Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, “Bu yıl su kısıntılarının gelmeyeceği olasılığı yüksek. Seneye Eskişehir’de diğer illerde olduğu gibi su kısıtlamasını yaşayacak. Yaşamsal bir krizin pençesindeyiz” dedi.
Eskişehir’deki su kaynaklarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, bu yıl su kısıntısının yaşanmayacağını ancak 2026’da kısıtlamaların kaçınılmaz olacağını ifade etti. Güder, su stresi yaşayan bir ülke olduğumuzu hatırlatarak çalışmaların hız kazanması gerektiğini söyledi.
KRİZİN PENÇESİNDEYİZ
Gıdanın yaşam için temel unsur olduğunu ve suyun bu noktada en kritik kaynak olduğunu vurgulayan Güder, “Bu yıl su kısıntılarının gelmeyeceği olasılığı yüksek. Seneye Eskişehir’de diğer illerde olduğu gibi su kısıtlamasını yaşayacak. Gıda yaşamın temel taşı ve biz aslında yaşamsal bir krizin pençesindeyiz. Gıdanın sürdürülebilirliği için en önemli şey su. Su olmazsa biz gıda güvenliğinden halk sağlığından ve çevresel olan işlerin hiçbirinden bahsedemeyiz. O yüzden suyun verimli kullanılması için kamu özel ve halkla hep birlikte çalışma zorunluluğu var. Su havzalarına yakın bölgede madenle ilgili çalışmaların yapılmaması lazım ya da yapılırsa eğer suyun tam teşekküllü olarak düşünülüp değerlendirilip havza bazında ona göre çalışmalar yapılmalı. ÇED dediğimiz raporunun bunlara uygun yapılması gerekiyor” diye konuştu.
SUYUMUZ YOK
Türkiye’nin su stresi yaşayan bir ülke olduğunu hatırlatan Güder, “Kişi başına düşen tüketilen su miktarı bin 300 metre küp deniliyor. Ancak bu genel ifade gerçek ifade değil. Her bölge aynı suyu kullanmıyor. Nüfus ve sanayinin yoğun olduğu Marmara Bölgesi suyu daha fazla kullanıyor. Bazı yerlerde tarım daha fazla İç Anadolu’da bunların içerisinde işte orada genel verilen bin 300 metre küplük ifade doğru değil. Coğrafik olarak bakıldığında İç Anadolu’da, Marmara’da su fakiri durumundayız. Su fakiri sınırı bindir. Bin metre küpün altındayız. Buna göre çalışmaların hız kazanması lazım. Çünkü artık suyumuz yok” dedi.
KAPALI BORU SİSTEMİ ŞART
Güder, “Bakanlık tarafından Tarımda dönüşümün yol haritası başlıklı 2026-2028 dönemi orta vadeli program açıklandı. Yapılması gereken bir sürü madde yer alıyor. Suyla ilgili sulama yatırımları önceliklendirilecek yeni finansman modelleri geliştirilecek diye bir madde var. Sadece Porsuk var kullanım suyu ve içme suyu kaynağı olarak. Başka kaynağımız yok. Çifteler Sakarıbaşı’nda bir kaynakla ilgili çalışmalar yapıldı hala sürüyor ama bu kaynağın hayata geçmesi çok zayıf. Çünkü artık çiftelerde yer altı suları kurudu baraj kurudu. Bakanlığında söylediği gibi bunun içini dolduracak somut yatırımlara ihtiyacımız var. Bunun içinde tarım en önemlisi çünkü yaklaşık yüzde 75’lere kadar tarımda kullanılıyor. Bizim artık kapalı boru sistemine geçmemiz lazım. Artık çiftçiyi karşımıza alıp birebir konuşmamız lazım. İlgili birimler bir araya gelerek aynı masada konuşmamız lazım” diye konuştu.
BARAJ YÜZDE 30.4 SEVİYESİNDE!
Önümüzdeki senelerde çiftçinin buğdaya, arpaya, mercimeğe, nohuta verecek suyu bulamayacağını söyleyen Güder şu ifadeleri kullandı: “O zaman canımız çok acıyacak. Barajımızda şu an su seviyesi yüzde 30.4. İlgili Bakanlık çiftçilere desteği artırmalı. Eskişehir’de geçtiğimiz günlerde tarım fuarı yapıldı. Elde edilen verim ne kadar faydalı oldu? Ne kadar çiftçi vardı? Hedef kitle neydi? Bunların her birini yapıyor olmak için yapmamamız lazım fayda sağlamak lazım. Metereoloji Genel Müdürlüğü yayınladığı 3 aylık tahmininde Mayıs ve Temmuz arasında Eskişehir’in bulunduğu bölge kırmızı ve kahverengiyi kapsıyor. Bu şiddetli kuraklığı gösteriyor. Bunun bir üstü siyah renk bu da olağan üstü kuraklığı gösteriyor.”
