Toplumca yaşamakta olduğumuz Yerel Seçimler Sürecinin çok önemli olduğunu yineleyerek başlamak istiyorum bugünkü yazıma…
Ve seçim sürecinin neredeyse aklımızla alay eden yoğun propaganda bombardımanı altında; iyi, güzel ve doğru olan değerleri seçebilmenin kolay olmadığının altını kalınca çizmek istiyorum…
Sağlıklı seçim yapabilmek için öncelikle düşünce sağlığımızı canlı tutmak gerekiyor.
Bu bağlamda, bireysel ve toplumsal yaşamımızda 'dün- bugün- yarın zincirinin güçlü olması' yadsınamaz bir gerçekliktir.
Yaşam zincirinin güçlülüğünü korumak ve geliştirmek ise zincirin halkası olan unsurların diri tutulmasından ve paylaşılmasından geçiyor…
Son günlerde üzerinde yoğunlaştığım iki etkinliği bu açıdan irdeleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum.
*****
TEPEBAŞI BELEDİYESİ KENT BELLEĞİNİ CANLANDIRMA TOPLANTILARI
Bilindiği gibi Tepebaşı Belediyesi tarafından belli aralıklarla 'Kent Belleğini Canlandırma Toplantıları' adı altında etkinlikler yapılıyor.
Bu tür toplantıları, kentsel yaşam kültürünün korunması ve geliştirilmesi açısından çok önemli bulduğumu öncelikle vurgulamak istiyorum.
Bu kapsamda, 16 Şubat 2019 günü, saat: 15.00'te, Özdilek Sanat Merkezi'nde yapılacak toplantının ayrıntılı programı şöyle:
Konu: 'Belediyelerin Eğitimdeki Yeri ve Kent Enstitüleri
Moderatör: Prof. Dr. Kemal YAKUT- AÜ. Edebiyat Fak.
Sunumlar:
  1. İbrahim GEREDE- Eğitimci/Yazar
  • Belediyelerin Eğitimdeki Yeri
  • Kent Enstitülerinin Sosyal ve Siyasal Dayanakları
  1. Prof. Dr. Aydın Ziya ÖZGÜR- AÜ. Açıköğretim Fak.
  • Tepebaşı Kent Enstitüsü
  1. Yıldırım KAYA- CHP Genel Başkan Yardımcısı
  • CHP Seçim Bildirgelerinde Eğitim Politikaları

Yerel Seçimler sürecinin yoğun tartışma ortamında, eğitim sorunlarının gereğince tartışılamadığı acı bir gerçektir.
Katılın, bu konudaki anılarımızı, bilinçlerimizi ve umutlarımızı paylaşalım.
*****
EĞİT- DER'İN 31. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ
16 Şubat 1988 tarihinde kurulan ve kısa adı 'EĞİT- DER' olan 'Eğitimciler Derneği', 31 yaşını tamamladı.
EĞİT- DER'in önceli olan ve Nisan- 1986'da ilk sayısı yayımlanan 'abece Dergisi' ise bu yıl 33 yaşını dolduracak.
Öncelikle bir güzel gerçeğin altını çizmek gerekiyor.
EĞİT- DER'in ulaştığı 31 yaş, Türkiye demokratik öğretmen hareketinin 110 yılı aşan tarihçesi içinde bir öğretmen örgütünün ulaşabildiği en uzun süre…
Abece Dergisi'nin 33 yaşı ise ülkemizde eğitim alanında yayımlanan dergilerin ulaşabildiği en uzun süre…
Gelişmiş bir toplum için komik olan bu süreler, bizim toplumumuzun demokrasi kültürünün cılızlığının acınası bir örneğidir.
Biz 68 Kuşağı öğretmenler, son günlerine ulaşabildiğimiz TÖS içinde örgütsel yaşamımızın çocukluk yıllarını yaşadık…
TÖB- DER ise gençlik yıllarımızın heyecanıydı…
Daha sonra 12 Eylül sürecinin sıkıntılarını yaşadık doyasıya(!)…
Ama 12 Eylül döneminin karanlığı içinde bir kardelen çiçeği gibi açan 'abece Dergisi', örgütlenme umutlarımızı yeniden canlandırdı.
Çünkü abece Dergisi, 12 Eylül cuntasının örgütlenme hakkını yok sayan yasaklarına karşı, öğretmenlerin bir şirket kurarak bulduğu özgün bir örgütlenme biçimiydi…
Bu bağlamda günümüzdeki demokratik öğretmen hareketinin, başta şirketin kurucuları olan sekiz kişi olmak üzere, derginin ilk sayısında 'Danışma Kurulu' listesinde isimleri yayımlanan 41 öğretmen örgütçüsüne şükran borcu vardır.
Abece Dergisi, 1986- 1988 yılları arasında bir 'örgüt' işlevi gördü. O yıllarda derginin abonesi sayısı, yayıncıları imrendirecek sayılara ulaştı. Ve abece mutfağından yeni bir örgütlenme biçimi doğdu.
O yıllarda çalışan öğretmenlerin hiçbir örgütlenme hakları olmadığı için, emekli ya da meslek dışı kalmış eğitimciler tarafından EĞİT- DER kuruldu. Çalışan öğretmenler de derneğe 'fahri üye' oldular.
Kuruluş yıllarında EĞİ- DER'in temel işlevi 'Dernekten Sendikaya!' belgisi altında, çalışan öğretmenlerin örgütlenme haklarının önünü açmak oldu.
Ne yazık ki o yılların çarpık siyasal ilişkileri yüzünden, EĞİT- DER bünyesinden iki sendika doğdu.
28 Mayıs 1990'da kurulan EĞİTİM- İŞ ve 13 Kasım 1990'da kurulan EĞİT- SEN; 23 Ocak 1995 tarihinde birleşerek EĞİTİM SEN'i oluşturdular.
Sendikaların kuruluşlarından sonra EĞİT- DER'in örgütsel etkinliği azaldı.
*****
EĞİT- DER'in 31. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla 8 Şubat 2019 günü Ankara'da EĞİT- DER Genel Merkezinde yapılan anma toplantısının, benim belleğimde canlandırdığı yukarıdaki anılardan sonra, bugünkü tespit ve değerlendirmelerimi de şöyle özetleyebilirim:
  • EĞİT- DER Genel merkezi tarafından son aylarda düzenli bir biçimde sürdürülmekte olan buluşmalar; belleklerin, bilinçlerin ve umutların tazelenmesi açısından doğrudur, desteklenmelidir.
Ancak bu buluşmalarda, yeniden canlanma eğiliminde olan dar grupçu/sekter yaklaşımlara fırsat verilmemelidir…
  • Bugün EĞİT- DER emekli eğitimcilerin dayanışma örgütü olarak; 'Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim ilkeleri' doğrultusunda verilmekte olan demokratik mücadele içinde, sahip olduğu örgütsel birikim ve saygınlıkla daha katılımlı ve etkin olarak yer almalıdır.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…