2014 yılında düşük puanlar verilerek yöneticilik görevleri üstlerinden alınan Türk Eğitim-Sen üyesi eğitimciler Süleyman Ercan Karakaya, Harun Sever, Erol Ülker yargıya başvurmuştu. Mahkeme değerlendirme sonucunda düşük puan verilerek, görev sürelerinin uzatılmaması kararlarını iptal edilmişti. Bu mahkeme kararlarını dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ile Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürleri uygulamadı. Üç eğitimci bunun üzerine mahkeme kararlarıyla iptaline karar verilmesine rağmen, 'mahkeme kararlarını uygulamadıkları veya eksik uygulayarak yargı kararlarının etkisizleştirilmesine sebep oldukları nedeni ile' Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurularında, Valilik tarafından, soruşturma izni verilmedi. Bunun üzerine üç eğitimci Bölge İdare Mahkemesinde dava açtılar. Mahkeme Kararlarında '...Ön inceleme raporu ve eki belgeler birlikte değerlendirildiğinde, müşteki hakkındaki yargı kararlarının gereği gibi uygulanmamak suretiyle etkisizleştirildiği konusunda Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmasını gerektirecek derecede yeterli şüphe oluşturacak bilgi ve belgenin mevcut olduğu sonucuna varılmıştır' denildi. Bu kararla Cumhuriyet Başsavcılığına soruşturma izni çıkmış oldu. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının yargı kararlarını gereği gibi uygulamayan dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, dönemin Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, dönemin Tepebaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülen Üzmez, Şube Müdürleri Serhat Murat, Ahmet Melik Gül, Yaşar Temur, Ali Şahin Yıldız, Öğretmenler Murtaza Bolat, İlhan Mete Koç, Buket Kurt ve Haydar Turan hakkında soruşturma açması bekleniliyor. Eğitimde yargının aldığı kararları hiçe sayanlar önümüzdeki süreçte adliye koridorlarını bol bol aşındıracak gibi gözüküyor...
---------------------------------------------
SÖYLEM DEĞİL EYLEM ADAMI NADİR KÜPELİ

'EOSB olarak, sanayicimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağı sorununu, bunun çözümüne yönelik projelerimizi anlattık Sayın Bakana, projemiz Türkiye'mize örnek bir proje olacak. Yönetimin OSB'de olduğu, müfredatın OSB tarafından belirleneceği yerel ihtiyaca yönelik çözümler üreten ve insan kaynağı yetiştirecek bir misyonu olacak. Meslek Lisesi, memleket meselesidir. Bakanımız önerilerimize tamamen destek vereceğini söyledi, yakın zamanda Bakanlık heyetimiz OSB'de olacak ve çeşitli incelemeler ile görüşmelerde bulunacağız, sonrasında başka bir örneği olmayan, Türkiye'de ilk olacak Meslek Lisesinin protokolünü imzalayacağız.'

TÜRKİYE'DE BİR İLK
Bu sözler Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli'ye aitti. Küpeli 9 Eylül 2018'de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'u ziyaretinde bu sözleri söyledi. Bu ziyaretten 8,5 ay sonra geçtiğimiz Perşembe günü Nadir Küpeli Türkiye'de ilk olan projenin temelini attı. Böylece söylem değil, gerçek bir eylem adamı olduğunu ortaya koydu. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin ilk etap temel atma töreninin açılış konuşmasını gerçekleştiren EOSB Başkanı Nadir Küpeli; 'Sanayimizin gelişmesi, büyümesi ve bunu sürdürülebilir olarak gerçekleştirebilmesi ancak nitelikli işgücünün katkılarıyla olabilir. Bu yatırımla amacımız; kalkınma hedefimize katkıda bulunmaktır. 2019-2020 öğrenim döneminde eğitime başlayacak lise; 600 metrekare sınıf, 400 metrekare atölye ve 96 öğrenci kapasitesi ile bu yıl sadece makine teknolojisi alanında bilgisayarlı makine imalatları dalında (CNC) öğrenciye eğitim verecek' dedi.

İHTİYAÇLARA GÖRE
65 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek ana okul binasının yaklaşık 15 bin metrekare ile hizmet vereceğini ifade eden Küpeli, şunları söyledi: 'Okulumuz 900 öğrenci kapasiteli olacak. Bölümler, tüm sanayicilerimizle yaptığımız anket sonuçlarına göre belirlendi. İlk aşamada 4 dal ile öğrenci alımına başlanacak. Bu dallar Makine Teknolojileri, Metal Teknolojileri, Elektrik Elektronik Teknolojileri, Plastik Teknolojileri. Yapacağımız okulda ulaşım, yemek giderleri tarafımızca karşılanacak, ayrıca başarılı öğrencilere burs, çevre ilçelerden gelecek başarılı öğrenciler için yurt imkanı da olacak.' EOSB'nin bu projesiyle olması gereken olacak. Öğrenciler 'sanayinin ihtiyaçlarına göre' yetiştirilecek. Eskişehir OSB'si nitelikli insan gücüne kavuşmuş olacak. Türkiye'de 'bir ilk olan bu projeyi hayata geçirdikleri için başta Nadir Küpeli olmak üzere' tüm EOSB Yönetimini kutluyorum...
-------------------------------------
İLK VE SON AŞKI

Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Osman Anıl, okulun bu yıl yaptığı ve 13 yıl önce görevde bulunduğu sırada başka okulda (Turgut Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisese) yapılan robotlarla çektirdiği fotoğrafı; 'İlk ve son aşkım' diye paylaştı.

