Ah üstat ah!

Boşa geçti hayatın.

Yazının peşinde.

Bizim hayatımız da seninkinin peşinde…

Boşa geçiyor hayatlarımız.

***

'Geçmiş zaman olur ki hayali cihana değer' demişler.

Ne öğrendik geçmişten?

Hiç.

Ne kaldı geçmişten?

Hiç.

Ha babam de babam tekleyen bir yürek elimizde kalan!

***

Duydum ki o koca yüreğin…

Son yazından sonra teklemiş.

Ayağının altındaki toprağa güm diye vuran deprem gibi göğsüne indirdiği kuvvetli bir vuruşla sarsmış seni.

Zaten ne zaman köşende yeni yazını görmeyecek olsam…

İçimde bir kaygı…

Bir telaş.

'Üstadın kan şekeri zirve yapmış olmasın yine!' derken…

Kalbin; o geniş, o hoşgörülü, o alçakgönüllü yüreğin havlu atmaya niyetlenmiş.

***

Yürek ne desin!

Kırk yıldır…

Her gün,

'Bugün ne yazılacak' diye düşünüyor.

Tıpkı, şefkat dolu bir annenin,

'Çocuklara bugün ne pişireceğim' düşüncesi gibi bir şey bu.

Bir taraftan da yazıyı iyi yazma kaygısı.

Stresi…

***

Yazıyı iyi yazma kaygısı mı yalnız?...

Yazıyı iyi yazmak 'no problem' üstat için…

Yüreğini asıl yoran…

Hayatı boyunca hiç belli etmedi ama…

Ama işte,

'Bodrumdayım dediysem evin bodrumundayım' diye yazılarında espri yaparken yılda bir hafta olsun Bodrum'da tatil yapmak onun da hakkıydı.

***

Şehrin her yerindeki reklam panolarında görmüştük üstadı.

Hamamcı bile imrenmişti.

'Ağabey fotoğrafın çok fiyakalı çıkmış' demişti, hamam terliklerini uzatırken.

Hakikaten fiyakalı gözüküyordu üstat reklam panolarında.

Slogan da fiyakalıydı:

'Kırk yıllık yazı ustası Önder Baloğlu gazetemizde...'

***

Ne zaman yazı yazdığımı görse,

'Boş işlerle mi uğraşıyorsun sen yine!' diye kızan eşime, üstatla, dolayısıyla yazı uğraşımla övünmek için,

'Gördün mü üstadı panolarda? Eee, kırk yıllık yazı ustası, o kadar itibarı olsun' dediğimde,

'Gördüm. Kırk yıllık yazı ustası diye yazmışlar ama fotoğrafında gömleğinin yakasının biri aşağıda biri yukarıda. Anlaşılan kırk yıldır iki yakası bir araya gelmiyor senin üstadın!' demişti.

Bir daha eşime ne üstadın yazarlığından söz ettim ne de kendi yazarlığımdan…

Haklıydı çünkü.

***

Geçmiş olsun üstat.

İnsanoğlu bencil olurmuş.

Bir an önce toparlan, yeni yazılarını bekliyoruz.