Kurul, politika faizinin yüzde 43’ten yüzde 40,5’e düşürüldüğünü duyurdu. Özette, enflasyon ve küresel risklerin yakından izlendiği vurgulandı.
Küresel Ekonomide Belirsizlikler
PPK özetinde, küresel büyümenin 2025’te yüzde 1,9, 2026’da ise yüzde 2,3 artmasının beklendiği kaydedildi. Ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve jeopolitik risklerin büyüme üzerinde tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi. Enerji emtia fiyatlarının gerilediği, ancak enerji dışı emtia fiyatlarının yükseldiği belirtildi.
Türkiye Ekonomisi ve Finansal Koşullar
Ağustos ayında tüketici enflasyonu yüzde 2,04 artarak yıllık bazda yüzde 32,95’e geriledi. Gıda ve hizmet fiyatlarının baskı oluşturduğu ifade edildi.
TL mevduat faizleri yüzde 50,1’e, ticari kredi faizleri yüzde 50,2’ye gerilerken,
İhtiyaç kredisi faizleri yüzde 65,7’ye yükseldi.
TCMB rezervlerinin 5 Eylül itibarıyla 180,1 milyar dolara çıktığı, Türkiye’nin 5 yıllık CDS priminin ise 267 baz puana gerilediği açıklandı.
İkinci çeyrekte Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) yıllık yüzde 4,8, çeyreklik bazda yüzde 1,6 büyüdü. Büyümeyi hizmetler sektörü sürüklerken, yurt içi talebin zayıf kaldığı ifade edildi. Temmuz ayında perakende satışlar yüzde 0,2 azalırken, sanayi üretimi yüzde 1,8 geriledi.
Cari Açık ve Seyahat Gelirleri
Cari açığın Haziran itibarıyla 18,9 milyar dolara yükseldiği, seyahat gelirlerinin ise 58,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği kaydedildi.
Para Politikası ve Önlemler
PPK özetinde, dezenflasyon süreci için sıkı para politikasının devam edeceği, enflasyon görünümünde olumsuz sapmalar olması halinde ek sıkılaştırma uygulanacağı ifade edildi.
Öne çıkan önlemler arasında şunlar yer aldı:
Makroihtiyati çerçevede Kur Korumalı Mevduat (KKM) işlemleri durduruldu.
KOBİ tanımındaki mali sınır 1 milyar TL’ye çıkarıldı.
Eylül ayında kira ve gıda fiyatlarının enflasyonu artıracağı öngörülürken, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 29,9’a, 2026 beklentisi ise yüzde 20,8’e yükseldi.
