Haber şöyle:
'Eşini arkadaşıyla ilişkiye sokan müftü görevden alındı.'
Vay anasını!
***
Müftünün çocuğu olmuyor.
Olabilir.
Tıbbi yollara başvurmak, tedavi falan…
Bunlarla uğraşmıyor müftü. Eşini arkadaşıyla tanıştırıyor. İlişkide bulunmalarını sağlıyor.
Böylece bedavadan iki çocuğu oluyor müftünün.
Çocukları nüfusuna kaydettiriyor.
Burada duruyor mu müftü?
Hayır.
Hac kafilesi başkanı olarak Mekke'ye gidiyor.
Orada bir kadınla ilişkiye giriyor.
Ve kadınla nişanlanıyor.
Hacdan gelince, Mekke'deki kadınla evlenmek için, arkadaşından iki çocuk yaptırdığı karısına boşanma davası açıyor.
Dava gerekçesi, eşinin sadakatsizliği!
Kadını sadakatsizlikle suçluyor.
Kadın sadakatsiz olunca…
Koskoca müftü yalan mı söyleyecek?
Mahkeme müftüyü eşinden boşuyor.
Bitti mi?
Hayır.
Bu sırada müftü, Mekke'deki kadına da kayış atıyor.
Mekke'deki kadınla değil, bir Kuran kursundaki öğrenciyle evleniyor.
Çünkü bütün bunlar olup biterken…
Yani boşanma davası devam ederken…
Hem evli hem nişanlıyken yani, Kuran kursu öğrencisiyle ilişkiye giriyor.
Yuh!
Öyle!
Bir papaz hikayesi vardır bilir misiniz?
Bir gün bir adam geliyor papaza.
Adam ayak bileklerine çıngırak bağlamış…
Günah çıkarmak istediğini söylüyor papaza.
Papaz, günah çıkarmaya başlamadan önce, merakına yenilip soruyor adama,
'O ayak bileklerindeki çıngıraklar nedir evladım?' diye.
Adam,
'Yürürken karıncalar çıngırağın sesini duyup kaçsın, yanlışlıkla onların üzerine basmayayım diye,' diyor.
Papaz,
'Evladım, senin gibi, karıncayı dahi incitmeyen bir insanın ne günahı olabilir ki?' diyor.
'Var papaz efendi var! Günah işledim. Aşağı mahalledeki bir kızı kandırıp onunla günaha girdim.'
'Üzülme, Tanrı affeder evladım.'
'Papaz efendi ben bir günah daha işledim. Mahalle bakkalının kızıyla…'
'Üzülme evladım, Tanrı affeder.'
'Papaz efendi, komşunun karısıyla da…'
Papaz efendinin sabrı taşmış.
'Evladım, sen o çıngırakları ayak bileklerinden çıkarıp daha uygun bir yerine tak! Tanrının evinden de defolup git artık. Yoksa senin yüzünden ben de günaha gireceğim şimdi!' demiş.
Diyanet İşleri Başkanlığı da bizim müftü hakkında, 'din görevlisine yakışmayan, yüz kızartıcı tutum ve davranış' nedeniyle soruşturma açtı.
Memuriyet görevine de son verdi.
Müftü ne yaptı?
Eski müftü!
Mahkemeye başvurdu.
'Özel hayata müdahale' edildiği gerekçesiyle memuriyete devam etme talebinde bulundu…
Onun neye devam edeceği belli tabi de!...
Talebi mahkeme tarafından reddedilince, bu kez Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Anayasa Mahkemesi de reddetti müftünün talebini.
Benim kanaatimce, müftü bu işleri biliyor, sırada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var.
Hadi bakalım müftü efendi! Ya Allah ya bismillah!...
***
Bir şeyler oluyor bu adamlara ama…
Ne olduğunu anlamak hakikaten zor!...