Dünyada ve ülkemizde Covid- 19 salgınına karşı; bir yandan devletlerin beceriksizlikleri, diğer yandan kitlelerin panikleri ve çaresizlikleri sürüyor…

Ve bu arada zaman ve yaşam akıp gidiyor…

Bize de önceki haftalarda başladığımız Köy Enstitüleri konusuna devam etmek kalıyor…

Köy Enstitülerinin Tarihsel Sürecinde Eskişehir'in Yeri

Eskişehir, Köy Enstitülerinin gerek kuruluş gerekse uygulama aşamalarında birçok 'İLK' in yaşandığı en önemli merkezdir.

'İlk Köy Eğitmen Kursunun, ilk Köy Öğretmen Okulu'nun ve İlk Enstitü olan Çifteler Köy Enstitüsü (ÇKE)'nün Eskişehir'de açılması, bu konunun somut örnekleridir.

Ayrıca, ÇKE'de deneyim kazanan birçok eğitimci ve yönetici diğer enstitülerin kurucusu olmuşlardır.

Eskişehir'in bu gerçekleri, Köy Enstitüleriyle ilgili tüm kaynaklarda açıkça vurgulanmaktadır.

Köy Enstitülerinin 1954'te resmen kapatılmasından sonra, ÇKE'nin ardılı olan 'Yunusemre İlköğretmen Okulu' da o dönemlerin nitelikli bir eğitim kurumu olarak tarihe geçmiştir.

Ülkemizin eğitim tarihinde önemli yerleri olan bu iki seçkin kuruluşun Eskişehir kent belleğinde derin izleri vardır.

Bu gerçekler, Köy Enstitüleriyle ilgili tüm yazılı kaynaklarda açıkça vurgulanmaktadır.

Eskişehir'de 1990'dan Günümüze Oluşan Köy Enstitüleri Birikimi

1990 yılı, ülkemizde demokratik öğretmen hareketinin 'EĞİT- DER' öncülüğünde 'yeniden' örgütlenmeye çalıştığı yıllardır. Ve henüz 'Köy Enstitüleri' adıyla vakıf ya da dernek kurulmadığı yıllardır. (Örneğin Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı 1996' da, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği ise 2002 yılında kuruldu.)

Ülkemizde uzun yıllar özellikle akademik çevrelerde adeta 'yasaklı' kalmış olan Köy Enstitüleri konusunda, 17- 18 Nisan 1990 tarihlerinde, EĞİT- DER Eskişehir Şubesi ve Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından birlikte etkinlikler yapılması, 1990 verilerine göre Türkiye'nin 'ilk' örneklerindendir…

Bu güzel ilkin arkasından Eskişehir'de güzel bir 'gelenek' oluşmuş; 1990'dan 2014 yılına kadar; 'Eskişehir'de EĞİT- DER koordinatörlüğünde, eğitim örgütleri, üniversiteler ve belediyelerin işbirliğiyle yapılan etkinlikler' Türkiye çapında iz bırakmıştır.

Etkinlikler özellikle 1999 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra göreve gelen sosyal demokrat belediye başkanlarının desteğiyle büyük ivme kazanmıştır.

Bu bağlamda Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet ATAÇ ve göreve geldiği 2014 yılından sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım KURT'un sağladıkları destekler her türlü takdirin üzerindedir.

Ayrıca 1990- 2014 yılları arasında Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörleri ve Eğitim Fakültesi Dekanları da konuya sıcak ilgi göstermişler ve bu kurumlarla birlikte birçok ortak etkinlik yapılmıştır.

Ancak 2014'ten sonra, artık tamamen AKP'lileşen üniversite yöneticileri yüzünden, üniversitelerin kapıları Köy Enstitülerine tekrar kapatılmıştır.

2014 yılında Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Eskişehir Şubesi'nin kurulmasından sonra, Köy Enstitülerini anma etkinlikleri daha da katılımlı olmaya başlamıştır. Ancak son yıllarda ilgili eğitim örgütleri arasında ortaya çıkan 'iletişim kopukluğunun' mutlaka giderilmesi gerekmektedir…

Eskişehir'de 1990- 2019 Yılları arasında yapılan Köy Enstitüleri Etkinliklerinde konuşmacı/ katılımcı olarak görev alan bilim, sanat, düşün insanlarının (benim özel arşivimde isimleri yazılı) sayısı 150'nin üzerindedir.

