Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, üretici için 2020 yılının çok zor geçtiğini virüsün dışında afetlerle de mücadele ettiklerini ifade etti. Ürünlerinin tarlada kalıp israf olmasının kendileri için en büyük sıkıntı olduğuna dikkat çeken Buluşan, 'Üreticimiz 2020 yılında bırakın virüsü afetlerle mücadele etti. Gerçekten çok büyük sıkıntılar yaşadık 2020 yılında. Bizim için en büyük afet, bizim için en büyük virüs ürettiğimiz ürünü satamamak. Ürettiğimiz ürünün israf olması, tarlada kalması ve hak ettiğimiz fiyatı alamamak en büyük sıkıntımız bu. 2020'de bunu yaşadık hala yaşamaktayız. Son günlerde artık patates, soğan, domates gibi ürünlerimizin üretimin sona gelmesi, turfanda mevsime geçtiğimizden dolayı fiyatların yüzde 200, yüzde 300'lere çıktığını görüyorsunuz. Biz üretirken bu ürünler düşüktü ve şu anda da bizim Ege'deki ziraat odalarımızın sayfalarında paylaştıklarını gördüğümüzde bugün yerinde 3 lira olan patates markette 10 lira. Biz üretici olarak hakkımız olarak, alnımızın teri olanı istiyoruz. Halkın da pahalı yememesi için bizim bu sistemi düzeltmemiz lazım' diye konuştu.
TESELLİLER DE VAR
Tek istediklerinin alınlarının teri olduğunu belirten Buluşan, 'Teselliler de var. Devletin vermiş olduğu destekler. Bu sene olan afetteki Eskişehir Valiliğimizin, vekillerimizin girişimi ile yapılan destek. Bunları da göz ardı etmiyoruz. Biz şunun peşindeyiz asla destek değil, asla hibe değil bizim tamamen isteğimiz alnımızın teri' şeklinde konuştu.
PLANLI ÜRETİM VURGUSU
Planlı üretim vurgusu yapan Buluşan, 'Bizim her şeyden önce tarımda hatta ekonomide de üretim, tüketim, pazarlama ve plan. Bunu yapmadığımız zaman bu israfların önüne geçemeyiz. Yarın sokağa çıkma yasağı geldiğinde bu üretici tarlaya hangi umutlarla gidecek. Bizim zirai girdilerimiz çok pahalı. Bugün sadece sebzede yüzde 25 israfımız var, hububatta yüzde 10 israfımız var. Diğer bütün ürünlere yaydığımız vakit üreticinin bu zararları, bu israfları tamamen üreticiden çıkıyor. Planlı bir üretim planlı bir pazar lazım. Aracılık bu ülkede olduğu sürece halk kazıklanır, biz de zarar ederiz. Üretici üretir ama girdilerin maliyetleri yükseldikçe üretici de geri geri gitmeye başlar. Mesela bu sene mısır. Mısırın açıklanan fiyatı 1300-1400 lira. Mısır 1800 lira oldu. Üretici çok para kazandı dediler. Böyle bir şey yok. Çünkü 2020'de yaşadığımız afetlerden dolayı bütün üründe yüzde 40'lara yakın kaybımız var. Bu da kazancımızı götürdü demek. Her zaman diyoruz plan, plan, plan. Fazla üretimin, israfın bedeli üreticiden çıkıyor. Biz şu an geçtiğimiz yıllardaki kaybımızın derdindeyiz. Üreticinin en büyük sıkıntısı bu. Çünkü kredilerini ödeyemedi, kredi çekti veya Tarım Kredi'den, bankalardan almış olduğu borçlarını kapatamadı. Malını tarlada kalmış olmasından, beklenen fiyatları alamamasından, yüzde 40'lara varan kayıptan dolayı üretici kışı çok zor geçirecek' ifadelerini kullandı. MELTEM KARAKAŞ
Editör: TE Bilisim