Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tokat'ta çiftçilerle bir araya geldiği toplantıda, 'Her akşam yatarken manda yoğurdu yiyorum. Manda yoğurdu hakikaten kalitedir, çok iyidir. Onun içine şöyle Medine hurması doğrarım, 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve yulaf ezmesi atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer yatarım, şifa. Eskişehir'de bizde olan belediyelerden biri, o sürekli bakraç içinde manda yoğurdumu gönderir' demişti.
Erdoğan, her gün Eskişehir'den İnönü Belediyesi'nin ilçeden bakraçla gönderdiği manda yoğurdu ile yaptığı özel tarifini canlı yayında açıklayarak ve tüm vatandaşlara 'Şifadır' diyerek tavsiye etmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından sonra 'manda yoğurdu'ülke gündemine geldi. Sosyal medyada bir anda İnönü ilçesinin son günlerde İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt'un girişimleri ile giderek daha ünlü bir markaya dönüşmeye başlayan İnönü manda yoğurdu tüm Türkiye'de konuşulmaya başlamış.
* * *
İnönü'de manda sütünden yapılan yoğurt, kaymak ve peynir gibi ürünler şifa kaynağı olarak biliniyor. Genellikle ilçedeki kadınlar tarafından hazırlanan lezzetler, Türkiye'nin farklı bölgelerine gönderiliyor. 50 üretici tarafından yetiştirilen yaklaşık 200 manda, hem ilgilenen kadınların hem de ilçenin önemli bir gelir kaynağı olarak kabul ediliyor. İnönü Belediyesi'nin destekleriyle sürdürülen manda yetiştiriciliğinin, önümüzdeki süreçte yapılacak yatırımlarla daha fazla haneye ve hayvan sayısına ulaşması hedefleniyor.
CUMHURBAŞKANI 'HER AKŞAM YİYORUM' DEYİNCE
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra ise sosyal medyada gündem olan 'Şifa reçetesi', etkilerini Eskişehir'de göstermiş. Recep Tayyip Erdoğan'ın
Eskişehir'den bakraç içinde geldiğini belirttiği manda yoğurdunu almak isteyen yüzlerce kişi, İnönü Belediyesinin telefonlarını adeta kilitlemiş.
İnönü Belediyesi'nin hijyen sertifikası verdiği kişiler tarafından üretimi yapılan manda yoğurdunun, diğer yoğurtlardan ayrı bir lezzete sahip olmasının yanı sıra, içindeki besin değerlerinden dolayı sağlık açısından da önemli bir rolü olduğu söyleniyor. Birkaç gün içinde ülkenin dört bir yanından sipariş edilen yoğurt ve kaymağa talep artmış.
TELEFONLARIM SUSMUYOR
İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, 'Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra yaklaşık 3 gündür telefonlarım susmuyor, adeta kilitlendi' demiş ve ülke genelinden gelen siparişlere bakanlıkların da desteğiyle yetişebilmek için yeni projeler hazırlamaya başladıklarını da söylemiş.
'Başta Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum, ilçemizdeki ürünlere göstermiş olduğu samimi hassasiyet için. Gerçekten ülke genelinde yoğun haberleşme ile karşı karşıya kaldık, çok insan aradı. İnşallah dediği gibi şifa kaynağıdır, şifa olur herkese ve biz bu ürünleri en kısa zamanda çoğaltıp tüm Türkiye'de piyasaya vermeye hazırlanıyoruz. Bizim bölgemiz çok eskiden beri 600-700 yıldır kaymağıyla ünlüdür. Bakanlığımızla bir görüşmemiz oldu, onlar da bu projelere çok ilgili gösterdiler ve manda üretiminin ve ıslağını daha modern ve kaliteli bir hale getirmek için projeler oluşturdular. Kuracağımız manda çiftliği projemiz var. İlk etapta 360, ikinci etapta bin baş manda çiftliği yapıyoruz. Bunlarla beraber vatandaşlarımızın talebini ancak karşılayabileceğiz. Şu an gelen talepleri karşılamada çok zorluk çekiyoruz'.
* * *
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bilerek mi veya bilmeyerek mi yaptığı reklam sayesinde İnönü İlçesinin manda yoğurdu ünlendi.
Herhalde binlerce lira para harcayarak TV'lerde reklamlarını döndüren yoğurt firmaları İnönü'nün yoğurduna olan yoğun talebi kıskanmışlardır!
Olur mu? Olmaz mı? Bilemem. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'evet' diyeceğini sanmıyorum ama ünlü yoğurt markalarının sahipleri veya CEO'ları 'Sayın Cumhurbaşkanım. Bir toplantıda bizim firmanın yoğurdundan bahsederseniz çok müteşekkir oluruz' diye bir birleriyle yarışa girerlerse şaşırmam!
