İzninizle bugünkü konuya girmeden önce, geçen haftayla ilgili bir teşekkür borcumu sizinle paylaşmak istiyorum.
Geçen hafta Salı günü bu köşede yayımlanan 'Karanlığı Yırtan Işıklar…' başlıklı yazım üzerine Sayın Yılmaz BÜYÜKERŞEN telefonla beni aradı ve kutladı. Özellikle yazıdaki 'Eskişehir'de Güçlenen Pırıltılar' ara başlıklı bölümü çok beğenmiş. O fırsatla kendisiyle güncel konular üzerine hoş bir telefon sohbeti yaptık.
Böylesi davranışlar insanın yüreğini ısıtıyor, şevkini artırıyor… Bu inceliği için Yılmaz Hocamıza çok teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
*****
Ben toplumsal iletişimde, 'Ayrılıkçı polemik dili değil; bileştirici bilim ve sanat dili…' kullanmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sizlerle bu doğrultudaki paylaşımlarımız sürecek.
Ve bugün takvimler 19 Mayıs 2020'yi gösterdiğine göre, konumuz bellidir…

*****
19 MAYIS ÖNEMLİDİR
19 Mayıs 1919 tarihinin 101. Yıldönümünü yaşadığımız şu günlerde, duyarlı yurttaşlar olarak bilinçlerimizi tazelemek durumundayız.
Evet, 19 Mayıs önemlidir. Çünkü:
1. 19 Mayıs 'Bağımsızlık' Yoludur…
  • O aydınlık yolun daha ilk adımlarında, 'Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir…' tespiti yapılmıştır…
  • Bu tehlikeye karşı aciz kalan baştaki hükümetin (İstanbul Hükümeti) tutumunun 'Milletimizi yok olmuş göstermekte olduğu…' açıkça ortaya konulmuştur.
  • Ve 19 Mayıs, Türk halkının yedi düvel emperyalistlere ve onların işbirlikçilerine karşı çıktığı 'bağımsızlık yolunun ilk adımıdır.'
2. 19 Mayıs 'Ulusal Birlik' Yoludur…
  • 19 Mayıs 1919'da yola çıkanların çözüm önerileri çok nettir: 'Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır…'
  • Ve o yol arkadaşları, önerdikleri yoldaki hedeflerinde çok azimli ve kararlıdırlar: 'Vatan bir bütündür, parçalanamaz…'
  • Bu bağlamda19 Mayıs yolu, 'Ulusal bağımsızlığın ancak ulusal birlikle sağlanabileceğini…' ortaya koyan çok açık bir yol haritasıdır.
  • O yol haritasındaki 'ulusal birlik' anlayışı; 'etnik ya da dinsel dogmalara değil, yurtseverlik değerlerine…' dayalıdır.
Ve o belgelerde 'millet (ulus)' denilen topluluk ise 'Vatan (Türkiye) sınırları içinde yaşayan herkestir...'
3. 19 Mayıs, 'Demokratik Devrim' Yoludur…
  • 19 Mayıs yolcuları, çıktıkları yolun 'ana yöntemini' de açıkça ortaya koymuşlardır: 'Ulusal güçleri etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak…' esas olacaktır.
  • Ve 'Ulusal iradeyi temsil etmek için, ulusal kongre…' toplanacaktır.
  • Bu demektir ki 19 Mayıs yolu, 'Bir macera yolu değil, demokratik bir devrim yoludur…'
4. 19 Mayıs, 'Demokratik Cumhuriyetin Temel Taşıdır…'
  • 19 Mayıs yolunun daha ilk adımlarında ortaya konulan 'Ulusal Bağımsızlık, Ulusal Birlik, Demokratik Devrim…' ilkeleri; 'son hedefin Demokratik Cumhuriyet olacağının…' muştularını veriyordu…
  • Bu nedenledir ki, '19 Mayıs, Demokratik Cumhuriyetin temel taşıdır…'
5. 19 Mayıs, 'ATATÜRK'ün Doğuşudur…'
  • 'Mustafa Kemal ATATÜRK', günümüz dünyasının toplum bilimcileri tarafından Che Guevera, Mahatma Gandi, Rosa Lüxemburg, Robespierre, Lenin, Mao gibi isimlerle birlikte 'Dünyanın 10 büyük devrimcisi' arasında sayılmaktadır.
