Tarih: 20 Mayıs 2012 Yer: Atatürk Spor Salonu. CHP İl Kongresi yapılıyor. Mevcut Başkan Erman Gölet 363 oy alarak İl Başkanı oluyor.

O LİSTEDEN ÇIKTI
Diğer aday Daniş Soykal ise 33 oy alarak Gölet'in çok gerisinde kalıyor. 7 yıl önce yapılan kongrede Erman Gölet Başkanlığında CHP'nin İl Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşmuştu; 'Nihat Çuhadar, Ersen Yeniceli, Aydın Ünlüce, Rıdvan Atan, Sinan Özkar, İbrahim Durgut, Yücel Yenilmez, Yüksel Akpınar, Melal Akın, Meral Bakır, Bülent Bingöl, Beysun Doğan, Erhan İnan, Nuray Mamuh, Fisun Seniş, İbrahim Serhan, Ferudun Sözeri, Fisun Sular, Mehtap Şenol ve Ali Rıza Yılmaz.' Gerçekten Erman Gölet o kadar iyi bir liste hazırlamış ki, kendisinden sonra gelen İl Başkanlarının çoğu o listeden çıktı.
Gölet, 2014 yerel seçimleri öncesinde Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı olmak için istifa edince, mevcut il yönetimi kendi içinden Nihat Çuhadar'ı İl Başkanı olarak seçti.
YILDIZLAR TOPLULUĞU
Çuhadar'dan sonra yine aynı yönetimden Rıdvan Atan İl Başkanı oldu. Daha sonra ki İl Başkanı yine aynı yönetimden çıktı. Ersen Yeniceli İl Başkanı oldu. Ondan sonra yine aynı yönetimden Sinan Özkar göreve getirildi. Özkar iki kongre üst üste kazanarak İl Başkanlığına devam etti. Gölet'ten sonra gelen dört İl Başkanı da aynı yönetimden çıktı. Demek ki Gölet parti içerisinde 'Yıldızlar Topluluğu' gibi bir yönetim oluşturmuş ki içinden dört il başkanı çıkardı. Yaklaşık beş yıldır devamlı olarak adı 'Ortak İl Başkan Adaylığı' için geçen Aydın Ünlüce'de aynı yönetimde görev yaptı. Ayrıca İl Başkanlığı yapabilecek potansiyelleri olan İbrahim Durgut, Yücel Yenilmez ve İbrahim Serhan'da yine aynı yönetimde görev aldı.

'AZ OLSUN BENİM
OLSUN' DEMEDİ
Sinan Özkar 24 Haziran seçimleri öncesinde milletvekili aday adayı olduğu için İl Başkanlığından istifa etti. Özkar'ın, Gölet gibi yıldızlar topluluğu gibi bir İl Yönetimi yoktu. O yönetimden Rabia Akman gibi 'düşük profilli bir İl Başkanı' çıkabildi. Rabia Akman ve yönetimi CHP Genel Merkezi tarafından görevden alındı. Abdülkadir Adar İl Başkanı oldru. Yedi yıl önce Erman Gölet'in yönetimi kuruluna bakıyorum. Bir de Abdülkadir Adar ve Sinan Özkar'ın yönetimlerine bakıyorum. Arada büyük bir farkın olduğunu görüyorum. Gölet 'az olsun benim olsun' dememiş. Kendisine rakip olabilecek isimleri yönetimine almış. Özkar ve Adar 'az olsun benim olsun' demiş. Kendisine rakip olabilecek isimleri listeye almamış. Şu anda CHP'nin yedi yıl önce Erman Gölet'in yönetimi gibi güçlü bir İl Yönetimine ihtiyacı var...
-------------------------------------------
YÜKSELEN KİŞİYİ AŞAĞIYA ÇEKME

'Başarıyı sahiplenen çok olur, ama başarısızlık sahipsizdir' diye bir söz vardır. Başarıya odaklı çalışan her kurumda bu böyledir. Başarı oldu mu emeği olsun ya da olmasın herkes kendisine bir pay çıkarır. Başarısızlık oldu mu herkes kaçar. Geride sadece o işte en çok emek veren kişi kalır. Başarısızlığı tek başına göğüsler. Türkiye'de yıllardır siyasette, sporda, sanatta başarılı insanlar aşağıya çekilerek, denge sağlanmak isteniyor. Bu olay, 'Yükselen Kişiyi Aşağıya Çekme Sendromu' olarak da bilinir. Olayın açıklaması da şöyle yapılır; 'Normal koşullarda sepete konulan bir yengeç sepetten rahatlıkla çıkabilirken, sepete konulan yengeç sayısı artırılınca, sepetten çıkmak isteyen yengeçler diğer yengeçler tarafından aşağıya çekilir ve böylece sepetten hiçbir yengeç çıkamaz. Böylece bu başarısızlık sayesinde sepette denge sağlanmış olur.' AK Parti ve CHP'de kongre sürece yakında başlıyor. Bu partilerde 'yengeç sepeti siyaseti yapan insanlar' kongre sürecinde son çırpınışlarını yapacak. İçlerinden yükselen kişileri aşağıya çekmek için bütün hünerlerini sergileyecekler...
-----------------------------------------------------
ZEKA TARAMASI

