Yıllardır hep gündemde.

Yine yıllardır sorulan aynı soru.

'Eskişehir olası depreme hazır mı?'

1999 Marmara ve Düzce depremlerinden sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in talebi üzerine Anadolu Üniversitesi bugün Teknik Üniversitesi bünyesine geçen Uydu ve Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi tarafından bir çalışma başlatılmıştı.

O günkü merkezin başkanı bugün Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı olan Prof. Dr. Can Ayday'ın başkanlığında oluşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'nde deprem uzmanı öğretim görevlileri ile birlikte hazırlanan rapor tamamlanarak Büyükşehir Belediyesine teslim edilmişti.

Rapor doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi de birtakım önlemler almıştı.

* * *

21 Mart 2021 tarihinde Prof. Dr. Can Ayday, 2014 yılında hazırladıkları Eskişehir ve İlçelerinin Deprem Tehlike Haritasını paylaşarak uyarılarda bulunurken, aradan geçen 7 yılda bir çalışma yapılmadığını söylemişti.

Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Can Ayday, Eskişehir'in

merkezi içinden kendi adı ile anılan 'Eskişehir Fay Zonu geçmektedir' diyerek Eskişehir il sınırı içinde deprem tehlikesi açısından Tepebaşı, Alpu, Mahmudiye, Mihalgazi ve İnönü ilçelerinin ilk 5 sıra içine girdiğine de dikkat çekmişti.

Ayday, Eskişehir ili içinde de aktif faylar bulunduğunu da hatırlatmıştı.

'7 yıldır bir çalışma yapılmadı'
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Can Ayday'ın bu yılın mart ayındaki açıklamasından kısa bir bölüm alıyorum.

'2014 yılında hazırladığımız 'deprem tehlike haritasından' sonra bir çalışma yapılmadı. Eskişehir ve ilçelerini kapsayan 'Eskişehir İl Sınırları İçinin Deprem Tehlike Haritası 2014 yılı içinde Eskişehir'de TMMOB tarafından düzenlenen Kent Konseyi Sempozyumu'nda bildiri olarak sunuldu. Sedat Sarıdöl, Levent Sabah, Nefise Yaman tarafından yapılan çalışmanın üzerinden 7 yıl geçmesine karşın bu konuda hiçbir çalışma yapılmadı ve önlem alınmadı. Eskişehir ve ilçelerinin deprem tehlike haritasının hazırlanmasında kullanılan değişkenler; aktif fay uzunluğu, deprem dış merkez nokta sayısı, alüvyon alan büyüklüğüdür. Bu değişkenler istatistik ve Coğrafi Bilgi Sistemleri yöntemleri ile birlikte değerlendirilerek, bu değişkenlere göre tehlikeli ilçeler belirlenmiş ve Eskişehir il sınırı içinin deprem tehlike haritası hazırlanmıştır. Deprem tehlike haritası yorumlandığında Eskişehir il sınırları içinde tehlikeli yerlerin ilin kuzeybatı tarafı olduğu görülür. Eskişehir merkez ilçeler, İnönü, Alpu, Mahmudiye ve Mihalgazi ilçeleri bu gruba girerler. Bu ilçelerde deprem oluşturabilecek aktif fayların yanı sıra, 1901 yılından günümüze kadar olan depremlerin dış merkez noktaları da bu ilçeler sınırları içinde yer almaktadır. Yine deprem sırasında açığa çıkan enerji bu ilçeler içinde geniş alanlar kaplayan alüvyon adı verilen birim üzerinde bulunan yapıları daha fazla etkilemekte ve yıkımlara neden olmaktadır. Eskişehir il sınırları içinde deprem tehlikesi açısından Beylikova ve Mihalıççık az tehlikeli ilçeler olmaktadır. Odunpazarı, Seyitgazi ve Çifteler ilçeleri ise orta tehlikeli ilçeler sınıfına girebilir. Tepebaşı ve Odunpazarı arasındaki fark Odunpazarı ilçesinin genellikle Tepebaşı ilçesine göre kayalık zemin üzerinde olmasından kaynaklanmaktadır. Buna karşın Tepebaşı ilçesinin büyük kısmı alüvyon zemin üzerinde yer alır. Yapılan bu deprem tehlike haritası öncelikle uygulamacılara ön bilgi vermek amaçlıdır. Bu çalışma küçük ölçekli bir çalışmadır. Bu çalışma temel alınarak büyük ölçekli çalışma yapıldığında genellikle Porsuk Nehri'nin kenarlarında Odunpazarı ilçesi sınırları içinde deprem tehlikesi açısından yüksek yerler çıkacaktır. Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak deprem konusunda sorumluları bir kez daha uyarır, çalışmanın sadece Tepebaşı ve Odunpazarı ile sınırlı kalmaması, tüm ilçeleri kapsayan ayrıntılı çalışmaların gerektiğini belirtiriz.'

