Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen 31 Mart yerel seçimleri öncesinde kırsalda yaşayan insanların refahını arttırmak için hazırlağı projeleri hayata geçirdi. Bugüne kadar üreticiye '200 bin dut fidanı, 2 buçuk milyondan fazla marul fidesi, 765 bin domates fidesi ve 50 manda hibesi' yapıldı. Halk Süt Projesiyle süt üretisine büyük destek verildi. Yılmaz Hoca'nın bu hizmetlerini birileri seçim yatırımı olarak nitelendirdi. Ancak Yılmaz Hoca seçimden sonrada desteklerini sürdürerek, bu hizmetleri için dudak bükenleri bir kez daha yanılttı. Seçimden sonra da domates fidesi dağıtımlarını sürdüren Büyükerşen, Kırsal Kalkınmayı Destekleme Projeleri kapsamında Seyitgazi'deki üreticilere ile 25 bin lavanta fidesi dağıttı. Törende konuşan Başkan Yılmaz Büyükerşen, 'Seçimden önce söz verdiğimiz gibi zor günlerden geçen üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz' dedi. Büyükerşen kırsala hizmet etmekte, üreticiye destek vermekte son derece kararlı. O'nun için seçim bitti ama üreticiye destek bitmedi.
Atatürk'ün 'Milletin Efendisi' olarak gösterdiği Türk çiftçisi iktidarın yanlış politikaları yüzünden ne yazık ki 'Çilenin Efendisi' oldu. Büyükerşen sayesinde önümüzdeki süreçte Eskişehir Köylüsü 'çilenin değil, milletin efendisi' olacak...

--------------------------------------------------
ESKİŞEHİR'İN 8 VE
9'UNCU VEKİLLERİ


Eskişehir'in şu anda TBMM'de 9 milletvekili var. Şimdi bana 'nereden çıktı 9, biz 24 Haziran 2018 seçimlerinde 7 milletvekili seçmedik mi?' diye soracaksınız. Evet oylarımızla ilimizden 7 milletvekilini seçip, meclise gönderdik. AK Parti'den Harun Karacan, Nabi Avcı, Emine Nur Günay, CHP'den Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İYİ Parti'den Arslan Kabukçuoğlu ve MHP'den Metin Nurullah Sazak Eskişehir milletvekili olarak bizleri temsil ediyor. Hemşerimiz olan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Ankara'dan, Aslen Emirdağlı olup, kendisini her zaman Eskişehirli olarak gören MHP Genel Başkan Yardımcısı Ulvi Ziya Yönter İstanbul'dan milletvekili seçildi. Her iki isimde Ankara'nın ya da İstanbul'un değil de Eskişehir'in vekili gibi çalışıyor. Bu iki isim sayesinde Eskişehir TBMM'de 9 vekille temsil ediliyor. Eskişehir ve Eskişehirspor ile ilgili konularda bazen ilimizden seçilen vekillerden daha fazla destek ve sorumluluk alıyorlar. Destici ve Yönter Eskişehir'in sorunlarına sahip çıktıkları için taraflı tarafsız herkes tarafından takdir görüyor. Onların da katılımıyla 9 milletvekili Eskişehir paydasında her ay bir araya gelmeli. Eskişehir'e yeni yatırımların gelmesi ve sorunların çözülmesi konusunda ortak çaba göstermeliler...
-------------------------------------
NOSTALJİ
ÇİFTELER'DE EDİP AKBAYRAM SOKAĞI

28 Yıl önce. Yıl 1991. Çifteler'in SHP'li Belediye Başkanı İsmail Özen ilçede 'Çifteler Anadolu Tarım Fuarı ve Festivali' düzenliyor. Sevilen sanatçı Edip Akbayram, festivalin açılış konuğu olarak konser veriyor. Çifteler'de bir sokağa Edip Akbayram'ın ismi veriliyor. Çifteler Belediye Başkanı İsmail Özen konser öncesi 'Edip Akbayram Sokak yazılı levha önünde' sevilen sanatçı ile fotoğraf çektiriyor. Eskişehir siyasetinin duayen ismi olan İsmail Özen, 1968-1977 yılları arasında Çifteler Belediye Başkanlığı yaptı. 1977-1980 yılları arasında CHP Eskişehir Milletvekilli idi. Özen yıllar sonra 1989-1994 yılları arasında da SHP'den Çifteler Belediye Başkanlığı yaptı. 19 Nisan Cuma günü vefat eden Özen'in mekanı cennet olsun. Eskişehir ve Çiftelerliler onun hizmetlerini asla unutmayacak...
-------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
LOKANTADA İLK YEMEK

