Yerel yönetimler pandemiyle birlikte esnaflar kadar zor durumda.
Başlıca nedenlerinden biri ise işyerleri kapalı olan işletme sahipleri belediyelere ödemeleri gereken zorunlu vergilerini ödeyememiş olması.
Bu nedenle belediyeler de ciddi gelir kaybına uğradılar.
Hükümet ödenmemiş çeşitli vergiler için yapılandırma hakkı verdi.
31 Ocak 2020 son gündü.
31 Ocak 2021 tarihine kadar uzatıldı.
Şahsi kanaatim bir veya iki ay daha uzar.
* * *
Yapılandırmalardan devlet de belediyeler de gelecek paraları bekliyor.
Belediyeler taksitle de olsa gelecek paralarla bir nebze de kendi yaralarını saracaklar.
Bahar geliyor.
Yeni iş sezonu açılacak.
2020'nin çalışma sezonu pandeminin yoğun bir şekilde yaşandığı süreç oldu…
Uygulanan sokak kısıtlamaları nedeniyle programa aldıkları hizmetlerin bazılarını hem maddi sıkıntıdan hem de salgın nedeniyle işçilerini çalıştıramadıkları için 2021 yılına kaydırmışlardı.
* * *
Aşılar geldi.
Perşembe veya cuma gününden itibaren uygulanmaya başlanacak.
Eskişehir'de belediyeler iş sezonunu nisan ayında başlatıyorlar.
Nisan ayına kadar salgının etkisi hafifler de belediyeler 2020 de gerçekleştiremedikleri yatırımlarını bu yıl tamamlarlar.
* * *
Belediyeler demişken Seyitgazi Belediyesinden de bahsetmek istiyorum.
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, CHP'nin 60 yıllık özlemine son verip Seyitgazi Belediye Başkanlığını kazandı.
Hem de rekor bir oyla.
Tepe, yüzde 52,51 oy alırken AK Partili belediye başkanı aynı zamanda rakibi Hasan Kalın ise yüzde 46,58.
Ciddi bir fark yaparak CHP'nin özlemine son vermeyi başardı.
* * *
Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe geçtiğimiz günlerde ES TV'de Meltem Karakaş Kaya ve Ali Baş'ın 'AÇIKÇA' programına konuk oldu.
31 Mart 2019'da göreve geldiğinin üzerinden 22 ay geçti.
Bu süre içerisinde ilçede neler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Neler yaptıklarını gazetemizde okumuşsunuzdur.
* * *
Benim dikkatimi çeken 22 ayda belediyenin 23 milyonluk borcunun 19 milyon lirasını ödeyerek 4 milyona düşürmüş.
Hem de ETİ Maden'den alacakları paranın tamamını ve İller Bankası'ndan gelen ödeneğin kesintili gelmesine rağmen.
Borcu hizmetleri aksatmadan, bir taraftan hizmet yaparak diğer taraftan da uyguladıkları tasarruf tedbirleri sayesinde azalttıklarını söyledi.
Kutluyorum kendisini.
Hem hizmet yapacaksın hem de ciddi borç ödeyeceksin.
Her babayiğidin harcı değil.
Hele şu pandemi sürecinde.
* * *
Demek ki ilçe halkından topladığın vergileri ve İller Bankası'ndan gelen ödeneği çarçur etmeden, gereksiz harcamalar yapmadan, ihaleyle yaptırdığı işleri malzemeden çalmadan daha ucuza yapana verirsen tasarruf edersin.
Bunu 13 bin nüfusa sahip bir ilçe belediye başkanı başardı ise borçlu olduklarından yakınan diğer ilçe belediyeleri de yapabilirler.
Veya formülünü Uğur Tepe Başkana sorabilirler!

