Murat Atılgan Ortaokulu Müdürü Celal İrtekin'in İkieylül Ortakokulu Müdürü olduğunu daha önce yazmıştım.

SÖZDE EMEKLİ OLACAKTI
İrtekin'in yerine Vali Bekir Şahin Tütüncü'nün eşi Hikmet Tütüncü okulun yeni müdürü oldu. Hikmet Tütüncü Türkçe Öğretmenidir. Üç yıl önce kadrosu Murat Atılgan Ortaokula'na Müdür Yardımcısı olarak geldi. Ancak bu okulda hiç çalışmadı. Havacılar İlkokulu'na Müdür olarak görevlendirildi. 'Şartları tutmadığı halde' üç yıl bu okulda müdürlük yaptı. Havacılar İlkokulu geçtiğimiz yaz kapandı. Hikmet Tütüncü kadrosunun olduğu Murat Atılgan Ortaokulu'na döndü. Ancak, 'Ocak 2018'de emekli olacağım' diye sürekli izin ve rapor aldı. Herkes onun emekli olmasını bekliyordu. İrtekin, İkieylül'e Müdür olunca, 'Emekli olacağım' diyen Hikmet Hanım ani bir görevlendirme ile Murat Atılgan Ortaokulu'nun Müdürü yapıldı.

VALİ ÇAKACAK
ARAŞTIRMALI

Son süreçte aldığı izin ve raporlarla gününü tamamlamaya çalışan ve Murat Atılgan Ortaokulu'na bugüne kadar hiçbir hizmeti olmayan Hikmet Tütüncü'nün müdürlüğü eğitim camiasında tepkilere neden oldu. Bu konuyla ilgili beni arayan eğitimciler; 'Hikmet Hanım, Vali Yardımcısının eşi olmasaydı Murat Atılgan'a hiç müdür yapılır mıydı? Tütüncü, Türkçe Öğretmeni olduğu için şartları tutmadığı halde Havacılar İlkokulu'nda nasıl üç yıl okul müdürlüğü yaptı? Kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde yaptığı bu görevden dolayı aldığı ücretlerin geri alınması gerekmiyor mu? Kanun ve Yönetmelikler Vali Yardımcısı eşlerine başka türlü mü işliyor?' diye tepki gösterdi. Umarım Vali Özdemir Çakacak, Hikmet Tütüncü'nün üç yıl önce Havacılar İlkokulu'na neden ve nasıl müdür olarak görevlendirildiğini araştırır.


******

BAKANLIK MI BÜYÜKŞEHİR Mİ?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan önceki gün Alpu İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Alpu'da da coşkuyla karşılanan Karacan; 'Ülkemiz AK Parti'mizin yapmış olduğu büyük yatırımlar ile eğitimden sağlığa, ulaşımdan teşviklere kadar açtığı yol doğrultusunda şehirlerimizin ve ilçelerimizin de kalkındırmasını kolaylaştırıyoruz' dedi. Konuşmasının ardından tek tek üyelerin ve Alpu'ya bağlı muhtarların dertlerini dinleyen Karacan anında yaptığı telefon görüşmeleriyle de sorunlara çözümler buldu. Mütevazi kişliği ve çalışkanlığı ile öne çıkan Harun Karacan artık siyasette de ustalaşmaya başladı. Karacan sadece dört yıldır siyaset yapıyor. Bu dört yıl içerisinde Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı, Eskişehir Milletvekilliği, Ekonomik İşleri Başkan Yardımcılığı, MKYK Üyeliği ve en sonunda Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Karacan şu anda partinin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın Yardımcısı. O'nun bir yapmadığı Bakanlık ve Genel Başkanlık kaldı. Zaten ilk kabine değişikliğinde Bakan olması muhtemel isimlerin başında geliyor. Mesala Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Karacan'a çok yakışır. Karacan'n siyasetteki yükselişinde bundan sonrakı durağı bakalım ne olacak? 'Bakanlık mı yoksa Büyükşehir Belediye Başkanlığı mı?' Bunu bekleyip göreceğiz...

******

DERS DEFTERLERi
NASIL iMZALANDI?


16 Ocak'ta Görünüm'de kaleme aldığım 'Soru Kampı Tatili(!)' başlıklı yazımda İlimizdeki bazı özel okulların yarı yıl tatiline girmesine daha bir hafta olmasına rağmen son sınıf öğrencilerini 'Soru Kampı' adı altında Antalya yöresindeki otellere götürdükleri belirtmiştim.

