Katılımcılar, türkülerin zengin ezgileriyle dolu, duygu yüklü bir gece yaşadı.
Genç Sanatçılardan Coşkulu Performans
Konserde bağlamada Alparslan Acar, cümbüşte Servet Akpınar, ritim sazlarda ise Enes Çetinkaya ve Umutcan Açıkgöz yer aldı. Solistler Beyzanur Davulcu ve Rana Erkaragöz, Anadolu’nun dört bir yanından derlenen sevilen türküleri seslendirdi.
"Magosa Limanı", "Kerkük’ün Zindanı", "Çırpınırdın Karadeniz", "Kahveyi Kavururlar", "Kesik Çayır", "Karadır Kaşların Ferman Yazdırır" gibi eserler salonu dolduran izleyiciler tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Özellikle Servet Akpınar’ın seslendirdiği bozlaklar, dinleyicilere duygusal anlar yaşattı.
Prof. Dr. Mehmet Topal’dan Anlamlı Konuşma
Konserin sonunda söz alan Türk Ocağı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Topal, türkülerin toplumsal ve kültürel önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Gönül dünyamızı dolduran Türküler, Mehmet Kaplan’ın ifadesiyle, bizi yüzyıllar ötesinden gelen bir sevgi ve heyecanla birleştiren, kenetleyen en kuvvetli dildir. Merhum Nevzat Kösoğlu’nun ‘Birlikte türkü söyleyebildiklerimiz benim milliyetimdendir’ sözü, bu birlik hissini en güzel biçimde özetliyor.”
Topal, ayrıca Ahmet Hamdi Tanpınar ve Âşık Veysel gibi kültürümüzün önemli isimlerinden örnekler vererek, türkülerimizin derin anlam katmanlarına işaret etti.
Türkülerin Kültürel Mirasımıza Katkısı Vurgulandı
Konuşmasında, türkülerin ait oldukları coğrafyanın inançları, havası ve kokusunu taşıdığını belirten Prof. Dr. Topal, bu müziğin kökeninin Dede Korkut’un mayasıyla, Yesevî’nin hikmetleriyle beslendiğini söyledi. Türkülerin hem terkipçi hem inşacı bir yön taşıdığını belirten Topal, ecdadımızın bu sanatı gönülden gönüle bir eğitim aracı olarak kullandığını vurguladı.
Şükran Beratları Takdim Edildi
Konser, sahne alan öğrencilere şükran beratlarının takdim edilmesi ile son buldu. Gecenin sonunda izleyiciler, türkülerin birleştirici ve ruhu doyuran gücüyle salondan ayrıldı.
