Eğitimde zayi olmak belki de en çok bu topraklarda geçen terimdir. Her sektörde mevzusu geçer ve askerlikteki bu kavram eğitimin içinde kullanıldığında, sistemin getirdiklerinin felaketle biten sonu anlamına gelir. Sektörler endişe içinde mesleki vicdansız sahip değillerdir ama prensip başlığı altında yıkıcı bir özelliğe sahiptir. Burada da tek amaç kar üzerine neyin ne kadar sömürüldüğü ve bireylerin ne kadar itibarsızlaştırıldığıdır. Eğitim yazılarına gelen reaksiyonlar artık velilerin kendi aralarında bir nevi örgütlenme içinde olduklarını gösteriyor. Aynı okulda olanlardan, aynı etüt merkezine gönderilen, aynı üniversitede okuyana kadar birçok ortak platform yaratanları tanıdım bu birkaç ay sürecinde. Bu ülke mağdur olmayı ister istemez yaşayan ama yaşadığında da bunu sonuna kadar yaşayan bir ülke. Sınav sistemindeki değişiklikten, tercihlere, ek puanlara, burslara, kurslara kadar her aşamada paragöz tüccarların eline düşenlere karşı doğru reaksiyon geliştirilmeye çalışılıyor ve de çalışılmaya da devam edilecek.

***

Birkaç gün önce birkaç saat oturup konuşma fırsatı bulduğum bir grup vali ile gelecek seneleri konuştuk. İlköğretim seviyesindeki öğrencilerinin durumlarını konuşurken, özel kurumların bazılarının kazıklamalarına maruz kaldıklarını anlattılar. Her kurum elbette farklı ancak etüt için alınan uçuk ücretler ve değişen sistemle de girilecek yeni arayışlarda da bu avcıların tuzaklarına düşmemek için irtibata kalarak adım atmak gerektiğini konuştuk. İki çocuğu için tonlarca para ödemek zorunda kalan bir tanesinin ağır pişmanlığı çoğu kişiye örnek olacak cinstendi. İlerleyen dönemlerde bu konuları da detaylı işleyip ortak adım çıkmasına, dikkat edilecek noktalara, öğretmen öğrenci iletişimine kadar tüm konuları açık açık konuşacağız.

***

Milli Eğitim Müdürü ile de devamlı irtibat halinde olarak ,değişen sistem , kural ve teknik açılımları da birinci ağızdan öğrenerek oluşturduğumuz bilgi netliği ile de karanlıkta kalacak ,kafa karıştıracak noktaları yazmaya da devam edeceğim. Yıllar önce hatırlıyorum da Ekrem Toklucu burada Milli Eğitim Müdürüyken kendisiyle röportajda bahsettiğim okuma saati projesi Eskişehir'de pilot uygulamaya sokularak tüm ülkede denenmeye başlanmıştı. Çok başarılı olduğu yerler olmuştu. Her adımda ne gibi ilaveler olmalı , meslek seçimindeki kararsızlıklar ,ne gibi veli reaksiyonları oluyor bunu yine en net şekilde irdeleyerek yapıcı sonuçlara ulaşılmalıdır ve ulaşılacaktır da. Tüm bunları da yazmaya devam edeceğim.

***

Sonuç olarak eğitim zayiatı vermemek için el ele olacağımız çocuklarımız ve sistem içindekilerle birlikte aradaki yamyamlara yer bırakmamak için , onların para için attıkları taklaları ve yaptıkları emek sömürüsünü de gösterip onları tamamen pasivize ederek piyasayı onların istediği şekilden çıkarmak birinci görev halini aldı.Her şey çocukların ticari tuzaklardan , kalitesiz öğretmenlerden, kibirli, yeteneksiz ve kompleksi yöneticilerden oluşan yerlerden uzak tutulması. İdealist, samimi, sömürücü olmayan öğretmen ve yöneticilere sevgi ve selamlar ile...