Eskişehir'de Esnaf Sarayı çevresinde park sorunu büyüyor!
Eskişehir'de Esnaf Sarayı çevresinde park sorunu büyüyor!
İçeriği Görüntüle

Şanlıurfa’dan çalışmak için Eskişehir’e gelen mevsimlik tarım işçileri, tarlalardaki uzun mesailerin ardından çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Hem kadınlar hem de erkekler gün doğmadan tarlaya gidiyor, akşam karanlığına kadar çalışıyor. İşçilerin büyük bölümü okuma yazma bilmiyor ve yetkililerin kendilerine yardımcı olmadığını söylüyor. Yaz başından Kasım ayına kadar şehirde kalan işçiler, su, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçların karşılanamamasından şikayet ediyor.

ÇOCUKLARIMIZ ZEHİRLENDİ

İşçilerin başında duran ‘çavuş’ olarak bilinen İsa Kaynak, yaklaşık 6 aydır Eskişehir’de olduklarını belirterek yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:



“Mayıs’ın 1’inde geliyoruz Kasım ayına kadar buradayız. Devlet bizimle ilgilenmiyor. Yerimiz yok suyumuz yok barınma yerlerimiz vasat halde. Çadırda kalıyoruz çocuklarımız her gün hastalanıyor. Dün iki tane kız çocuğumuz hastalandı yoğun bakımda yatıyorlar. Odun yakmıştık dumanından zehirlendiler. Banyo lavabo ihtiyacımızı da doğru düzgün karşılayamıyoruz. Brandayla kendimiz bir şeyler yapmaya çalıştık. Elektriğimiz de yok. Akşam olunca herkes kaldığı yere girer yatar. Herkes bir arada yatıyor zaten. Gece soğukta da yatılmıyor zaten. Sosyal güvencemiz de yok. Bazısı yeşil kartla bazısı kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. 7 yaşında çocuğu çalıştırıyorlar. Bu yaştaki bir çocuğun okula gitmesi lazım. Ne işleri var burada? Polis, jandarma, il tarım gelip beni burada sıkıştırıyorlar. Çocukları okula gönder diye. Servis göndersinler bende çocukları göndereyim. Yoksa nasıl göndereyim? Çok kez talep ettik. Müdürler geldi karakol komutanları geldi konuştuk çocukların isimlerini verdim ama gelen giden yok. İşçiler günlük bin liraya çalışıyorlar. Çavuş 100 lirasını kesiyor geri 900 lira kalıyor. Paramızı da alamıyoruz. Seneye bugün çek kesiyorlar. İşçi bekler mi? Ben arabamı satacağım milletin parasını ödeyeceğim. 6, 7, 8 kaç yaşında çocuk denk gelirse tarlaya gönderiliyor.”



SOSYAL GÜVENCEMİZ YOK

Şhke Dam isimli işçi ise, “Karşılığımızı alamıyoruz. Sabahın 5’inde 6’sında geliyoruz akşam 5-6’ya kadar çalışıyoruz. 5 tane çocuğum var çadırda, okula gitmiyorlar. Ben çalışmaya geliyorum onlar orada akşama kadar aç susuz beni bekliyorlar. Çocuklarım ne halde kimse bilmiyor. Sağlık sıkıntısı yaşadığımızda yeşil kartım var gidip tedavi oluyoruz ama sonra hemen yine işe dönüyoruz. Sosyal güvencemiz yok. Su ve elektriği köyden parayla alıyoruz. Elektriğe çok fazla ihtiyacımız olmuyor. Akşam çadıra gidiyoruz ekmek açıyoruz karnımızı doyuruyoruz. Akşama kadar tarlada çalışıyoruz. Çadıra gidiyoruz orada da çalışıyoruz. Kıyafetleri soğukta elimizde yıkıyoruz. Lavabo ihtiyacımızı karşılamak için toprağı kazıyoruz. Bizim hayatımız bu” diye konuştu.

OKULA GİTMEK İSTİYORUM

13 yaşındaki Gülbahar Ay ise, “6 aydır okula gidemiyorum ama gitmek istiyorum. Burada günüm çok kötü geçiyor. Sabah kalkar kalmaz domates tarlasına geliyoruz domates topluyoruz saat 5-6’ya kadar tarladayız. Sonra çadıra gidiyoruz. Bulaşık çamaşır çadır işiyle uğraşıyoruz. Babam engelli tekerlekli sandalyede. Yapacak bir şey yok” ifadelerini kullandı.

EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI YOK

Nuriye Azbay isimli işçi, “En başında sıkıntı buraya gelmek zaten. Çocuklarla çadırda kalıyoruz. Dün gece köpekler geldi korktular. Çocuklar okula da gidemiyor 6 aydır. Para yok pul yok. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz bin liraya çalışıyoruz. Sağlıkla ilgili sıkıntı yaşadığımızda bir şey yapamıyoruz” dedi.




Muhabir: Seren Çatalçam