* * * *

Eskişehir'e 450 milyon TL'lik destek
Hep, 'AK Parti Eskişehir'e ne yaptı?' diye soruyoruz.
Bu konuda İl Başkanı Zihni Çalışkan, kısa kısa cevaplar verdi ancak bunlar kimseyi tatmin etmemişti.
'Gerçekten AK Parti Eskişehir'e ne yaptıysa Allah aşkına birisi çıkıp tane tane anlatsın da biz de kamuoyu da bilgi sahibi' olsun dedik.
Nihayet bu sorunun net bir şekilde cevabı geldi.
Cevabı veren AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay'a özellikle teşekkür ediyorum.
* * *
Emine Hanım, sadece 2020 yılının ilk dokuz ayında Covid-19'un etkilerinden çalışanlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı korumak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hayata geçirilen 'Sosyal Koruma Kalkanı' ile doğrudan destek ve yardımlar Türkiye genelinde 45 Milyar TL'yi aştı. Yaklaşık 8,5 milyon haneye, 9 milyon çalışana destek, 914 bin kişiye işsizlik ödeneği verildiğini açıkladı.
* * *
Desteklerin de neler olduğunu ve ne kadar destek verildiğini de tek tek belirtmiş.
Hani sadece; '450 Milyon destek verildi' dese belki de, bazıları 'atma hocam hani nerede ve kimlere verildi' diyebilirlerdi.
Veya kafalarda bir soru işareti kalabilirdi.
Ama nerelere ne kadar destek verildiğini açıklamasıyla oluşabilecek soru işaretlerini de kaldırmış oldu.
* * *
Emine Nur Günay'ın açıklaması şöyle: 'Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın paylaştığı son verilere göre Eskişehir'de 2020 yılında Covid-19 'un hemşerilerimiz üzerindeki etkilerini en aza indirmek için 'Sosyal Koruma Kalkanı' kapsamında doğrudan destek ve yardımlar 450 Milyon TL'ye yaklaştı. Yaklaşık 66 bin hane, 104 bin çalışan, 9 binden fazla kişi ile 180 bin hane/kişiye ulaşıldı. Her hanede ortalama dört kişi olduğunu varsayarsak, en az 380 bin kişiye bu dönemde bir erişilmiş demektir. Şehir nüfusunun yüzde 40'ından fazla. Temennimiz bu sürecin bitmesi ve bu kaynakları kalıcı istihdam yaratacak yatırımlarda kullanmak ve hemşerilerimize yeni iş alanları açmak. Dinamik bir süreç içinde olduğumuz için 'Sosyal Koruma Kalkanı' çerçevesinde yardım ve destekler gelişmelere göre 2021yılında da devam edeceğini Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Hükümetimiz sosyal devlet olma yaklaşımı ile bu süreci vatandaşlarımızın en az etki ile atlatması için elinden geleni yapmaktadır. Dileğimiz bir an önce pandeminin sona ermesi ve 'yeni normal' de çarkların dönmesi. Hep birlikte bu döneme hazırlanmalı, rekabet üstünlüğümüzü hem yerel hem de küresel düzeyde göstermemiz gerekiyor.'
* * *
Pandemi nedeniyle işyerleri aylarca kapalı olan esnaf gerçekten çok zor durumda.
Yapılan destekler yeterli mi?
Yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz.
Ancak yapılan destekler küçük de olsa en azından birden çok yarası olan esnafın bir yarasını da olsa sarmasına yardımcı oluyor.
* * * *
Dün CHP İl Başkanı Recep Taşel'i ziyaret ettim.
Atatürk Akşam Lisesinden okul arkadaşım.
Aradan uzun zaman da geçse il başkanlığını kutladım.
Bir saati aşkın sohbet ettik.
Yukarı da, 'Esnaf zor durumda' diye yazdım.
Recep Taşel, işyerleri açık olan esnafları dolaştıklarını ne onlardan neler duyduğunu anlattı.
Onu da yarın yazacağım.

