Geçtiğimiz pazar günü güven sağlayan Eskişehirspor Başkanı Mehmet Şimşek ile yönetimi bir taraftan gitmek isteyen futbolcularla görüşmeler yaparak kulüpte kalmaları için ikna etmeye çalışırken diğer taraftan da yeni sezonda takımı çalıştıracak teknik direktör arayışlarını sürdürüyor.
Transfer tahtası kapalı olduğu için dışarıdan transfer yapılamıyor. Mevcut kadroda sözleşmesi biten ve gitmeyi kafasına koyan futbolcular var.
İkna edilemezler ve takım bulurlar ise gidecekler.
O zaman takımın gücü biraz daha zayıflayacak.
Mevcut kadroyla şampiyonluk hayal olur.
Birinci hedef ligde kalmak olacağından dışarıdan teknik direktör aramanın anlamı yok.
Kulağımıza gelenler doğru ise 1'nci ve 2'inci ligde takımı çalıştıran ancak başarısızlıkları nedeniyle yollarını ayırdığı teknik direktörlerin isimleri geçiyor.
İlhan Var Eskişehir'e davet edilerek görüşme yapılmış.
İlhan Hoca insan olarak dört dörtlük, ancak denendi başarısız oldu.
Keza Mustafa Özer'de öyle…
Eskişehir'de İlhan Var ve Mustafa Özer, Cem Karaca kalitesinde en az 10 teknik direktör var.
Neden hala başarısız olmuş hocaların tekrar takımın başına getirilmek istenmesine anlam veremiyorum.
Eskişehirspor başkan ve yöneticileri neden Eskişehirli teknik direktörlere güvenmiyorlar?
Denenmiş fakat beklenen başarıya ulaşılamamış hocalar bu şehirden yetişmiş teknik direktörlerden daha mı kıymetli?
Cem Karaca madem başarılı idi neden gönderdiniz?
Çare dışarıdan değil Eskişehir'den yani içeriden aranmalı.
Tekrar ediyorum.
Kulüpte şampiyonluğa oynayacak kadro yok.
Bu sezonda genç futbolcularla mücadele verilecek.
Orta sıralarda yer almak için dışarıdan hoca getirmenin anlamı yok.
Bir kerede Eskişehirli hocalara güvenin.
* * *

Erdoğan, 2023 seçimleri için reçeteyi yazdı
2023 seçimleri için artık geri sayım başladı. Partilerde seçim çalışması için düğmeye bastı.
Buna Salı günü TBMM'ye yaptığım ziyarette bizzat şahit oldum.
AK Parti, CHP, İYİ Parti, MHP kulisleri çok hareketli.
Milletvekilleri yoklamaya katıldıktan sonra genel kurul toplantı salonundan çıkıp ziyaretçilerle sohbet ediyorlar. Sorunları hakkında bilgi alıp çözme konusunda bir birleriyle adeta yarış! Yapıyorlar.
Bazı milletvekilleri ise yoklamanın ardından odalarına çıkıp özel misafirleriyle ilgileniyorlar.
Bazıları 2023 de tekrar aday gösterilecek, kimileri de liste dışı kalacak. Kim kalıcı kim gidici belli değil. Ama milletvekilleri seçmenlerle aralarını sıcak tutmak adına genel kurul salonundan daha çok kuliste veya odalarında oturuyorlar.
Henüz sahaya pek yansımasa da TBMM'de seçim atmosferinin başladığını gördüm.
KILIÇDAROĞLU'NDAN 'BİZE KATILIN, DESTEK VERİN' DAVETİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun salı günkü gurup toplantısındaki konuşmasını çıplak gözle izledim.
Konuşmasında daha çok 'Adalet' vurgusu yaptı. 'Adalet yürüyüşümüz devam ediyor. Bu yürüyüş bitmiş değil. En son kişi adaletten şikayet etmeyinceye kadar bu yürüyüş devam edecek' dedi.
