Sıvı kaybının her zaman kolay fark edilemeyebileceğini vurgulayan Atamer, özellikle bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanların yüksek risk grubunda bulunduğunu söyledi.
Sıvı Kaybının Belirtileri
Sıvı kaybının vücutta farklı şekillerde kendini gösterebileceğini belirten Atamer, şu belirtilere dikkat çekti:
Ağız ve dil kuruluğu
Baş dönmesi
Koyu renkli idrar
Özellikle çocuklarda ve bebeklerde sıvı kaybının daha ciddi sonuçlara yol açabileceğini hatırlatan Atamer, “Ağız ve dil kuruluğu, ağlarken gözyaşının olmaması, üç saat boyunca bezin ıslanmaması gibi bulgular sıvı kaybına işaret eder” dedi.
“Sıvı Kaybı Su Dışında Hiçbir İçecekle Giderilemez”
Prof. Dr. Atamer, suyun vücut için vazgeçilmez olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda sıvı kaybı ölümcül olabilir. Günlük yeterli miktarda su içmek hayati öneme sahiptir. Çay, gazlı içecekler ve diğer içecekler suyun yerini tutmaz. Sıvı kaybını telafi etmenin tek yolu sudur.”
Günlük Ne Kadar Su İçilmeli?
Aşırı sıvı kaybını önlemek için günlük 2–3 litre sıvı tüketilmesi gerektiğini hatırlatan Atamer, bu miktarın kişilerin yaşına, cinsiyetine, sağlık durumuna ve günlük aktivitelerine göre değişebileceğini söyledi.
“Atamer, susama hissi olmasa bile gün içinde düzenli olarak su içilmesi gerektiğini” vurguladı.
Çay ve Gazlı İçecekler Risk Oluşturuyor
Çay ile sıvı kaybının dengelenemeyeceğini belirten Atamer, “Çay aksine sık idrara çıkmaya neden olur ve sıvı kaybını artırır. Ayran gibi elektrolit dengesi sağlayan içecekler sıcak havalarda tercih edilebilir. Ancak en önemlisi bol su tüketmektir” dedi.
Ciddi Durumlarda Hastaneye Başvurun
Prof. Dr. Atamer, sıvı kaybı belirtilerinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, “Sıvı kaybı olmadan yerine koymak gerekir. Eğer ciddi bir tablo gelişirse mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı” uyarısında bulundu.
