Eskişehir'de İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları, Eskişehir Kardeşlik Platformunca 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. Reşadiye Camisi'nin önünden başlayan, Ulus Anıtı'na kadar devam eden yürüyüşe binlerce kişi katıldı.

Platform adına açıklama yapan Eskişehir İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Derneği Başkanı Mehmet Şirin Aslan, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını ifade ederek, “İşgalciler, son 2 aylık süreçte, 13 bine yakını kadın ve çocuk olmak üzere, 17 binden fazla Filistinliyi şehit etti. Hiçbir sınır gözetilmeksizin yapılan İsrail saldırıları sebebiyle şu an Gazze'de hiçbir yer güvenli değil. Camiiler, hastaneler, okullar ve sivil yerleşim yerleri siyonistlerin hedefinde. Beyaz bayrak açan siviller dahi üzerlerine ateş açılarak katlediliyor. İşgalciler, kullanılması uluslararası sözleşmelerce yasaklanmış bombaları Gazze'ye yağdırıyor.

İnsanlık tarihinde örneğine az rastlanır bir zulüm, tüm dünyanın gözleri önünde yaşanıyor.

Eskişehir'de kaza yaptı önce poz verdi sonra fenalaştı Eskişehir'de kaza yaptı önce poz verdi sonra fenalaştı

Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen işgalci İsrail hukuku tanımıyor, saldırmaya ve işgale devam ediyor. Ne yazık ki, dünyan gözleri önünde yaşanan bu zulmü durduracak somut adımlar atılmıyor.

Halkları işgalci İsrail'in zulümlerini yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto ederek ABD ve Batı dünyası yaşanan zulümleri görmezden gelerek hâlâ işgalcilere verdiği desteği sürdürüyor” dedi.

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

İslam ülkelerinin sorumluluklarını yerine getirmediklerini söyleyen Aslan, “Türkiye'yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail'in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Son olarak herkese sesleniyor ve diyoruz ki tüm dünya halkları tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir. Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün, Filistin'in ve dünyanın özgürlüğü, siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için, yapılan eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Bizler Türkiye'nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: M. ANIL AKSOY