Özellikle sanal basın kuruluşlarının artması,
Dijital habercilik yapan firma sayısındaki artış, buna bağlı olarak artan rekabet,
Bazen gündemin kısırlığı,
Bazen çok fazla suya sabuna dokunmamak için 'ilginç haberler' üretilmeye başlandı...
Şimdi önce iğneyi kendimize, sonra çuvaldızı başkasına batıralım...
Dünkü yerel gazetelerimizin ikisi hariç, kalan altısında da bir haber vardı...
Bir haber ajansı tarafından yapılıp, servise konmuş...
Haber şu;
'Bayramda talep olmayınca derin dondurucular indirime girdi...'
İlgimi çekti, baştan sona okudum...
Herhangi bir firmanın, markanın ya da mağazanın ilanı değil, düpedüz haber...
Uzun uzadıya açıklama yapmışlar...
Ajans haber haline getirmiş,
Bizim gazeteler de koymuş...
Beyaz eşya satıcıları, Kurban Bayramı öncesi derin dondurucuları mağazalarına doldurup, başlamışlar beklemeye...
İnsanların,
Kestikleri kurbanlarını derin dondurucularda saklayacaklarını ve yıl boyunca gönül rahatlığıyla yiyeceklerini düşünmüşler...
Ama umdukları gibi satış olmamış...
Sonra da,
Raflarda kalıp kendi kendilerine çürüyeceklerine, indirim kampanyaları düzenlemeye karar vermişler...
Çok derin bir toplumsal yara...
Dert, tasa, sıkıntı, haksızlık, adaletsizlik kokan bir haber...
Halkın haber alma özgürlüğünün en önemli savunucuları olan gazeteler, haberi es geçmemiş ve anında vatandaşa ulaştırmışlar...
******************
Haberi okuyan vatandaş, büyük tepki mi göstermiş, küçük tepki mi göstermiş bilmiyorum ama, durumla ilgili yoğun bir kulis çalışmasının başlatıldığını, Türkiye'de (Eskişehir'de) derin dondurucu satışlarında yaşanan sıkıntının giderilmesi için yetkililerden bir an önce tedbir alınmasını isteyenler olduğu, kulağıma gelen haberler arasında...
******************
Genç gazeteci arkadaşlarım belki bana gücenecekler amma velakin, benim yaştakiler hatırlar, eskiden TAN diye bir gazete vardı, o gazete bile böyle bir haberi koymazdı...
Komik değil, absürt...
Çirkin değil, kitsch...
Bilgi ya da haber değil,
'Laf olsun torba dolsun' minvalinde bir şey...
'Haber' demeye bile içim elvermiyor...
******************
Bir de şuradan bakalım...
Millet pazara zor gidiyor,
Kirasını, faturasını zor ödüyor,
Zar zor geçiniyor...
Evinde derin dondurucu olanlar, zamanında almışlar...
Öyle üç beş zaman sonra bozulup, çöpe atılacak bir şey de değil...
Evinde olan kullanıyor, olmayan da buzdolabına koyuyor...
******************
Ben de muhabirlik yaptım, yazı işleri müdürlüğü yaptım, yöneticilik yaptım...
Biz de zamanında olmadık hatalar yaptık, yalan değil...
Hiç unutmam,
Bir keresinde, 'Ispartalılar Gecesi' yerine 'İşportacılar Gecesi' yazmıştık...
Ispartalılardan özür dileye dileye helak olmuştuk...
O hataydı, ama bu hata değil...
Bunun adı resmen 'boşverdimcilik...'