Pazartesi günü öğleden sonra ES TV'deki programımdan sonra ihtiyaçlarımı gidermek için Taşbaşı'na ve Hamamyolu Caddesine gittim.

Saat: 16.00'yı geçmişti.

O da ne?

Gözlerime inanamadım!

Sanki 19 Mayıs gösterilerini izledikten sonra kalabalık gruplar halinde stadyumu boşaltan insan yığınları vardı…

Sanki yıllardır esaret hayatı yaşayıp da özgürlüklerine kavuşmuş koloniler gibiydi.

Kimileri ise şerit çekilmesine rağmen parkın oturma gruplarına oturmuş bir birleri ile sohbet ediyorlardı.

Manzarayı görünce, 'Eskişehir'de 17 günlük tam kapanmayla virüs salgını tehlikesi ortadan kalkmış herhalde' dedim kendi kendime.

UZMANLARIN UYARILARINI DİKKATE ALAN YOK

17 günlük tam kapanma süresi içerisinde yaygın TV kanallarında hergün bir iki uzman doktor ile 'tam kapanma sonrası ne yapmalıyız?' konusunda röportaj yaparak görüşlerini ekranlardan yansıttılar.

Bu röportajlardan birisini mutlaka izlemişlerdir.

'Her iki aşınızı da olmuş olsanız, yüzünüzde maskenizde olsa aranızdaki sosyal mesafeyi mutlaka korun' uyarısı yaptılar.

Peki bu uyarıları dikkate alıyormuyuz?

Almadığımıza pazartesi günü bizzat şahit oldum.

Hamamyolu Caddesinde insanlar kalabalıktan bir birlerine dokunarak yürüyebiliyorlardı.

İşi olanda çarşıda olmayan da.

Hamamyolundaki parkın oturma gruplarında oturanlara baktığımda genelde 65 yaş ve üzeri idi.

O parkta oturmak için acaba hangi mahalleden geldi?

Evlerinin yakınlarında park yok mu?

Tamam 17 gün boyunca evde oturduk.

Bunaldık.

Ama kendimizi hemen, 'Eskişehir'de virüs tehlikesi tamamen ortadan kalkmış' gibi sokağa atmakla, virüs taşıdığını bilmeden sokakta dolaşan birisinden hastalık bulaşacağını düşünememek en basit tabirle akıl tutulması değilde nedir?

'HEP FATURA BİZE KESİLİYOR DEMEYİN'

Yukarıda yazdım.

Tekrar edeyim.

Hamamyolundaki parkın oturma gruplarında sosyal mesafesiz oturanlardan çoğunluğu 65 yaş ve üzerindekilerdi.

Bu yaştakilerin bağışıklık sistemi gençler gibi kuvvetli değil.

O nedenle virüsü kapma olasılıkları daha yüksek.

Kendilerini koruyacaklarına, parklarda yanlarında 2-3 kişi ile aralarında 15-20 santim mesafeli oturarak sohbet ettiklerine şahit oldum.

65 yaş üstüne 'sokak kısıtlaması' geldiğinde de, 'her seferinde fatura bize kesiliyor' diye sesinizi yükseltmeyin.

* * *

Pazartesi günkü Hamamyolu, Taşbaşı ve İkieylül Caddesindeki manzarayı gördükten sonra, bu önümüzdeki günlerde de devam edecek olursa, yeniden sokak kısıtlaması gelirse hiçbir söz söylemeye hakkımız yok.

Hastalıkla mücadele ile ilgili kurallara uymazsak, vaka sayıları yeniden yükselmeye devam eder, yeni bir kapanma daha gelebilir.

987 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan 17 günlük tam kapanma sürecinde Covid-19 vakalarında da ciddi düşüşler yaşandı. Günlük ortalama 250 olan pozitif kişi sayısı son haftada 135'e kadar geriledi.

900 bin nüfuslu kentte, PCR testi pozitif çıkmasına rağmen herhangi bir semptom göstermediği için evinde tedavi edilenlerin sayısı ise 3 bin seviyesinden bin 495'e düştü. Koronavirüs tedavisi uygulanan Yunus Emre Devlet Hastanesi, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Eskişehir Şehir Hastanesi'nde 27'si entübe, 90'ı yoğun bakım olmak üzere toplam 314 hastanın tedavisi sürüyor. Eskişehir'de 33'ü son 10 günde olmak üzere geçen yıl mart ayından bu yana koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 987'e yükseldi.