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Türkiye'deki bütün öğrencilere zeka taraması yapacaklarını söyledi. Selçuk'un bu sözleri ülkemizde zeka taraması yapılması gereken insanları hatırlattı. Mesala kuşların göç yoluna havalanı yapanlara mutlaka zeka testi yapılmalı. En önemli varlıkları olan çocuklarını tarikatlara emanet edenlere de yapılmalı. 9 Fen Lisesine karşılık 162 İmam-Hatip Lisesi açanlara da zeka taraması yapılmalı. Orman yangınlarını söndürme işini uçağı olmayan firmaya verenlere de yapılmalı. Geçecek araç sayısı garantili köprü, hasta garantili hastane yaptıranlar da bu testten geçmeli. Ülkede yaşanan tüm olumsuzluklardan anamuhafelet partisini sorumlu tutanlar da taramadan geçirilmeli. Doğalgaza, akaryakıta ve elektriğe fahiş zamların geldiği bir ortamda hükümetin komik ücret artış tekliflerini kabul eden sendika başkanlarına da zeka taraması yapılmalı...
----------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
YAŞLI BABA VE HAYIRLI EVLAT

Yaşlı bir baba kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş. Bir gün canı yaprak döneri çok çekmiş. Babasının isteğini fark eden oğlu, almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş. Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş. Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istediği her seferinde üzerine dökmüş, yağı sakalına damlamış. Lokantadaki insanların bakışları da pürdikkat onların üzerindeymiş. Aşağılayıcı bakışlar, alaycı tavırlar, surat ekşitmelerle arada bir yaşlı babaya bakıyorlarmış. Bir süre sonra oğlu sabır ve itina ile lokmaları babasının ağzına koymaya başlamış. Nihayet yemek bitmiş ve oğlu babasını alıp lavaboya götürmüş, elini-yüzünü iyice yıkamış, üstünü-başını silip temizlemiş, saçını-sakalını düzeltip taramış, gözlüklerini silip gözüne takmış, ardından da koluna girip dışarı çıkarmış. Lokantada bulunanların hakaretamiz bakışları hala onların üzerinde. Hiçbir bakışı umursamayan çocuğun ise yüzünde hep tebessüm varmış, babası çok sevdiği yemekten yiyip lezzet aldığı için. Yemek parasını ödeyip çıkıyorlardı ki, arkalardan yaşlı bir amca seslenmiş:
– Hey evlat, burada bir şey bıraktığını unutmadın mı? Az düşündükten sonra çocuk cevap vermiş:
– Hayır, masada bir şey bıraktığımı sanmıyorum!
Yaşlı amca:
– Hayır evlat, yanılıyorsun. Sen burada çok değerli bir şey bırakıp gidiyorsun! Şaşkınlık içinde:
– Ne bırakmışım ki amca?!
– Sen burada, her evlat için bir ders ve her baba için bir umut bırakıp da gidiyorsun!… Tam bir sessizlik hakim olmuştu salona… Herkes yaptığından, düşündüğünden utanç duyuyordu…
-----------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Eskişehirspor Başkanı Osman Taş:
Fuat Hocam ben kulübe verdiğim parayı istiyor muyum? Sende isteme.
Teknik Direktör Fuat Çapa: Korkarım Osman Başkan bırak verdiğimi almayı, üstüne benden para da ister.
-------------------------------------------
FIKRA
HER TARAF KAN OLUR

Adam elinde bir bıçak ile camiye girer: 'Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?' diye bağırır. Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar 'Ben varım' der. Bıçaklı adam amcaya, bir dakika dışarı gelir misin diyerek koluna girer camiden çıkarlar. Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip, 'Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim' der. Amca koyunu kesmeye başlar. Yaşlılık bu ya her taraf kan olur. Amca; 'Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul' der. Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır. 'İçinizde başka bir Müslüman var mı ?' Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar. İmam 'Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekat namaz kıldırmakla Müslüman mı olduk!' der...