Birkaç gün önce Eskişehir Kent Konsey'inin yılbaşı kutlamalarında Yılmaz Büyükerşen'i dinledim. Katılanların hepsi kendisini coşkuyla dinliyordu. Yılmaz Hoca Eskişehir Kent Konseyi'nin bütün çalışmalarını anlattı. Tek Tek masaya yatırılan konuları ve Kent Konsey'inin önemini vurguladı. Yılmaz Hoca sıradan bir konuşma yapmadı. Her şeyi bildiğini ve takip ettiğini gösterdi. Bu kent sahipsiz değildir dedi. Tarihe geçecek konuşmanın özeti bu…

***

Peki Kent Konseyi ailesi bu konuşmayı nasıl masaya yatırdı. Öncesi ve sonrası atılan her adım ne anlamlar ifade ediyor. Ailedeki herkesin samimiyetle el ele olduğu nokta ne? Elbette ki kirli siyasetin halkı dışlayan ve üzen çizgisi değil sanatın, estetiğin ve hepimiz biriz ve bu kent bizim söylemi tek duruş şekli.


***

Aile içi teşekkürler ve biz bu enerjiyle yola devam ediyoruz ve güçlüyüz diyen Kent Konseyi tevazuunun yanında çok sert bir duruşla sağlığımıza dokunma, kentimize dokunma, geleceğimize, sanatımıza, şiirimize, çocuklarımıza dokunma uyarılarını da daha gür bir sesle vurgusunu da yapıyordu. Yılmaz Hoca konuşurken sevgiyle dinleyen ve onaylayan herkes Kent Konseyinin kentteki güçlü duruşunu da perçinleyip o gece daha da büyüyordu.

***

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy uyardığı insanları ve zihniyeti bile kırmadan seslenirken 'bu doğru değil' diye aydın ve farklı duruşunu siyasette nezaket yazı dizilerimde Bülent Ecevit üslubu ve şiirsel dilin gücü tanımımdaki duruşla kente sesleniyor. Kucaklayıcı söylemleri, sanatın ve entelektüel duruşun kararlılığı ile durdukları yeri iyice tarif ediyor.

***

Kent Konseyinin kültür ve sanata, sağlığa, kadın haklarına, çocuklara ,çevreye verdiği önemi ülkede belki de daha önce olmamış bir bambaşka duruşla pratiğe döken, birlikte evrensel değere sahip çok özel çalışmalara imza attığımız Kent Konseyi Nuray Akçasoy başkanlığında estetik, nezaket ve dik duruşu sentezleyip bu kaliteli kente dokundurtmuyor.

Gündemdeki Termik Santral felaketini gündeme gelir gelmez işlemeye başlayıp halka doğru bilgelerle konuyu anlatan kompozisyon en çok Kent Konseyi bünyesinde oldu.

Çevre felaketi geliyorum derken sancının tarifi en yüksek sesle ve en net Kent Konseyi bünyesinde oldu.

Her şeye rağmen yaratılmak istenen ortam aklı selimin galibiyetiyle son bulacaktır.

Birkaç gün önce kentte oluşan ve devam etmesi gereken kimlikten bahsettiğimiz, Eskişehir Edebiyat Buluşmaları ve Eskişehir'in tek sanat bülteni olan benim hazırladığım 'Ve Sanat' başlığında açılan bir konuda sevgili ağabeyim, Eskişehir için büyük şans olan Ahmet Ataç da aynı üslup ve duruşla kente yakışan kimliği ortaya koymuştu. Bu ortak dil ve duruşla en üst seviyede kent bilinci tüm ülkeye örnek olacak bir sinerjiye dönüşecektir. Eskişehir'i Eskişehir yapan bu duruşun mimarlarına sevgi ve selamlarımla...