Yunus Emre'nin 1240 yılında Eskişehir'in Mihalıççık ilçesinde Sarıköy'de (Yunus Emre Mahallesi) doğduğunu ifade eden Önder, '1240-1320 yıllarında Eskişehir civarında yaşadığı bilinen Yunus'un çok sade bir söyleyişi var. Türkçenin özelliklerini ve inceliklerini çok iyi kullanmış. Kulak hecesine önem vererek halkın kolayca anlayabileceği seviyede ifadelerde bulunmuş. Bunları yapmak da Allah vergisi bir sanat ve beceridir' dedi.
TÜRK MİLLETİ YUNUS'U KUCAKLADI
Önder, şöyle konuştu: 'İlk defa Yunus Emre adını Vilayetname-i Hacı Bektaş-ı Veli'de görüyoruz. Daha sonra Aziz Mahmud Hüdayi'nin 'Vakıat'ında, Aşık Çelebi'nin 'Meşairü'ş Şuara' denilen kitaplarında Yunus Emre ile ilgili kayıtlara ulaşabiliyoruz. Menkıbelerle tarihi şahsiyeti iç içe geçmiş biçimde anlatılıyor. Bu da gösteriyor ki Türk milleti Yunus'u her şeyiyle kucaklayıp benimseyerek her dönem ve anlayışta kendi içinde yeniden yorumlayıp bütünleştirmiştir. Yunus'u anlayıp, günümüze kadar intikal ettirmiştir.'
ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ
ESOGÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde öğrenim gören yabancı ve Türk öğrencilerle Yunus Emre'yi anmaya özen gösterdiklerine işaret eden Önder, Eskişehir Valiliği iş birliğiyle mayısın ilk haftasında programlar düzenleyip, gençlere Yunus Emre'yi anlatmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi. AA
Editör: TE Bilisim