Dünya genelinde enflasyonla mücadele sürerken, merkez bankaları yılın son çeyreğine temkinli politika duruşlarıyla giriyor. ABD’nin gümrük tarifelerinin kısa ve uzun vadeli etkilerine ilişkin belirsizlikler, merkez bankalarının karar alma sürecinde temkinli davranmasına neden oluyor.
ABD MERKEZ BANKASI (FED) ODAĞINDA
ABD’de tarifelerden kaynaklanan fiyat artışlarının kalıcı olabileceği endişesi, Fed’in politika kararları üzerinde belirsizlik yaratıyor. Fed, eylül ayında politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4-4,25 aralığına çekmiş ve yılın ilk faiz indirimini gerçekleştirmişti. Fed Başkanı Jerome Powell, istihdam piyasasındaki risklerin artmasıyla daha nötr bir politika duruşuna geçmenin uygun olduğunu belirtmişti.
Para piyasaları, ekim ayında Fed’in 25 baz puanlık indirim yapacağını öngörüyor; yıl sonuna kadar ise toplamda iki faiz indirimi fiyatlanıyor. Analistler, istihdam risklerinin azalması durumunda yıl sonuna kadar tek indirimle yetinilebileceğini, bankanın ekim veya aralık ayında pas geçebileceğini belirtiyor.
DİĞER BÜYÜK MERKEZ BANKALARI
Kanada: Fed’in kararları öncesi Kanada Merkez Bankası’nın faiz kararı yakından izlenecek.
Japonya (BoJ): Ekim ayında politika faizinin sabit tutulması, yıl sonuna kadar 25 baz puanlık artırım olasılığı yüzde 76 olarak fiyatlanıyor.
Güney Kore: Para politikası kararı 23 Ekim’de açıklanacak. Ağustos enflasyon verileri, bankaya faiz ayarlaması yapma alanı bırakıyor.
Yeni Zelanda (RBNZ): 8 Ekim’de 25 baz puan indirim yapılması bekleniyor.
Avrupa (ECB): 30 Ekim’de üç temel politika faizinin sabit tutulması öngörülüyor.
Macaristan (MNB), Polonya (NBP) ve Rusya (CBR) merkez bankalarının kararları da küresel piyasalar tarafından takip edilecek.
TCMB, eylülde politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,50’ye çekmişti. 23 Ekim’deki Para Politikası Kurulu toplantısı, yurt içi piyasaların yönü üzerinde etkili olacak. Kurul, ayrıca gecelik borç verme faizini yüzde 43,5’e, borçlanma faizini yüzde 39’a çekmişti.
Analistler, faiz kararı ve politika metninden alınacak sinyallerin, yatırımcılar ve ekonomi çevreleri için kritik önemde olduğunu vurguluyor. Enflasyon verileri, yılın son çeyreğinde merkez bankalarının politika duruşunu belirlemede belirleyici olacak.