'ESKİŞEHİR DEPREME HAZIR DEĞİL'

Prof. Dr. Can Ayday, önceki gün yaptığı yeni açıklamada Eskişehir'in depreme hazır olmadığının altını bir kez daha çizmiş.

Prof. Dr. Ayday, muhtemel bir felaketin çok fazla eski binası olan şehri oldukça olumsuz etkileyeceğini vurgulayarak, 'Tüm Türkiye'de millet olarak depreme hazırlık kampanyası başlatmamız lazım' diyor.

Fay hattının yoğun nüfusun yaşadığı yerleşim yerinin oldukça yakınından geçtiğinin altını çizen Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday, hem Eskişehir, hem de tüm Türkiye'de bir an önce önlem alınması için çalışmalar yapılması gerektiğini önemle vurgulamış…

* * *

Hemen hemen her gün Türkiye'nin farklı bölgelerinde irili ufaklı depremler oluyor.

Türkiye'nin ünlü deprem uzmanları TV Kanallarından tıpkı Can Hoca gibi uyarıyorlar.

Özellikle de dünyanın metropol illerinden birisi olan İstanbul depreminin olma takviminin yaklaştığını söylüyorlar.

Herhangi bir çalışma başlatılıp başlatılmadığını bilmiyorum.

'Sadece Eskişehir için değil, diğer

illerimiz de depreme hazır değil'

Eskişehir'de gerçekleşme ihtimal olan depremin büyüklüğünün 6.4 ile 6.8 arasında değiştiğini bildiren Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday, 'Eskişehir bu olası depreme hazır mı?' sorusuna ise, 'Keşke 'Evet, hazır' diye cevap verebilseydim, ama veremiyorum. Eskişehir bir depreme hazır değil. Sadece Eskişehir değil, diğer illerimiz de hazır değil. Önlem almamız lazım. İstanbul da yapmıyor, Eskişehir de yapmıyor. Tüm Türkiye'de millet olarak hazırlık kampanyası başlatmamız lazım' dedi.

'ÖNLEMLER MAHALLELERDE BAŞLAMALI'

Alınacak önlemlerin önce mahallelerden başlaması gerektiğini de vurgulayan Ayday, muhtarlara bu konuda görev düştüğünü belirterek şu önerilerde bulunmuş:

'Mahalleler kendi içlerinde bir deprem olduğu zaman nereye, ne şekilde gidecekler, nerede bulunacaklar ve ne yapacaklarını önceden belirlemeli. En büyük görev muhtarlara düşüyor. Muhtarlar, mahallesinde yaşayanları bilinçlendirecek. Bina envanteri ortaya çıkartalım. Hangi binalar hangi jeolojik ortamda oturuyor? Eğer riskli ortamda fayın tam sağında ve solunda binalar varsa, bunlar en yakın zamanda kontrol edilecek. Önceden hareket ederek, bilime inanarak, mühendislik çalışmalarına önem vererek bu işin altından kalkarız.'

* * *

Bir bilim adamının görevi olası tehlikelere karşı alınması gereken önlemler ve neler yapılması konusunda şehir yöneticileri ile vatandaşları uyarmak.

Prof. Dr. Can Ayday da bu sorumluluk içerisinde şehir yöneticileri ile vatandaşları uyarıyor.

Önemli olan bu uyarıdan şehir yöneticilerinin alacakları mesajlar.