Süreyya Ağaoğlu, Türkiye'nin ilk kadın avukatıdır. 1924-25 ders yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Ankara'ya ailesinin yanına döner. Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı'nda staja başlar.. İlk günlerin heyecanı geçince, bir sorunla karşılaşırlar: Öğle yemeği işini nasıl çözeceklerdir? Evlerine gidemezler, evleri bakanlığa çok uzaktır. Lokantaya da gidemezler.. Aslında o zamanlar Ankara'da yemek yenebilecek bir lokanta, İstanbul Lokantası vardır. Fakat bir sorun vardır: Sadece milletvekillerinin yemek yediği bu lokantada, kadınların yemek yediği görülmüş şey değildir.. Türkiye'nin, bu ilk kadın stajyer avukatları, öğle yemeklerini, bir süre için peynir ekmek yiyerek geçiştirirler. Ama sonunda dayanamazlar.. Dönemin Basın-Yayın Genel Müdürü olan babası Ahmet Ağaoğlu'na giden Süreyya, öğle yemeklerini İstanbul Lokantası'nda yiyebilmek için izin ister. Ahmet Ağaoğlu, bunda bir sakınca görmez, onayı verir.. İki arkadaş, ertesi gün öğleyin lokantaya gider, küçük bir bölümüne geçip güzel güzel karınlarını doyurur. Ahmet Ağaoğlu'nu ve kızını tanıdıkları için kimse yüzlerine bir şey söyleyemez, ama arkalarından konuşmalar başlar. Homurdanmalar ve şikayetler yükselir. Şikayetler aynı gün, zamanın Başbakanı 'Rauf Bey'e de iletilir. Rauf Bey de Ahmet Ağaoğlu'nu arayıp durumu anlatır. Süreyya, o akşam eve döndüğünde, babasının kendisini beklediğini görür. Ahmet Bey hemen konuya girerek, 'Başbakan Rauf Bey, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu anlattı.. Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin,' der.. Süreyya çok üzülür, ama yapacağı bir şey yoktur.. Birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ahmet Ağaoğlu'na misafirliğe gelir. Sohbet edilirken, söz bu konudan açılınca, Süreyya Hanım, olayı bütün açıklığıyla Atatürk'e anlatır. Onun, kendisini anlayacağını ve destekleyeceğini düşünmektedir. Oysa, onu dinleyen Atatürk, 'Babanın da, Rauf Bey'in de hakkı var' der. Büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Süreyya Hanım, ertesi gün bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili telaşla içeri girer : 'Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş.' Süreyya şaşırır, apar topar kapının önüne çıkar. Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk, onu görünce, 'Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor' der. Süreyya Hanım hem şaşkın hem sevinçlidir. O bindikten sonra hareket eden otomobil İstanbul Lokantası'nın önünden geçerken, Atatürk, birden şoföre durmasını söyler. Bozüyük milletvekili Salih Bey telaşla yanlarına gelince, Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle, ona, 'Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum, ama yarın buraya gelecek, yemeğini lokantada yiyecek' der. Süreyya Hanım'ın şaşkınlığı daha da artar. Ne olup bittiğini, Latife Hanım, yemekte, onun kulağına eğilip, 'Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı, ama babanı senin yanında ezmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak, yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi' deyince durumu anlar.. Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, arkadaşıyla İstanbul Lokantası'na gittiğinde, birkaç milletvekili eşinin de ilk kez orada olduğunu görür. Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez.. Bu bir ilk olur... Atatürk ve Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, kadınların, tıpkı erkekler gibi, bir lokantada yemek yiyebilmesine de öncülük etmiştir...
--------------------------------
FOTO ŞAKA

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer:
Harun Bey, 31 Mart yerel seçimlerinde kent merkezinde 3-0 yine biz kazandık
AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan: Utkucuğum 'AK Parti'ye oy vermedim' diye övünenleri Eskişehir'de makam sahibi yaparsak, sonuç böyle olur.
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman: Başım ağrımaya başladı. Harun Bey, yoksa bana taş mı attı ne?
---------------------------------
FIKRA
ANLAMADIN MI ESPRİYİ?

Genel Müdür, öğle paydosunda yeni atandığı kurumun lokalinde fıkra anlatıyor, çevresindekiler kahkahalarla gülüyordu. Grupta anlatılanlara kayıtsız kalan birini farkeder ve sorar: 'Sen neden gülmüyorsun, anlamadın mı espriyi? Aldığı cevap: 'Ben sizin kurumunuzda çalışmıyorum.'