Manisa'nın işgalinden sonra Vatansız Mutasarrıf Hüsnü, Yunan işgal kuvvetlerine tam bir bağımlılık gösterir. Yunanlılar adına işlere el koyar, resmi evrakı ve demirbaş eşyayı, hatta gizli devlet belgelerini dahi Yunanlılara teslim eder.
Manisa'nın işgalinden hemen sonra pek çok memurun işine son verilir. Manisa'ya bağlı ilçelerle birlikte memurlar aç ve açıkta kalır. Emekliler, dul ve yetimler artık maaş alamamaktadırlar. Öğretmenler gibi birçok işkolundaki memurlar artık ölen çocuklarının cenazelerini bile kaldıramamaktadırlar.
Vatansız Mutasarrıf Hüsnü, Manisa Sancağı'na bağlı tüm ilçeleri de etkilemekte, direniş yanlısı olan Kaymakam ve Müftüleri işgal ordularının önüne atmakla tehdit etmektedir.
Sakarya Savaşı başlamadan önce üç askere bir çakmaklı tüfek düşmektedir. Ancak yapılan hesaplamalara göre savaş için 30.000 tüfek gerekmektedir.

Parti Pehlivan ve Manisa

Manisa Mutasarrıflığı Tahrirat Müdürü İhsan Bey, konuşması sırasında Vatansız Mutasarrıf Hüsnü'nün kıyafet değiştirerek İzmir'e gizlice gideceğini, Menemen'den geçerken Şeyh Sükuti'yi de yanına alacağını söyleyince Parti Pehlivan, 17 Mayıs gecesi yanına 14 mahkumu da alarak Dumanlı Dağı'na çıkar. Burada tutunamayacaklarını anlayınca Akhisar'a gelir ve burada Halit Paşa ile buluşur. 11 Haziran'da Akhisar'daki bazı hainleri cezalandırdıktan sonra Karaosmanoğlu Halit Paşa, Parti Pehlivan'a Manisa ve Menemen'deki durumu sorar. Halit Paşa, Teşkilat-ı Mahsusa'nın önemli isimlerindendir. Bu arada Vatansız Mutasarrıf Hüsnü, Menemen'den geçerken tren istasyonunda Şeyh Sükuti ve Hacı Mehmet Efendi'yi alır. Hacı Mehmet, Menemen eşrafından zengin biridir. Ayrıca her ikisi de aynı tarikata mensup olup aynı zamanda Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na hizmet etmektedirler. İzmir'in işgalinden bir gün sonra Vatansız Hüsnü'nün dostu Efes Metropoliti Yovakim Efendi bunları karşılar ve heyet halinde Yunan Başkomutanlık Karargahı'na giderler.
Menemenli eski başçavuş Şeyh Sükuti önce ahlaksızlıklarından ötürü başçavuşluktan daha sonra da yine birçok ahlaksızlıklarından dolayı belediye başkanlığından atılmış karanlık bir tiptir.
16 Mayıs günü Vatansız Mutasarrıf Hüsnü, Şeyh Sükuti ve Hacı Mehmet Efendi Yunan başkomutanlığına; 'EGEMENLİĞİMİZİ PAYLAŞMAK İSTİYORUZ' anlamında görüşlerini ve isteklerini beyan ederler.

Menemen İşgal Ediliyor

Karaosmanoğlu Halit Paşa 7 Temmuz 1919'da Rum çeteleri tarafından pusu kurularak şehit edilir. Menemen eski başçavuşu Şeyh Sükuti ve Vatansız Hüsnü'nün İzmir'deki Yunan işgal kuvvetleri komutanlığını ziyaretlerinden bir gün sonra Menemen'de Yunan bayrakları her yere asılmıştır artık. Yunan askerleri Menemen'i sarmış, işgal başlamıştır.
Yunan işgal güçleri Menemen'i basar. İşgal sırasında halkın elindeki tüm silahlar toplatıldığı için hiçbir direniş olmadığı halde işgalin ilk gününde 1000'in üzerinde Türk katledilir. Bu adeta bir soykırım girişimidir. Evler basılır, tecavüzlerin sayısı belli değildir. Parçalanan cesetler sokaklara atılmıştır.
Ezan susar.
Kilisesi olmayan Menemen'e seyyar çanlar getirilir, zafer çanları günlerce susmaz. Çan sesleri civar köylerden rahatlıkla duyulmaktadır.
Yunan işgal kuvvetleri Şeyh Sükuti'yi Menemen Belediye Başkanı olarak görevlendirir. Yunan işgal ordusunu arkasına alan Şeyh Sükuti direniş yapması muhtemel yurtseverler listesini işgalcilere verir. Ayrıca serveti olan kişileri de bir liste halinde Yunanlılara bildirmiştir. Sonuçta bu listelerdeki isimlerin çoğu katledilir.
15 Mayıs'ta Albay Kazım Özalp ve kardeşi Fethi Bey, İzmir'den Menemen'e gelmişler, Kazım Özalp'in Menemen'deki kardeşi Asım Bey ve Kaymakam Kemal Bey'in de katıldığı bir grup Menemenli ile direniş kararı almışlardır. 16 Mayıs sabahı Albay Kazım Özalp Manisa'ya geçerken Mutasarrıf Hüsnü, İzmir'deki işgal kuvvetleri karargahına gizlice ulaşmıştır. Kazım Özalp bu durumdan habersiz Manisa'ya ulaşır.
İşgal 16 Mayısta başlamış, silahlı işgal ise 21 Mayıs 1919'da gerçekleşmiştir. Aslında Parti Pehlivan'ın arkadaşı Yakup Kaptan'ın ifadesiyle; ' Bayrak çekildiyse işgal başlamıştır'.

15 Mayıs 1919

Menemen'de direniş için tek kurşun atılmadığı halde Bergama'da bozguna uğramış olan Yunan kuvvetleri Menemen'e vardıklarında kentte büyük bir katliam başlatırlar. Bergama yenilgisinin acısını sivil halktan soracak kadar alçalan Yunan kuvvetleri Kaymakamlık binasını basarak Kaymakam Kemal Bey'i, sivil memurları ve silahsız jandarmaların hepsini öldürürler. Tepelerin üzerine yerleştirilen mitralyözler saatlerce kenti kurşun yağmuruna tutar. Yunan kuvvetleri önceden işaretlenmiş Türk evleri ve dükkanlarına girerek soykırıma başlarlar. Bu arada katliamın yanında hırsızlık da en iyi yaptıkları iştir. Bütün evler ve dükkanlar soyulur. Hayvanlara el konur. Kadınlara tecavüzün sayısı bilinmemektedir.
Menemen'e bağlı Musa Bey, Helvacı, Kesek, Türklü ve Güzelhisar köyleri yerle bir edilmiş, halkın tamamına yakını öldürülmüş, köyler yakılarak haritadan silinmiştir. (Devam Edecek).