Eskiden Nisan yağmurları vardı...
Hatta şarkısı bile vardı...
'Yine Nisan yağmurlarında ıslanacağım...' diye başlayan...
Ferdi Tayfur söylerdi...
Mayıs yağmurları var mıydı hatırlamıyorum...
Galiba Mayıs ayında yağan yağmurlara da, 'kırk ikindiler yağmuru' denirdi...
Eskiden...
Artık o yağmurlar Haziran'da yağıyor...
yanlış zamanda, yanlış miktarda...
Neden ki?
Sakın şu iklim değişikliği yüzünden olmasın...
***
Her ne kadar yavaş yavaş kulak alışkanlığımız oluşsa da, 'iklim değişikliği' kavramı hayatımıza son yıllarda girdi...
Atmosferdeki sera gazlarının oranlarındaki değişime göre, hava sıcaklığının azalması ya da artması demek iklim değişikliği...
İşte son dönemde,
Atmosferdeki sera gazları içindeki karbondioksit oranı yüzde 40 oranında artmış...
Bu da, ortala hava sıcaklığının 2 derece daha artmasını getiriyor...
Bakın uzmanlar 2 derecelik bir artışın hangi doğa olaylarına yol açacağını söylüyorlar;
'Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisidir.
Akdeniz Havzası'nda gerçekleşecek 2°C'lik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirecektir.'
Uzmanlar ilerleyen yıllarda, Türkiye'nin yağmur açısından giderek istikrarsızlaşacağını ve daha az yağmur alacağını belirtiyorlar...
Özellikle 2030'lu yıllarla birlikte, ülke genelinde ortala sıcaklığın 3 ila 5 derece arasında artacağını söylüyorlar...
Yani?
Yani giderek ısınan ve giderek çölleşen bir ülke olacağız...
Eğer atmosferdeki sera gazlarındaki değişim bu hızla devam ederse...
Dünya olarak,
Enerji için petrol gibi, kömür gibi fosil yakıtları tüketmeye devam edersek, diğer ülkelerin başına da bizimkinden daha iyi şeyler gelmeyecek...
Kutuplardaki buzullar hızla parçalanıyor, sürükleniyor, ekolojik sisteme zarar veriyor...
Öyle ki kopan bazı parçalar Lüksemburg, Singapur gibi ülkelerden daha büyük...
Bunların eriyip tatlı suya karışmaları halinde de, başta Hollanda'da olmak üzere bir çok kıyı yerleşim bölgeleri sular altında kalacak...
***
Açıkçası her şey gözümüzün önünde...
Yanı başımızda olup bitiyor...
Ama biz hız kesmeden, ormanları yok etmeye,
Verimli tarım arazilerini betonla donatmaya,
Denizlerimizi kirleterek, Marmara'da olduğu gibi, öldürmeye devam ediyoruz...
Hani, 'bir türlü bitmedi yağmurlar' diye sitem ediyoruz ya,
Umarım yakın bir gelecekte, 'Haziran yağmurlarını' bile aramak zorunda kalmayız...