Bugünlerde dünyanın içinden geçtiği yenilenme sürecinin başlangıcı tamamen buydu, Magna Carta'ydı. Milliyetçilik akımının Avrupa'da yayıldığı dönemi de düşününce bugünlerde oluşan küresel zeminde dünya insanı olma ve özgürlüğün tanımının değişimi yaşanıyor.Tarihin ilk yazılı anayasası olan Manga Carta dünyanın özgürlük adına attığı en büyük adımı olarak kabul edilir. Magna Carta, İngiltere Kral'ı John'un, sınırsız yetkilerinden feragat ettiği, hukukun kendi arzularından daha üstün olduğunu kabul ettiği, tarihin akışını değiştiren bir antlaşmadır.

Hitler'e Sordunuz mu?
11. ve 12. yy İngiltere'si
Kralcılıkla ilgili memnuniyetsizlikler 1066'da Normanlar'ın İngiltere'yi kuşatmasıyla başlamıştı. Bu kuşatmayla birlikte gerek baronlar gerek diğer vatandaşlar finansal açıdan olumsuz etkilenmeye başlamıştı. Zenginliklerini yavaş yavaş kaybeden baronlar Kral John döneminden önce de birçok kez ayaklandılarsa da en etkilileri Kral John esnasında yapılan ayaklanmalardı. Bunun nedeni ise Kral 2.Henry'in oğlu olan Kral John'un kurnazlığı, aç gözlülüğü, egoistliği ve bir o kadarda savaştaki beceriksizlikleriydi. Kendi arzu ve isteklerini sınırlayamayan bu kral her ne kadar dünya için faydalı bir hata yapmış olsa da kendi tahtının gücünü bir çırpıda silmişti. Kral John'un getirmiş olduğu toprak vergileri, gümrük vergileri, askerlik bedelleri gibi kendi zenginliğini arttırmak için yaptığı bu gereksiz yaptırımlar baronları ve halkı ziyadesiyle bıktırmıştı. Papa II.Innocent ile arasında sorunlar çıkan yurtsuz Kral John hem papayı hem de baronları karşısına almıştı. Birlikte hareket etmeye karar veren din adamları ve baronlar kralın gözünde pek de sorun teşkil etmiyordu, ta ki İngiltere'nin ayinlere alınmama kararı verilene kadar. Kral John papaya yaptığı küstahlığın bedelini çok ağır ödüyordu ve pişman olan yurtsuz Kral bunun üzerine papa ile arasındaki sorunları gidermek için çıktığı yolculukta çok büyük bir sürpriz ile karşılaştı. 1214'te Fransa kralı Philippe ve ordusuyla karşılaşan yurtsuz Kral acı ama şaşırtıcı olmayan yenilgiyle döndüğünde bu yenilgiyi fırsat bilen baronlar Kral John'a yüklenmeye başladılar. Din adamları ve baronlar, Kral'a yaptırım uygulayacaklarına dair büyük bir yemin etmişlerdi, her ne pahasına olursa olsun biz kazanacağız yemini. 1215'te Stanford'da başlayan ilk ayaklanma ile baronlar 17 Mayıs'ta Londra'yı ele geçirdiler. Yenilgiyi kabul eden yurtsuz Kral 1215'de Runny çayırlığında 'Magna Carta'yı imzaladı. Üzerinde değişiklik yapıldıktan sonra belli bir sayıda basılarak din adamları ve soylu ailelere örnekleri emanet edildi.
İlk başlarda verilen bu haklardan din adamları ve asiller faydalandıysa da zamanla tüm vatandaşlar bu hak ve özgürlüklerden faydalanmaya başladı. Her tahta çıkan kral bu anlaşmayı onaylamak zorunda kaldı ve V.Henry'in ölümüne kadar toplamda 44 kez onaylandı. Demokrasiye uzanan bu anlaşma birçok ülke tarafından benimsendi. Başta Amerika olmak üzere birçok ülke bu antlaşmanın maddelerini uyguladı.

Magna Carta'nın 39. Maddesi
Magna Carta 63 maddeden oluşmuştur ve birçok önemli maddesi vardır fakat 39. madde'nin önemi farklıdır. Çünkü 39. madde günümüz hukuk sisteminin temellerini atmıştır.
39. Madde: 'Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır.'