Abartmadan söylüyorum ki; 'Ülkemizde Köy Enstitüleri konusunda düşüncesi/ emeği olan kim varsa, son 30 yıl içinde bir biçimde Eskişehir'deki Köy Enstitüleri etkinliklerine katılmıştır…'

Bu insanların büyük çoğunluğuyla yakından tanışma, uzun sohbetler etme, hatta bazılarını evimizde konuk etme şansımız oldu… Ve bu süreçte Köy Enstitüleriyle ilgili tüm yazılı kaynakları okuyup irdeledik, yüzlerce makale yazdık…

Tüm bunların doğal sonucu olarak, Eskişehir'de Köy Enstitüleri konusunda çok zengin bilgi ve kültür birikimi oluşmuştur.

Yine abartmadan söylüyorum ki; 'Eskişehir'deki eğitimcilerin, yerel yöneticilerin ve genel olarak Eskişehirlilerin, Köy Enstitüleri konusundaki kültür birikimi Türkiye ortalamasının üzerindedir…'

Geçtiğimiz 30 yılda bu zengin birikimin oluşmasında, etkinliklerin konuyla ilgili Eğitim Örgütleri, Belediyeler ve Üniversiteler tarafından BİRLİKTE yapılması; KALİTE'den taviz verilmemesi ve KATILIM konusunda titiz davranılması çok önemli etkenlerdir.

Bu bağlamda, geçtiğimiz 30 yıl boyunca Eskişehir'de 'Köy Enstitüleri' konusunda gerçekleştirilen ve Türkiye çapında iz bırakan çalışmalarda 'Eşimle birlikte birinci derece sorumluluk yüklenmiş olmaktan onur duymakta olduğumuzu' sizlerle paylaşmak istiyorum…

Eskişehir'de Köy Enstitülerinden Yarınlara…

Eskişehir'deki bu zengin birikimden sonra, bir Eskişehirli eğitimci olarak artık benim aklıma Köy Enstitüleri denince; 'Bu zengin kaynaktan bugüne ve yarınlara neler aktarılabilir?..' sorusu geliyor.

Ve bu konuda Eskişehir'de parlayan üç ışık benim umutlarıma can suyu veriyor:

1. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz BÜYÜKERŞEN'in başlattığı 'Eskişehir Kent Müzeleri Kompleksi' korunup geliştirilmeli ve bu bütünlüğe bağlı olarak 'Köy Enstitüleri Müzesi ve Araştırma Merkezi' oluşturulmalıdır…

2. Eskişehir' de Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet ATAÇ tarafından, son üç yıldır 'Tepebaşı Kent Enstitüsü' adı altında sürdürülen, Türkiye'ye örnek olabilecek özgün bir uygulama var.

Bu uygulamanın Tepebaşı Belediyesi ile Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi tarafından birlikte yürütülmesi, 'uygulanabilirlik' ve 'güvenilirlik' özelliklerini artırıyor.

Tepebaşı Belediyesi'nin ürettiği bu güzel 'Kent Enstitüsü' örneği, öncelikle sosyal demokrat belediyelerde yaygınlaştırılarak yarınlara bağlanmalıdır…

3. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım KURT, ilçe genelindeki bir parka 'Köy Enstitüleri', altı parka da 'enstitülü eğitimcilerin isimlerini vererek, büstlerini yerleştirildi.'

Köy Enstitülerinin tarihsel sürecinde çok saygın yerleri olan eğitimciler; Hasan Ali Yücel, Saffet Arıkan, İsmail Hakkı Tonguç, Mehmet Rauf İnan, Talip Apaydın ve Yahya Özsoy, böylesi bir değerbilirliği hak etmektedirler.

Eskişehir/ Odunpazarı'ndaki bu örnek uygulama da daha titiz korunmalı, işlev kazandırılmalı, geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır…

Dileğim, Eskişehir'de güçlü olarak paralayan Köy Enstitüleri ışığının korunması, geliştirilmesi ve yarınlara ulaştırılmasıdır…

Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, umutla…