* * * *

Kafasına taş mı düştü ne?
Eskişehirspor Kulüp Başkanı Mustafa Akgören, İlhan Hoca ile yollarını ayırdıktan sonra yeni bir hoca arayışında olduklarını söylemişti.
Osman Cemoğlu ile birlikte ES TV'de yaptığımız spor programında ısrarla yeni hocanın Eskişehirli bir isim olmasını söyleye söyleye dilimizde tüy bitti!
* * *
Bu söylemimizi Eskişehir'de sağır sultan bile duydu bir tek Mustafa Akgören ile Eskişehirspor yönetim kurulu üyeleri duymadı!
İki gün önce yazdım.
Akgören, Adanademirspor ile yollarını ayıran Ümit Özat'a teklifte bulunmuş.
Ümit Hoca da, kibar bir dille teklifi kabul edemeyeceğini söylemiş.
* * *
Yerden göğe kadar haklı…
Ayrıldığı kulübün takımını geçen sezon TFF 1. Ligde 'Play-Offa' çıkartmış.
Süper Lig trenini son dakika da kaçırmış.
'Eskişehirspor'u küme düşürdü' diyerek tarihe geçmeyi kim ister.
Takımı bu hale 'kim getirdi?' diye sormazlar, sezon sonunda Eskişehirspor'u, 'ligde tutamadı. 2. Lige düşürdü' derler.
* * *
Dün Anadolu Gazetesinde bir haber okudum.
İçim kıpır kıpır etti.
'Hele şükür' dedim.
Haber şöyle:
Başkan Mustafa Akgören, 'Eskişehirspor camiasının çağrısına kulak vereceğiz.
Tercihimizi Eskişehirli bir teknik adamdan yana kullanmaya sıcak bakıyoruz. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla durumu bir kez daha değerlendireceğiz' demiş.
Herhalde kafasına taş mı düştü ne!
* * *
Dün duydum aslı var mı yok mu bilmiyorum.
Mustafa Akgören, Eskişehirli birkaç hoca ile görüşmüş.
Eğer doğru ise, doğru bir hamle yapmış.
Uykudayken herhalde rüyasında bu şehrin hocalarını görmüş olacak ki!
Uyanınca herhalde ilk işi onları aramak olmuş.
İnşallah doğrudur.
* * *
'Bize bizden fayda var' derler ya.
Bizden birisi dediğimiz hocalar belki bu takımı ligde tutmaya güçleri yetmeyebilir.
Ama gelecek sezon mücadele edeceğimiz 2.Ligde doğru bir yapılanma ile Eskişehirspor takımını düştüğü lige yeniden çıkarmak adına terlerinin son damlasına kadar mücadele ederler.
Çünkü onlar için maddiyat en son gelir.
Bu şehrin öz evlatları oldukları için, Eskişehirspor'un en parlak yıllarını da iyi bildikleri için bu takımın ait olduğu lige en kısa süre içerisinde tekrar çıkarmak için bırakın birkaç saat çalışmayı.
Gerekirse 24 saat çalışıp kafa yorarlar.
Yeter ki siz o imkanı onlara tanıyın.


* * *

ÖZGÜR KUŞLAR
Küçük kızın babası özgürlüklerin kısıtlı olduğu bir ülkede en ağır siyasi cezaların verildiği bir hapishane de mahkûmdu. Her hafta sonu annesiyle birlikte babasını
ziyaret için hapishaneye giderdi.
Bir ziyaretinde babasına vermek için özenerek bir resim yaptı ve yanında götürdü. Fakat kontrol esnasında yaptığı resim hapishane kurallarına göre uygun bulunmadı. Çünkü resimde çizdiği kuşların özgürlüğü temsil ettiğini düşünüyorlardı. Hapishanede özgürlük gibi düşüncelere yer yoktu. Bunun üzerine küçük kızın resmini oracıkta yırtmışlardı. Çok üzgün bir şekilde görüşmede babasına resim yaptığını ama izin vermediklerini söyledi.
Babası da;
– 'Üzülme kızım, başka bir resim yaparsın. Bu sefer resminde çizdiklerine dikkat edersin, olur mu?' dedi.
Küçük kız bir sonraki ziyaretinde babasına yeni bir resim yapıp götürdü. Bu sefer resimde kuşlar yoktu. Bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Bu sefer izin vermişlerdi.
Babası resme keyifle baktı ve sordu:
'– Hımmm! Ne güzel bir ağaç çizmişsin! Ağacın üzerindeki benekler ne? Elma mı bunlar?'
Küçük kız babasına eğilerek kulağına fısıldadı.
'–O benekler elma değil, ağacın içinde saklanan kuşların gözleri…'
(alıntı)