bunların beşi de vardı. Nereye gitse taraftar topluyor, hizipler yaratabiliyordu; aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına gizleyebiliyordu; zulmüyle adaleti tersine çevirebiliyordu. Aşağılıklar birleştiği zaman ortaya çok güçlü bir kötülük çıkar. Ben de şehir halkı için tasalanmak yerine bu adamı idam ettirmeyi tercih ettim.'
------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Eski Devlet Bakanı Bahattin Şeker:
Haruncuğum yatıma biniyorum, dünyayı geziyorum. Anlayacağın artık Türkiye değil, Dünya vekiliyim.
AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan: Bahattin Abi iyi ki benim yatım yok. Yoksa ben Türkiye ve Eskişehir yollarında koşarken, yatım marina da yatardı.
-----------------------------------------------------
FIKRA
ACITIYOR MU?

Adam sordu.. 'Acıtıyor mu?.'
Kadın 'Evet' dedi.. 'Biraz sert..'
Adam biraz oynattı.. 'Ya şimdi?..' 'Hala acıtıyor..'
'O zaman bir numara büyük denememiz gerek' dedi adam ve yeni bir ayakkabı kutusu açtı..