* * *

'Eskişehir'de yaşasaydım Tepebaşı'nda otururdum'

Yaşayan kütüphane olarak isimlendirilen Türk tarih profesörü İlber Ortaylı 7'den 70'e herkese tarihi sevdiren ince ve keskin zekası, esprili karakteri ile Türk halkının bağrına bastığı Türk Tarih Kurumu Şeref Üyelerinden biri.

Geçtiğimiz eylül ayında Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına konuk olarak gündemdeki soruları yanıtlayan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Altaylı'nın belediye başkanlarını değerlendirmesini istemesi üzerine iki ismin öne çıktığını belirterek, Mansur Yavaş ve Yılmaz Büyükerşen'i işaret ederek her iki ismi efsanevi olarak nitelemişti.

TEPEBAŞI'NI VE ATAÇ'I ÖVMÜŞ

Türk tarih profesörü yazar İlber Ortaylı, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın konuğu olmuş.

Bu buluşmada Başkan Ataç ve Ortaylı, Eskişehir ve ülke gündemine ilişkin sohbet etmişler. Başkan Ataç bu vesile ile Tepebaşı Belediyesi'nin projeleri hakkında da Ortaylı'ya bilgiler vermiş.

Ortaylı, Başkan Ataç'ı başarılı çalışmalarından dolayı kutlarken, 'İlk geldiğimde bu kent bir tarlaydı, bahçeydi. Tek tük evler vardı. Neyse ki Tepebaşı'nda güzel bir kentleşme oldu. Oldukça düzenli, yeşilin muhafaza edildiği bir yer. Eskişehir'de yaşamak istesem, Tepebaşı'nda otururdum. Çünkü güzel, kültürel gelişimi uygun bir yer. Kültürel konulara çok önem veriliyor, böyle de olması gerekir. Ankara-İstanbul arasında da talebelerin rahat ve sağlıklı yaşayacakları, iyi bir eğitim alacakları bir kente ihtiyacımız var. O, burada tahakkuk ediyor' demiş.

Başkan Ataç da, 'İlber Hocamız gibi değerli ve duayen bir ismi ağırlamak bizler için büyük onur. Kendisi ile hem Eskişehir tarihinden hem de belediyecilik çalışmalarımızdan konuştuk. Bizleri ziyareti ile mutlu ettiği için teşekkürlerimi sunuyorum' diyerek Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcılarının da bulunduğu ziyarette Başkan Ataç için kitaplarını da imzalamış.

* * *

Her ne kadar birileri gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı 'Şehre hizmet etmiyorlar' diye eleştirseler de yıllar sonra Eskişehir'e tekrar gelenler ve İlber Ortaylı gibi ünlü isimler hem Büyükerşen'e hem de Ataç'a övgüler yağdırıyorlar.

* * *

Geçtiğimiz eylül ayında Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına konuk olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Altaylı'nın belediye başkanlarını değerlendirmesini istemesi üzerine iki ismin öne çıktığını belirterek, Mansur Yavaş ve Yılmaz Büyükerşen'i işaret ederek her iki ismi de efsanevi olarak nitelemişti.

2017 yılının ocak ayında özel bir okulda konferans vermek üzere Eskişehir'e gelen Prof. Dr. Ortaylı, Eskişehir'e ayak basar basmaz Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i makamında ziyaret etmişti.

Ortaylı bu ziyarette Büyükerşen'e, 'Gerçekten müthiş bir ortam oluşturmuşsunuz. Eskişehirliler gerçekten çok şanslı. Ben de eğer üniversitelerden bir öneri gelirse, hem gençlere ders verir, hem de çok istememe rağmen gezemediğim sizin yeni baştan şekillendirdiğiniz bu güzel kenti gezer, senfoniyi dinler ve oyunları izlerim' demiş.

* * *

Yazar, Türk Tarih Profesörü İlber Ortaylı, 2005 yılında da Odunpazarı Belediyesi tarafından düzenlenen konferansa katılmak için Eskişehir'e geldiğinde

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile birlikte kenti gezmişti.

* * *

MAHALLE SAKİNLERİNİN YOL İSYANI

Seyitgazi İlçesinin Ayvalı Mahallesi'nde (köy) ikamet eden bir okurum e-posta göndermiş.