ÇOCUKLARI ÜZDÜLER
Bu kamp ile ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğüne sorular yöneltip, Valilik ve Kaymakamlıklardan bu olaya el atmalarını istemiştim.Ancak tüm uyarılarımıza rağmen bazı özel okullar tatil başlamadan günler önce öğrencilerini 'Soru Kampı' adı altında tatile götürdü. Milli Eğitim yetkililerinden de bir açıklama gelmedi. Eğitim öğretim devam ederken yasa ve yönetmeliklere tamamen aykırı olan bu harekete Milli Eğitim ve Kaymakamlıkların nasıl onay verdiğini merak ediyoruz. Erken tatil kampına bazı öğrenciler istenilen yüksek ücret nedeniyle gidemedi. Bu çocuklar hem eğitim öğretimden geri kaldı hem de üzüldüler. Bu durum bazı soruları da beraberinde getiriyor.

NASIL İKNA EDİLDİLER?
Eğitim öğretimin başlangıç ve tatil tarihleri, gün sayısı belli olmasına rağmen bu okullar nasıl tatile girdiler? Kampa gitmeyen öğrenciler evlerinde olduklarına göre devamsız olarak yazıldı mı? Kampa götürülmeyen öğretmenler ders saatlerinde ne yaptılar? Bu tarihlerde ders defterleri nasıl imzalandı? Derslerin konusu bölümüne ne yazıldı? Milli Eğitim Müdürleri, eğitim öğretim sürerken hafta içi bu tatile(!) onay vermeye nasıl ikna edildi? Eğitim öğretim sadece bazı derslerden ve soru çözmekten ibaret midir? Bazı derslerin dışında kalan dersler; ders olarak sayılmıyor mu? Erken tatil nedeniyle işlenmeyen dersler nasıl telafi edilecek? Sözde dini içerikli gibi görünen ama ahlak dışı içerikleri ile dağıtılan kitaplar, erkenden tatile keyfi olarak çıkabilen okullar gibi örnekler Eskişehir Milli Eğitim Yönetiminin ne halde olduğunu gösteriyor...

******

NOSTALJİ

Büyükerşen'e
Liyakat Nişanı


Tarih: 20 Eylül 1991. 27 yıl önce Avusturya Ankara Büyükelçisi Dr. Friedrich Zanetti Avusturya Hükümetinin 'Bilim Kültür ve Sanatta Birinci Derece Liyakat Nişanı'nı Dönemin Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'e takdim ediyor. Zanetti törende yaptığı konuşmada Avusturya Nişanının Rektör Büyükerşen'e verilmesine, onun hem uluslararası akademik ve bilimsel alanlardaki başarısının, hem de televizyondaki Almanca kursunun oluşması ve yürürlüğe konulmasındaki büyük emek ve desteğin neden olduğunu söyledi. O yıllarda Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen'in önderliğinde TRT'nin Açık Öğretim programı çerçevesinde yayınlanmak üzere bir Almanca televizyon dil kursu oluşturulmuştu. 20 bölümden oluşan bu dil kursunun en önemli özelliklerinden biri Türklerin Almanca öğrenmesinde karşılaşılan zorlukları göz önüne alarak hazırlanmış olmasıydı. Büyükerşen Liyakat Nişanı takdim töreninde yaptığı konuşmada, Avusturya makamlarına ve bu anıyı yazana teşekkür ederek, kendisine layık görülen Nişanı üniversitenin ve özellikle bilimsel işbirliğinin sonucunda ortaya çıkan televizyon kursuna emeği geçen tüm kuruluş ve personel adına aldığını belirtmişti…

*****

FOTO ŞAKA

Vali Özdemir Çakacak:
Bizim Vali Yardımcımızın eşini üç yıl önce yönetmeliklere aykırı şekilde okul müdürü yapmışsınız.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen: Vali Yardımcımızın eşine kıyak yapmayacaksak başka kime yapacağız?
Vali Özdemir Çakacak: Yaptığın bu kıyakçılığın sonu yarın sana ayakçılık olur mu bilmem ama, kesin kızak olur!...

******

FIKRA

GECENİN ÜÇÜ

Komşum gecenin üçünde geldi kapımı çaldı.
Düşünebiliyor musunuz? Gecenin üçü.
Ve komşunuz kapınızı bangır bangır çalıyor.
Neyse ki ben daha yatmamıştım ve trompet çalışıyordum.