Seçmene;'bize katılın, bize destek verin' daveti yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu, gurup toplantısı konuşmasının kısa bir özeti:
'Ben, size 'bize katılın' derken, iki kelime yan yana 'bize katılın' derken, bu iki kelimenin sıradan bir kelime olmadığını, bu davetin de sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim. 'Bize katılın' derken, adalet istiyorsanız bize katılın. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diyorsanız bize katılın. Beraber yaşayalım, huzuru içinde yaşayalım diyorsanız bize katılın. Her evde tencere kaynasın, her evde huzur olsun, bereket olsun diyorsanız bize katılın. Çiftçi ektiği ürünün karşılığını, alın terinin karşılığını alsın diyorsanız bize katılın. Biri saraylarda yaşarken, biri yatacak yer bulamadığı için terminallerde, otobüs terminallerinde yatıyorsa, bu haksızlığa dur dememiz gerekiyor. 'Galiba bir şeylerin değişmesi lazım' demek gerekiyorsa, bize katılın. Biz bunu istiyoruz. Temiz siyaset. Temiz siyaset istiyorsanız bize katılın. Yeni doğan çocuk vergi verir, yeni doğan çocuk vergi verir, altına bez alırsınız. Bu vergilerin nerelere harcandığını öğrenmek istiyorsanız, yani 'bu ülkede benim ödediğim vergiyi bu siyaset nereye harcıyor?' diye merak ediyorsanız bize katılın. Temiz siyaset istiyoruz, ahlaklı siyaseti istiyoruz. Elin oğlu yapıyor, biz niye yapmayalım? Siyasetin, parlamentonun kirlilikten arınmasını istiyorsanız, bize katılın diyoruz. Boşuna demiyoruz bize katılın. Düşünün lütfen, elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Geçmişte A partisi, B partisi diyebilirsiniz ama bugün farklı bir noktadayız. Olay bir parti olayı olmayı çoktan aştı. Olay, artık bir Türkiye olayıdır, Türkiye'nin geleceğidir, evlatlarımızın geleceğidir artık. Böyle düşünmemiz lazım.'
ERDOĞAN, teşkilatlara 23 milyon üye hedefi koydu
Şimdi birileri, 'CHP'nin gurup toplantısına gidiyorsun da AK Parti'ninkine niye gitmiyorsun. Sadece CHP ile ilgileniyorsun' diyebilir.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Milletvekili Utku Çakırözer ve Avrupa Platformunun gurubun davetlisi olarak üç kez CHP Gurup toplantısına katıldım.
AK Partililerden bugüne kadar davet gelmedi.
Onlardan da davet gelirse giderim.
Hatta İYİ Parti ve MHP'nin gurup toplantılarına da giderim.
Çarşamba günü de AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nı TV'den izledim.
Erdoğan'da 2023 seçimi için geri sayıma başlandığına vurgu yaparak, teşkilat başkanlarına seçimi kazanmanın yolunun partiye yeni üyeler kazandırmaktan geçtiğini, 23 milyon üye hedefi koydu.
'23 milyon üye hedefi ile yolumuza devam edeceğiz. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Bunu başarırsak seçimden önce seçimi kazanmış oluruz'dedi.
'SEÇİM ÖNCESİ SEÇİMİ KAZANACAĞIZ'
Teşkilatlara 2023 seçimleri öncesi 'Çok çalışın' talimatını veren Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
'Seçim takviminde 1 yıldan geriye saydığımız dönemde, her geçen gün bizim için hazine kıymetinde. Bu çerçevede yaz mevsimini en verimli şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Derdini anlatmak için başını kaldıran her vatandaşımızın AK Parti teşkilatından birisini görecek şekilde işi sıkı tutmalıyız. Gündemi tayin eden, siyasetin istikameti belirleyen daima biz olacağız.
'TAVRIYLA SIKINTIYA YOL AÇAN KİŞİLER ÇIKABİLİR'
Aynı şekilde 2023 hedeflerimizle, 2053 vizyonumuzla insanımızın umutları ve beklentilerinin adresi biz olacağız. AK Parti'nin 20 yıllık eser ve hizmet dönemi teşkilatımızın dayanak noktası olacaktır. Her iş gibi siyasette de her işin başı insan kaynağı, insan kalitesi, insan gücüdür. Üye sayısı 11 milyonu geçen partide elbette üslubuyla, tavrıyla sıkıntıya yol açan kişiler çıkabilir. Bunları geri plana çekip, kendilerinden başka alanda istifade etmeliyiz.
'HER KARDEŞİMİZ TEVAZU İLE İLETİŞİM KURMALIDIR'
En önemlisi ise milletvekilinden il-ilçe yönetimine, mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden her kardeşimiz tevazuyla iletişim kurmalıdır. Halka tepeden bakan, geleni kapıdan içeri almayan AK Parti yönetici olamaz. Ülkesine, şehrine ve partisine hizmet için gece gündüz koşturmayı göze alamayan AK Parti'de sorumluluk üstlenemez. Bunlar mecburi vasıflardır.