* * *
başkanlarımız ödüllendirildi
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımıza,İkinci Yüzyıl Derneği tarafından ödül verilmiş. Üç belediye başkanı da aynı gün ödül alınca, sürekli eleştiri yağdıran belirli kesimler ise herhalde kıskançlıklarından çatlamışlardır!
Büyükerşen'e yaşam boyu onur ödülü
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne laik görülmüş. Ödülü de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu takdim etmiş.
İkinci Yüzyıl Derneği tarafından Ankara'da düzenlenen ve başarılı yerel yönetim projelerinin ödüllendirildiği gecede Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e 'Yaşam Boyu Onur Ödülü' verilmiş.
Ödül törenine katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yılmaz Büyükerşen'e övgüler yağdırarak şunları söylemiş:
'Yerel yönetimler bütün zorluklara rağmen bu zorlukları aşıp halka hizmet etme konusunda büyük sorumluluklar üstlenerek görev yapıyorlar. Bütün belediye başkanı arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum; olağanüstü çabalar harcayarak hizmet etmek için çalışıyorlar. Yılmaz Hoca Eskişehir'i, Bursa ile Ankara arasında çölde bir vaha gibi yeşerterek olağanüstü bir çaba sergiledi ve Eskişehir'i, Eskişehir yaptı'.
'Halk Market' ve 'Koca Çınar
Yaşam Merkezi' ödülLENDİRİLDİ
İkinci Yüzyıl Derneği, Yerel Yönetim Proje Ödülleri'nde Odunpazarı Belediyesi'nin 'Halk Market' ve 'Koca Çınar Yaşam Merkezi'ödüle layık görülmüş.
Başkan Kurt'un ödülünü Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen vermiş.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ödül töreninde, 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir, mantığıyla ortaya koyduğumuz bir sosyal belediyecilik anlayışı ile Halk Market'i ve Koca Çınar Yaşam Merkezi'ni kurduk. 8 yıldır da bütün Eskişehirlilerin katkısıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Odunpazarı'nıhemşehrimizle birlikte yönetiyoruz; bir başarı varsa, bu başarı hepimizin' demiş.
'Paranın ve kredi kartının geçmediği market' olarak bilinen sosyal yardım modeli Halk Market ve kıdemli vatandaşlar için hayata geçirilen'Koca Çınar Yaşam Merkezleri'Odunpazarı ilçesinde yaşayanlar tarafından en çok takdir edilen projeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
'Çocuk Senfoni Orkestrası' ve Melih Savaş
Yaşam Köyü projeleri' ÖDÜLENDİRİLDİ
İkinci Yüzyıl Yerel Yönetimler Proje Ödülleri'nde, Tepebaşı Belediyesi'nin hayata geçirdiği, 'İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası' ve 'Melih Savaş Yaşam Köyü' projeleri ödüle layık görülmüş.
Tepebaşı ilkler ve ödüllerin kenti
Gecede ödül almaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Başkan Ataç, 'Tepebaşı Belediyesi olarak hayata geçirdiğimiz çalışmalar, ödülleri de beraberinde getiriyor. Ülkemizde ilk niteliğinde olan iki projemiz ile bu gecede ödül almak da bizleri mutlu etti. Ayrıca Yılmaz Büyükerşen Hocamız da Yaşam Boyu Onur Ödülünü, Genel Başkanımızın elinden aldı, bu da bizim için bir gurur kaynağı. Ödül alan tüm belediye başkanlarımızı ayrıca kutlamak isterim. İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası ve Melih Savaş Yaşam Köyü projelerimiz ülkemizde ilk niteliği taşıyan, dünya çapında da dahil olmak üzere defalarca ödüle layık görülmüş çalışmalarımız. Özellikle TOKİ'den devraldığımız 57 villayı, birinci nesil Türkiye'deki ilk ve tek akıllı şehir projesini REMOURBAN ile yerinde dönüştürerek yeniledik. Melih Savaş Yaşam Köyü'nde uyguladığımız bu proje çok değerli'demiş.
* * *
Yazımın başında da yazdım.
Birileri Yılmaz Büyükerşen'i; 'Eskişehir'i heykellerle donatmaktan başka ne yaptı'.
Kazım Kurt'u,'Makamından dışarı çıkmıyor. İki önemli dönüşümü gerçekleştiremedi. Temizlikte sınıfta kaldı'.
