Sanırım Eskişehir'de çevre konusunda bir sorun yok sanılıyor. Hafta sonu bir yerlere kaçmak bir şekilde mümkün kılındığına göre yetkililer her şeyi dört dörtlük yapıyor demek sanırım. Halbuki eleştiri özgürlüğü, haklılığı ve samimiyeti ülkede ortadan kalkalı her cümle tenkitmiş gibi geliyor. Eskişehir'de peyzaj başarısı çevre konusunda her şeyin iyi göründüğü algısı veriyor. Burada eleştiri bir kesime değil ve hatta belediyelere ya da devletin diğer kurumlarına değil halk da bunun önemli parçası ki bazı çalışmaların uygun olmaması sebebiyle buraya getirilmediğini biliyorum.

Kaldırımlardan yol kenarı ağaçlandırmaya, parklardan piknik yerlerine hemen hiçbir şey tam halledilmemiş durumda. Kaldırım düzenlemesinde tam olarak ağaçları, bisikletçileri, yayaları ve engellileri tam olarak düşünerek yapılan beş sokak sayabilen var mı? İngiltere'de pikniğe gittiğimizde karşımıza çıkan köpeklerin hepsi küpeli ve sayılan, bakılan beslenen hayvanlardı. Burada zarar vermeseler de aç canlar ilginç bir şekilde gezmekteler. Bu da koordinasyonsuzluğu gösteriyor. Çevreyi içeren şeyler sadece yeşil olmadığına göre, ona zarar verecek insan ve diğer çalışmalar da çevre kavramında. İnsan çevrenin baş aktörü olduğundan hayvan, ağaç, çiçek, bina, yol ve diğer düzenlemeler sadece oradaki insanların kapasitesi, düşünme tarzı kadar doğru olabiliyor. İngiliz disiplininde yol çalışmasında yarım kalan işten sonra ya da akşam olunca yollara kumlar, çöpler, kullanılan araç gereçler bırakılmaz. Bizde çalışırlarken dahi önemli ve güvende çalışmak ve çalıştırmak imkansız.

Şöyle bir gün hayal etsek ve evden çıkıp yürüsek kaldırımları düzenli gördüğümüz bir bütün sokak görebilir miyiz? Komedi video ve resim paylaşan sitelerde kaldırımlardaki ağaçlara ayrılan yeri ıskalayıp ağacın etrafı beton ve yan tarafında ağaç olmayan yerde ağaca ayrılan yer klişe örneğini vermemek elde değil ve benzer anormallikleri görmemek de elde değil. Evet, çok güzel parklar oluştu ancak havuzdan, piknik yerlerine 'kültür' dediğimiz olgu oluşmamışsa zihinlerdeki karanlıklar görülebiliyor. Bu zihinden çıkan mühendisler, işçiler, yöneticiler estetikte, hijyen ve geniş düşünceden bihaber olunca akıl almaz görüntülerle karşılaşıyoruz.

Geçen gün Ayhan Hocam bir iletide bana Osmangazi Üniversitesi karşısında kuru ot yakımında epey ağaç da yanmış, çok üzüldüm diye sancısını gönderdi. Akıl almaz olayın yine o bahsettiğim zihniyet tarafından yapıldığı yine çok açık.'Tedbirsizlik' neden bizim bütün insanlarımızın adeta ön adı oldu anlamış değilim Oradaki ağaçları yakan zihniyet cezasız mı kalacak, bu yazının akabinde sayın rektörü, vilayetteki bir yetkili ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nü bilgi edinmek için arayacağım.

Aslında her bireyin bu gözlem kabiliyetiyle çevreye duyarlı olması gerekiyor ve piknik alanlarındaki, parklardaki, kaldırımlardaki ve yollardaki sadece bize özgü absürtlükleri görmeleri ve gerekeni yapmaları gerekiyor. Çevre bilinci sadece yolda yürüyen, parkta gezen, piknikte yemek yiyen ve kirleten insan olmak değil. Devleti ve belediyeleri de uyaracak ve yapılanı da koruyacak yine insan yani vatandaş. Bana o yangını haber eden Ayhan hocamla burada Tema ile bir program yapılmalı diye de sözleştik. Faydalı olacak benzer projeler çocuklar karanlık zihinli magandalara dönüşmeden acilen yapılmalı.