'PARTİYİ İÇERİDEN YARALAYACAK KİMSEYE İZİN VERMEYİZ'
Ortaya çıkan tablodan sadece AK Parti değil, ülkemiz ve şehirlerimiz de zarar görmektedir. Böyle bir durumda kaybeden sadece AK Parti değil, tüm milletimiz olmaktadır. Ülkenin kaderi ile AK Parti'nin kaderi iç içe geçmiştir. Hiçbir şahsi menfaat, kişisel kapris bu ilmi misyonun önüne geçemez. Vesayetçilerin, darbecilerin gücü yetmeyen bu partiye içeriden yaralayacak kimseye izin vermeyiz. AK Parti teşkilatlarındaki her bir kardeşimin sorumluluğuna bu gözle bakmasını istiyorum.
* * *
Anketlere baktığımda cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir parti birinci turda yüzde 50'yi aşamıyor.
Seçim çok büyük ihtimalle 2. Tura kalacak.
Milletvekili seçimlerinde ise partilerinTBMM'deki sandalye sayısında önemli bir değişim olacak gibi görünüyor.
* * *

AK PARTİ İLE CHP ARASINDAKİ FARK 3,6'YA İNDİ
AR-G Araştırma tarafından yapılan son seçim anketinde AK Parti'nin oy oranı yüzde 29.7; CHP'nin oy oranı ise yüzde 26.1 çıktı. Sonuçlarda MHP'nin oy oranı yüzde 7 olarak gösterildi. Bu rakam, her fırsatta anket şirketlerini yerden yere vuran ve 'Şarlatan' diyen MHP lideri Devlet Bahçeli'yi daha da kızdıracak.
2023 yılının haziran ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde siyaset kulisleri hareketlendi. Bu noktada partiler çalışmalarına devam ederken anket şirketleri de yaptıkları araştırmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor.
AK PARTİ ZİRVEDE
Son olarak AR-G Araştırma, haziran ayına için bir araştırma yaptı. Ankete katılanlara 'Bu pazar seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?' sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 29.7 tercihini AK Parti'den yana kullanırken, CHP'ye oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 26.1 olarak belirlendi.
İYİ PARTİ YÜZDE 17 OY ALDI
Sonuçların üçüncü sırasında yüzde 17.2 ile İYİ Parti, sonrasında ise yüzde 9.8 ile HDP yer aldı. Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP'nin oy oranı ise yüzde 7'de kaldı.
BAHÇELİ ANKET ŞİRKETLERİNE 'ŞARLATAN' DEMİŞTİ
Daha önce anket şirketlerini MHP'nin oyunu düşük gösterdikleri gerekçesiyle yerden yere vuran MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, anket şirketlerine 'Şarlatan' demişti. Bununla da yetinmeyen MHP lideri, 'Oy oranımızı az göstermek için kudurmuş gibi çalışan kokuşmuşlar' ifadeleri ile anket şirketlerine olan tepkisini dile getirmişti.
İşte son anketin sonuçları:
AK PARTİ : % 29.7
CHP : % 26.1
İYİ PARTİ : % 17.2
HDP : %9.8
MHP : %7.0
DEVA : %2.1
DİĞER : %1.8
ZAFER PARTİSİ : %1.5
SAADET PARTİSİ : %1.2
Y. REFAH PARTİSİ: %1.1
GENÇ PARTİ : % 1.1
TİP : %0.9
DP : %0.5
* * *

HİKÂYE:

İYİLİK VE KÖTÜLÜK
Cehalet, bilgi karşısında her zaman daha güçlüdür. Çünkü cehalet kabadır. Bilgi, nazik.
Kötülük, iyilik karşısında daha güçlüdür.
Kötülük, kaçınılmaz olarak gücü içerir.
Gücü içermediği takdirde kötülük, aciz bir fesatlıktan başka bir şey değildir.
Sonuç olarak; kötü insan, iyi insandan daha güçlüdür. Uygarlık tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Cahil insanın sesi, bilge insandan daha çok ve daha yüksek çıkar. Cahilin sözü bilgeninkinden daha çok duyulur.
Cahil insan, bilge insana hakim olduğunda felaket ve adaletsizlik kaçınılmaz olur.
Ama Kötülük ve iyiliğin, cahillik ve bilgeliğin, karanlık ve aydınlığın, siyah ve beyazın mücadelesi her zaman devam eder. İyilik ve kötülük hikayesi hep olacak. İyi mi – kötü mü olacağımıza, bilgeliğin mi – cahilliğin mi peşinden gideceğimize karar vermek ise bizim seçimimiz.
* * *