Mahalle yolunun bakımsızlığından yakınıyor.

Seyitgazi asfaltından mahalleye giriş yolunun çok dar olması ve iki aracın karşılıklı geçememesi nedeniyle Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yılın bahar aylarında genişletildiğini ancak asfalt yapılmaması nedeniyle 5 dakikalık yolu 10 dakika da almak zorunda kaldıklarını yazmış.

Ayvalı Mahallesindeki okurumun gönderdiği e-posta şöyle:

'Yolumuz çok bozuk. Mahallemiz Seyitgazi ilçesine 5 dakika Eskişehir'e ise 30 kilometre. Seyitgazi'nin büyük mahallelerinden birisi ve araç sayısı da fazla. Mahallemizde ikamet edip Seyitgazi ilçesine veya Eskişehir'e araçları ile gidip gelenler çok. Ayrıca Büyükşehir Belediyesine ait halk otobüsü de günde iki kez sefer yapıyor. Hadi kendi araçlarımızda genelde bir veya iki kişi oluyor. Ancak belediye otobüsü içi yolcu dolu olarak gelip gidiyor. İnsanlar otobüsün içerisinde hoplaya zıplaya yolculuk yapıyor. Gerek özel araçlarımızla gerekse belediye otobüsü ile yolculuk yapmak adeta büyük sıkıntı. Yolda yer yer çukurlar oluştu. Yağmurlar başladı o çukurlar suyla dolduğu için göremiyoruz. Araçlarımızı ayda bir bakıma götürmek zorunda kalıyoruz ve her seferinde bakım parası ödüyoruz. Küçük araçlarımız bozuk yoldan etkilendiğine göre belediye otobüsleri de etkileniyordur. Yolun genişletme çalışmalarından sonra asfaltlanacağı sözü verilmişti. Kış mevsimindeyiz. Asfalt yapılması mümkün olmayacağına göre hiç olmazsa malzeme atılırsa hem çukurlar kapanır hem de bozuk yolda kısmi de olsa düzelmiş olur.'

* * *

Kış mevsimindeyiz.

Yağmurlar başladı.

Bu havada asfalt yapılması mümkün değil.

Hiç olmazsa geçici olarak da sorunun giderilmesi için Seyitgazi veya Büyükşehir Belediyesi yola malzeme sererse araçlar sorunsuz olarak mahalleye gidip gelir.

* * *

Cumhur İttifakı'nı üzecek sonuç

Muhalefet partileri erken seçim için sahaya inerken anket şirketi ORC'den Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili çok konuşulacak bir anket geldi.

Aralık ayında yapılan ankette, 'Sistem değişikliği ile ilgili referandum olsa tercihiniz hangisinden yana olur?' sorusuna katılımcıların yüzde 57,8'i 'parlamenter sistem', yüzde 35,2 'mevcut sistem' derken yüzde 7'si kararsız kaldı.

ORC son anketinde 2018 yılından beri uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni araştırdı. ORC Araştırma Genel Müdür Mehmet Pösteki'nin sosyal medyadan paylaştığı anketin sonuçlarına göre çoğunluk tercihini parlamenter sistemden yana kullandı.

YÜZDE 57 PARLAMENTER SİSTEMİ TERCİH ETTİ

Ankette 'Sistem değişikliğiyle ilgili bir referandum yapılacak olsa tercihiniz hangisinden yana olur?' sorusuna katılımcıların yüzde 57,8'i 'Parlamenter sisteme geçilmeli' yanıtını verirken; yüzde 35,2'si 'Mevcut sistem devam etmeli' dedi. Kararsızların oranı ise yüzde 7'de kaldı.

YÜZDE 18 HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLDİĞİNİ BİLMİYOR

ORC'nin anketinde bir başka soru ise 'Ülkemizin hangi sistemle yönetildiğini biliyor musunuz?' oldu. Bu soruya katılımcıların yüzde 18,6'sı 'Hayır bilmiyorum' yanıtını verirken; yüzde 81,4'ü ise 'Evet biliyorum' diye yanıtladı.* * *