Bu tarihsel olgu; 'bugün kendisini dünya lideri sananların…' ya da 'listedeki diğer bazı isimleri tepelere çıkararak, Atatürk'ü küçümseyenlerin…', kör gözlerine parmaktır.
  • Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'a kadar 'bir Osmanlı paşasıdır…'
'O'nun Türkiye ve dünya tarihine 'ATATÜRK' olarak doğuşunun tarihidir 19 Mayıs 1919…'
6. 19 Mayıs, 'Gençliktir...'
  • Atatürk'ün 'geleceği gençlere armağan/ emanet ettiği tarihtir 19 Mayıs…'
  • Atatürk'ün bu yaklaşımı, toplum bilimin 'Gençlik, toplumun dinamosudur…' diyen yaklaşımıyla örtüşmektedir.
  • Onun için ülkemizde 19 Mayıs'lar; 'Tarih, gençlik, gelecek' değerlerinin bütünlüğü içinde ve coşkuyla kutlanmıştır.
ONUN İÇİN 19 MAYISLAR ENGELLENEMEZ…
Ülkemizde 19 Mayıs kutlamaları; 1926'dan itibaren 'Gazi Günü', 1934'ten itibaren 'Atatürk Günü', 20 Haziran 1938'den itibaren 'Gençlik ve Spor Bayramı' ve 1981'den itibaren bugünkü tam adıyla '19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı' adı altında bir 'ulusal bayram' olarak kutlana gelmiştir.
Ancak AKP zihniyeti, iktidara geldiği ilk yıllardan itibaren tüm ulusal bayramlarımıza olduğu gibi, 19 Mayıs'a karşı da hazımsız davranmıştır.
Özellikle 2012 yılından itibaren 'havanın soğukluğu, vatandaşlara ve öğrencilere yük olmaması, güncel yas günleri…' gibi çeşitli bahanelerle 19 Mayıs kutlamaları da savsaklanmıştır…
Tek Adam Sisteminin oluşturulmasından sonra ise tüm ulusal bayramlarımızın içi tamamen boşaltılarak; 'tek adamdan nutuklar' biçimine dönüşmüştür…
Bu bağlamda, bu yılki 19 Mayıs'ta, 'Koronavirüs gerekçesi' ile sokağa çıkma yasağı süresinin özellikle uzatılarak bayram kutlamalarının engellenmesi, Türkiye'ye yakışmamıştır…
Virüs ortamında nasıl 'temel nutuk atma törenleri' yapılabiliyorsa, gerekli önlemler alınarak coşkulu ve anlamlı biçimde bayram kutlamaları da yapılabilir…
Gerçi iktidar ne kadar engellemeye çalışsa da halkımızın çoğunluğu 19 Mayıs'ı bir biçimde kutluyor ve kutlayacak…
Çünkü 19 Mayıs'ın temelinde 'emperyalizme ve gericiliğe karşı başkaldırı' vardır. 'Bağımsızlık ve demokrasi' umutları vardır o temelde; 'Atatürk' vardır ve toplumumuzun geleceği olan 'gençlik' vardır.
Çünkü çağdaş bir toplum olmanın mayasında 'kederde ve kıvançta birlikte olmak' yatar. Bu nedenle 'ülkemizde Koronavirüs salgınında birlikte yanan yüreklerin, 19 Mayıs'ta birlikte coşması kadar doğal bir şey yoktur…'
Ayrıca unutmayalım ki toplumsal acıların en sağlıklı panzehri bayramlardır.
Ancak son yıllarda dünyada ve ülkemizde doğal ve demokratik olmayan şeyler o kadar çoğaldı ki…
Nice sağlıklı 19 Mayıslara…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, azim ve kararlılıkla…