Yeni yıla da girdik…
Bakalım neler olacak vur patlasın çal oynasın girdiğimiz şu yeni yılda.
Yılbaşı akşamı bir de yeni yıl mesajı dolaştı ortalıkta.
Tam günümüz insanının…
Günümüzün çıkarcı…
Bencil…
Gemisini yürüten kaptan…
İşini bilen…
Etliye sütlüye karışmayan…
Suya sabuna dokunmayan…
Çıkarlarına göre taraf değiştiren…
Her zaman güçlüden yana olan…
Mağdur, zayıf olana kıçını dönen insanının yeni yıldan beklentilerini yansıtan bir yeni yıl mesajı.
Size de gelmiştir mutlaka.
Bana birkaç kez geldiğine göre…
'Yeni yılınız baldan tatlı
Kelebek gibi kanatlı
Katlı, yatlı
Haftada üç gün ızgara kabaklı
Ama birkaç gün de şaraplı
Geçen yıldan havalı
Kışın kayakta
Yazın plajda
Seyahati bol
Geri dönmesi zor
Geliri giderinden fazla
Dolu dolu sazla, cazla
Streslere kapalı
Uçuşlarınız milli
Etekleriniz zilli
Tek derdiniz çok gülmekten bayılmak
Para saymaktan yorulmak olsun
Yeni yılınız kutlu olsun.'
***
Güler misin ağlar mısın!...
Bizim gibi sıradan…
Yazdan yaza bir hafta deniz tatili lüks sayılan…
Pazardaki kuru soğanın fiyatından ekonomisi sarsılan insanlara söver gibi bir yeni yıl mesajı!
'Uçuşlarınız milli
Etekleriniz zilli
Tek derdiniz çok gülmekten bayılmak
Para saymaktan yorulmak olsun
Yeni yılınız kutlu olsun.'
Öyle olsun bakalım.
Şimdi sana,
'Seni zilli seni!' diyecek değiliz.
Mine G. Kırıkkanat'a da soruşturma açıldı, halkın bir kısmını aşağılamaktan.
Diyeceğimiz sadece şu:
'Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız
Bir elinde ayna
Umurunda mı dünya.'
***
Umurunda değil tabi, yirmi birinci yüzyılda raydan çıkıp devrilen, kafa kafaya çarpışan trenlerde onlarca insanın ölmesi…
Yüzlerce insanın yaralanması!...
Önüne geçilemeyen kadın cinayetlerinde her yıl yüzlerce kadının katledilmesi!…
İş kazalarında insanların hayatını kaybetmesi!...
Şairlerin Ölümle tehdit edilmesi!…
Sabahın erken saatlerinde sanatçıların polis eşliğinde mahkemeye götürülmesi
Hiçbir şey umurunda değil!
Hiç!
***
Ne diyelim!
Allah neşenizi artırsın!