BAŞKAN BÜYÜKERŞEN'DE UYARDI

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de sosyal medya hesabından 'Kıymetli hemşehrilerim, bizler ne kadar önlem alırsak alalım, toplu taşıma bulaş riskinin en fazla olduğu yerlerin başında geliyor. Lütfen zorunda kalmadıkça evden çıkmayalım. Çıkmak zorunda kaldığımız durumlarda ise kalabalık yerlerden uzak durarak, maskemizi hiç çıkartmayalım!' paylaşımı yaparak, Eskişehir halkının tedbirlere sıkı sıkıya uymaya devam etmesi gerektiği çağrısında bulundu.

* * *

NİHAYET KONGREYE GİDECEKLER

Pazartesi günü akşam saatlerinde Eskişehirspor'un resmi internet sitesinde, 'Haziran ayında olağan üstü seçimli kongre ve mali genel kurul' yapılacağı duyuruldu.

Haziran ayında sivil toplum kuruluşlarının kongrelerini yapabilmelerine izin verilirse siyah-kırmızılı kulüp yönetimi kamuoyundan gelen seslere nihayet kulak vermek zorunda kaldı.

Doğrusu da bu.

Kulübü 1,5 sezonda iki kes üst üste ligden düşürme başarısını (!) gösteren Eskişehirspor yönetimi, bunun hesabını genel kurulda verecek.

Pandemi tedbirleriyle henüz kesin tarih ve yer belirlenemedi.

Eskişehirspor Kulübünden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

'Yönetim Kurulumuzun bu akşam yapılan toplantısında Haziran ayının ilk haftasında Olağan Mali Genel Kurul ile Olağanüstü Seçimli Genel Kurulumuzun birlikte yapılması için gerekli çalışmaların başlatılmasına karar verilmiştir. Pandemi koşulları nedeniyle alınması gereken yasal izinler tamamlandığında Olağan Mali Genel Kurul ile Olağanüstü Seçimli Genel Kurul'un yeri ve tarihi camiamızla paylaşılacaktır.'

MURAT DALDIK KİMLERE TEKLİF GELMİŞ AÇIKLASIN

Eskişehirspor Sportif Direktörü Murat Daldık, Nesine TV'ye konuşmuş.

'Oyuncularımızdan bir tanesine şampiyonluk yaşamış 4 takımdan birisi talip. Süper lig ve yurt dışından oyuncularımı isteyen kulüpler var' demiş.

Şu sözü dikkatimi çekti.

'Oyuncularımı isteyen kulüpler var'.

Murat Daldık kim?

Takımın hocası veya başkanı değil.

Sportif Teknik Direktör.

Üstelik kimsenin tanımadığı, kim ya da kimler tarafından empoze edildiği merak konusu olan, herhangi bir başarısını duymadığımız sıradan bir ferd-i vahit

'Oyuncularıma' derken sanırsınız ki kulübün teknik direktörü.

Bir de,'Süper lig ve yurt dışından oyuncularımızı isteyen kulüpler var' demiş.

İstatistiklerle de belirgin hem Eskişehirspor tarihinin hemde ligin (bir-ikisi hariç) en başarısız oyuncularına acaba hangi kulüpler talip olmuş?

Keşke paylaşılamayan bu çocukları (!) ve isteyen kulüpleri açıklasaydı da taraftarlar da bu isimleri öğrenseydi.

Ama Murat Daldık yine de akıllı davranmış. Yoksa sosyal medyada 'trend topic' olacak bir mizah konusu olurdu.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehirspor Kulübü Başkanı, '2. Ligde şampiyonluk için mücadele edeceğiz' demişti.

Futbolcuları elinde tutamaz, gelen tekliflere, 'oh oh gelsin paralar' diyerek satarsanız gelecek sezon ligde hangi futbolcularla şampiyonluk mücadelesi vereceksiniz?

Murat Daldık'ın bu sözlerini ben, '2. Ligde de misafiriz' diye yorumladım.

Transfer tahtasını açılmazsa, Eskişehirspor Kulübü yönetimi bu futbolcuları satarsa, 2. Ligde hangi futbolcularla mücadele edecek?

U-17 ve 19 takımındaki futbolcular mı?

Transfer tahtası kapalı olan bir kulübün önceliği, mevcut futbolcuları kulüp de tutmak olmalı.

* * *

GAYE USLUER VE MEMLEKET PARTİSİ

Geçtiğimiz günlerde CHP'den istifa eden Eskişehir eski Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, Muharrem İnce'nin kurduğu Memleket Partisi kurucu üyeleri arasında yer aldı.

İstifasından sonra hepimiz Gaye Hoca'nın İnce'nin partisine gideceğini biliyorduk.

Bu nedenle sürpriz olmadı.

Gaye Usluer, İnce'nin, 'Memleket Partisi'nde' kurucular kurulunda yer almasına da şaşırmadım.