DÜNYA BİRİNCİLİĞİ
Anıl 1999 yılı Kasım ayında Artvin Murgul Endüstri Meslek Lisesi Müdürlüğü'nden İlimiz Türk Telekom Anadolu Teknik Lisesine müdür olarak atandı. 4 yıl içerisinde E-okul sisteminin kurulması uygulaması konularında çalışmalar yaparak Milli Eğitim Bakanlığına sundu. 2004 yılında başlayan AB projelerine başvuruda bulunan okulun 4 projesi kabul edildi. Bu okulda başarılı çalışmaları ile göz dolduran Anıl 2004 yılında Turgut Reis Endüstri Meslek Lisesinde göreve başladı. Burada 'robot çalışmalarıyla' ses getirdi. Bu robot sevdası Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni 'zirveye taşıyarak Dünya Birinciliğini' getirdi. Anıl, 2014 Eylül'ünden itibaren 'ilimizin lokomotif okullarından ve ülkemizin sayılı üç meslek Lisesinde birisi' olan Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapıyor.

MÜDÜRLÜĞÜ BIRAKACAK
O göreve geldiğin günden bugüne okul her yıl uluslararası robot yarışmalarına katılarak değişik dereceler aldı. 2019 yılında yapılan yarışmalarda; Dünya 1.inciliği ve 3.cülüğü alarak 'Mesleki Eğitim Sevdasını' zirveye taşıdı. 24 yıldır okul müdürlüğü yapan Anıl, '12 Teşekkür, 6 Takdir, 1 Aylıkla ödül belgesi' var. Bunlara '3 Başarı, 1 Üstün Başarı belgesi ve 1 ödül olmak üzere 24 yılda 22 ödül alarak' başarısının tesadüf olmadığını ispatladı. Aynı zamanda 'İş Güvenliği Uzmanlığı, Periyodik Kontrol UzmanlığI, Mesleki ve Teknik Eğitim Kalite Tektikçisi unvanları' da olan Anıl eğitim yılı sonunda okul müdürlüğünü bırakacak. İl Milli Eğitim'de vasıflarına uygun başka görevde çalışarak, kentimize katkı sunmaya devam edecek. Çalıştığı 'her kurumda fark yaratan' Anıl'a yeni alacağı görevlerde başarı diliyorum...
-----------------------------------------------
NOSTALJİ
'NESİN' DİYE ÇAĞIRINCA KENDİME GELEYİM İSTEDİM

Yıl 1993. 26 yıl önce Türk mizah yazarı Aziz Nesin Eskişehir'e geliyor.

GAZETE ÇIKARMAK İSTİYORDU
Tarihi Fotoğrafta Aziz Nesin, Dönemin Eskişehir Belediye Başkanı merhum Selami Vardar, Belediye Başkan Yardımcısı Abdülkadir Adar, CHP eski Milletvekili Murat Kahyaoğlu ve bugünün Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Azmi Kerman ile birlikte görülüyor. 2 Temmuz 1993'te Sivas Katliamında canını zor kurtaran Aziz Nesin, 2 yıl sonra 6 Temmuz 1995'te söyleşi ve imza günü için gittiği Çeşme Alaçatı'da 80 yaşında vefat etti. Büyük mizah ustası hayata veda ederken insanlığa öykü, fıkra, roman, anı, gezi notları, oyun ve şiir kitaplarını bıraktı.

'KENDİME GELEYİM İSTEDİM'
Aziz Nesin neden Nesin soyadı aldığını yıllar önce şöyle anlatmıştı; '1934 yılında Soyadı Kanunu çıktı, her Türk kendine bir soyadı alacaktı. Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri 'eli açık', dünyanın en korkakları 'yürekli', dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar. Bir mektup yazabilecek zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'Çevikel' soyadını almıştı. Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle Türklüğü karışık olanlar ırkçılığı anlatan soyadlarını kapışıyorlardı. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime 'Nesin' soyadını aldım. Herkes 'Nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.'
---------------------------------------
FIKRA
SİLİKON

Öğretmen sınıfta madenleri ve ne kadar değerli olduklarını anlatıyormuş.
Dersin bitiminde çocuklara sormuş:
-'Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?'
Önce David cevap vermiş: 'Platin, öğretmenim. Onunla kendime bir Porsche alırdım.'
Ardından Mike cevaplamiş: 'Altın, öğretmenim. Altınlarımla kendime son model bir Cadillac alırdım.' En son Küçük Joe yanıtlamış: 'Silikon, öğretmenim. Ablamda iki tane var, kapının önündeki arabaları hayal bile edemezsiniz!…'