Ahmet Ataç'ı ise, 'Sokakları pislik götürüyor. Kar yağdığında cadde ve sokakları temizleyemedi'diyerek eleştiri yağmuruna tutuyorlar.
Eskişehir de birileri Belediye Başkanlarının yapmış oldukları burunlarının ucundaki önemli projeleri her ne kadar görmezden gelseler de, Eskişehir'den kilometrelerce uzakta olanlar görüp ödüllendiriyorlar.
65 yıldır bu şehirde yaşayan, yapılan hizmetleri gören ve takdir eden Eskişehirli gazeteci değil sade vatandaş olarak hayata geçirdikleri projelerle herkesin takdirini kazanan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı aldıkları ödüllerinden dolayı kutluyorum.
* * *

Tiryakiler kaçak tütün alkole teşvik ediliyor
1 Ocak 2022 tarihinde sigara ve alkol grubundan alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artırıldı. ÖTV'deki artış oranı, yüzde 47 oldu. Sigarada paket başına 0,4851 TL olan maktu vergi 0,7150 TL'ye yükseltildi. Sigara vergilerinde yüzde 47,4 seviyesinde bir enflasyon güncellemesi ile bunun mevcut ortalama sigara fiyatı üzerindeki vergi yükü de yüzde 81'den yaklaşık yüzde 96'ya yükselecek.
Sigara fiyatlarına Ocak ayındaki çifte zammın ardından 14 -15 Mart tarihlerinde 2 lira daha zam gelmişti. Sigara şirketleri 1 Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere yılın üçüncü zammını uygulamaya geçecekler.
Yapılacak güncelleme ile beraber sigara fiyatlarında 1 Nisan'dan (bugünden) itibaren 3 ile 5 veya 4-6 TL arasında, 2 Nisan'da da alkollü içeceklere yüzde 10-15'likzam bekleniyor.
* * *
Şimdi birileri, 'sigara ve alkol kötü alışkanlık, zam gelmişken hem sağlığınızı hem de cebinizi düşünerek bırakın' diyeceklerdir.
İnsanlar her iki maddenin de sağlığa zararlı olduğunu bilmesine rağmen içiyor. Bugün gelmesi beklenen zamma rağmen de içmeye devam edecekler.
Veya birileri de, 'verdiğim parayı acıyorum, artık içmeyeceğim' diyerek bırakacaktır!
Şu açık olarak bilinmeli.
Sigara ve alkollü içeceklere yapılan her zaman insanları kanunsuz yollardan temin etmeye zorluyor.
Yasak olmasına rağmen Eskişehir'de birçok nokta da sarma sigara satılıyor.
Hem de bu sigaralar evlerde sarılıyor.
Birileri de bu işi yapmakla ekmek parası kazanıyor.
Eskişehir'de sarılmış sigara satışının ne kadar olduğunu bilmek mümkün değil.
Eğer gerçekten bugünden itibaren sigaraya yılın üçüncü zammı gelirse sadece Eskişehir de değil, Türkiye genelinde yasal yollarla satılan sigara miktarı ciddi oranda düşecektir.
İnsanlar sigara alışkanlığından kurtulamadığı sürece içecek. Bunu da bakkal, bayi, market değil yasal olmamasına rağmen merdiven altı yerlerden alacak. İktidar sigaraya yapılacak zamma ses çıkarmaz ise resmi olmayan yollardan satılan sigara satışının da önüne geçemez.
Aynı şey alkolde de olacak.
Yüksek fiyattan satılan alkole ulaşamayanlar yasal olmayan yollardan temin etmenin yolunu arayacak.
Bu da kaçak alkol satışını hızlandırabilir. Merdiven altı alkol üretiminin de artmasına neden olabilir.

HİKÂYE:
KAYIKÇININ KÜREĞİ
Bir kayıkçı yolcularını kayığı ile nehrin bir tarafından diğer tarafına geçiriyormuş. Yolcuların dikkatini kayığın kürekleri çekmiş.
Kayıkçının küreklerinin birinde inanç diğerinde çalışmak yazıyormuş.
Yolcular merak edip sormuşlar kayıkçıya bunların anlamı nedir diye, kayıkçı cevap vermiş;
– Nehirden geçmek için her iki küreğe de ihtiyacım var. Çalışmaksızın inanç, inanç olmadan da çalışmak bir işe yaramaz.
Bunlardan birinin eksikliği tek kürekle kayığı yürütmeye çalışmak gibidir. Başarıya ulaşmak için bunların ikisine de ihtiyacımız vardır. Yoksa olduğumuz yerde döner dururuz. Varacağımız noktaya bir türlü ulaşamayız.