Benim için sürpriz olan, 'parti sözcüsü ve genel başkan vekili' olması.

Demek ki, Muharrem İnce'den bu garantiyi almış olmalı ki, yıllarını geçirdiği milletvekili ve Parti Meclisi üyeliği unvanı veren CHP'den istifa etmiş.

MEMLEKET PARTİSİ CHP'NİN YERİNİ ALAMAZ

CHP'den istifa ederek Memleket Partisi'ni kuran Muharrem İnce, gerek istifasından sonra gerekse yaptığı şehir gezilerinde yıllardır ilkelerini savunduğu partisini eleştirdi.

Adama şunu sormazlar mı?

'Madem CHP'de rahatsızdın da ne diye cumhurbaşkanı adayı oldun? Ne diye yıllarca partinin bayrağını salladın?'.

Kimse kimseyi istemediği bir yerde zorla tutamaz.

Veya partisinden istifa etmesine engel olamaz.

Yeni bir parti de kurabilir.

Buna da bir engel yok.

Ama istifa ettikten sonra yıllarca ilkelerini savunduğun partiyi eleştirmesi hem etik değil hem de hiç hoş olmadı.

CHP Atatürk'ün kurduğu parti.

Türkiye'nin en büyük sosyal demokrat partisi.

Ben CHP'li değilim.

Belediye seçimleri haricinde CHP'ye de oy vermedim.

Bugüne kadar CHP'yi bölmek için yapılan bazı hamleler başarılı olamadı.

Bundan sonra da başarılı olamaz.

Muharrem İnce'nin kurduğu parti de asla CHP'nin yerini alamaz.

Atatürk ilke ve inkılaplarını savunan sosyal demokratlar her ne kadar birilerine kızsalarda sandığa gittiklerinde yine de CHP'nin altı ok ambleminin üzerine mühürü vurur.

* * *

İKİ GÜZEL İNSANA RAHMET DİLİYORUM

Peş peşe gelen iki ölüm haberine çok üzüldüm.

Ölüm bir gerçek.

Elbet hepimiz bir gün gelecek ebediyete intikal edeceğiz.

Ama bazı ölümler var ki, hepimizi etkiler ve yakıştıramazsınız.

Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Melih Savaş'ın vefat haberini sosyal medyadan öğrendim.

Kendisiyle çok fazla muhabettimiz olmadı.

Tepebaşı Belediyesine gittiğimde Başkan Ahmet Ataç makamında yoksa Melih Bey'in kapısını çalar, kısa süre de olsa sohbet ederdim.

Her zaman güler yüzle karşılamıştı.

Suratının hiç asık olduğuna tanık olmadım.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın Melih Savaş'ın vefatından sonra sosyal medyada yaptığı paylaşım şöyle:

'Sadece çalışkan bir ekip arkadaşımızı değil aynı zamanda çok değerli bir dostu da yitirdik. Vizyoner bakış açısı ile 15 yıldır, Tepebaşı'na dokunan, çağdaş, kıymetli çalışmalar ve projeler yaptı. O ölmedi, hep bizimle var olacak. Kendisini, ilçemiz ve şehrimiz için verdiği katkıları daima en güzel şekilde hatırlayacağız.'

Aynen katılıyorum.

CHP'LİLERİN 'TAHSİN' ABİSİ İDİ

CHP Eskişehir eski il başkanlarından Tahsin Bezek'in yaşamını yitirdiğini de yine sosyal medya da yapılan paylaşımlardan öğrendim.

Kendisini 40 yıldır tanıyorum desem yalan olmaz.

İlk tanıştığımızda Avukat idi.

Daha sonra CHP İl Başkanı oldu.

Birgün olsun birisini bilerek incittiğini görmedim, duymadım.

Çünkü o aynı zamanda şairdi.

Yazdığı şiir kitaplarını bizzat imzalayarak hediye etmişti.

Geçirmiş olduğu ciddi bir trafik kazasından ağır yaralı olarak kurtulmuştu.

Tedavisi yıllarca sürdü.

Ama o hayata tutunmayı başardı.

Aşık olduğu mesleğine geri döndü.

Şiir yazmaya da devam etti.

En son ES Group'a ziyarete geldiğinde görmüştüm.

Yeni çıkardığı şiir kitaplarını adımıza imzalamıştı.

* * *

Her iki güzel insanın vefat haberine derinden üzüldüm.

Dedik ya bir gün gelecek hepimiz ölümü tadacağız.

Hem Tahsin Bezek ağabeyime hem de hep güler yüzü ile hatırlayacağım Melih Savaş'a Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun…

* * *