Rize'de, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda yenileme projesi kapsamında Atatürk Anıtıkaldırılarak, Vilayet alanına taşındı.

'ATATÜRK'Ü SİLMEK İSTİYORLAR'
Bu olaya tepki gösteren Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ömer Toprak, 'Bugün Rize için kara bir gündür' diyerek anıtın kaldırılmasına tepki gösterdi. Alanda açıklama yapan Ömer Toprak, 'Atatürk'ü, Cumhuriyet'i hedef alan bir çalışma eyleme dönüştürüldü. Rize'nin hafızasından Atatürk'ü silmeye çalışıyorlar. Biz Rizeliler olarak bu çalışmadan rahatsızız. Atatürk'ü kaldırarak yerine çay bardağı koymak istediler. Tepkiler üzerine bundan vazgeçtiler. Şimdi 15 Temmuz anıtı yapacaklar. Atatürk'ü silmek istiyorlar. Bu çalışma trafiği rahatlatma değil Cumhuriyet'e meydan okuma çalışmasıdır. Bu projeden derhal vazgeçilmelidir. Vazgeçilmezse Atatürk anıtını en kısa sürede tekrar yerine taşıyacağız. Bu projeyi hayata geçirenler gidecek Atatürk bu meydanda kalacak' dedi.

BU KADAR HAİNE RAĞMEN
AKP'ye yakın sözde Tarihçi ve Yeni Şafak Yazarı Mustafa Armağan Rize'de kaldırılan Atatürk heykeliyle ilgili skandal ifadeler kullandı. Twitter adresinden paylaşımlarda bulunan Mustafa Armağan, 'Uçan heykel 15 Temmuz'dan sonra halkın istediğinin olacağı Türkiye'ye direnmenin manası yok. İsterseniz referandum yapalım 'Rize'de Atatürk' deme cüretinde bulundu.İktidara yakın aşırı dinci bir gazete internet sitesinde heykelin kaldırılmasını, 'Elhamdülillah, Rize özgürlüğüne kavuştu' başlığıyla verdi. Ne diyeyim? Atatürk Cumhuriyetin temellerini öyle sağlam atmış ki; ülkede bu kadar hain olmasına rağmen hala dimdik ayaktayız. Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Atatürk devrimlerini yok etmek isteyenler bu emellerini asla gerçekleştiremeyecek. Rize'de Atatürk heykelinin kaldırılması olayı bana Şair Süleyman Apaydın'ın şiirini hatırlattı. Bu güzel ve anlamlı şiiri siz okurlarımla paylaşıyorum…

Ey milletim Ben Mustafa Kemal'im
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim
Hala en hakiki mürşit değilse ilim Kurusun damağım dilim
Özür dilerim Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Özgürlük hala En yüce değer Değilse eğer
Prangalı kalsın diyorsanız köleler Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı
Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Yetmediyse acısı şiddetin savaşın
Anlamı kalmadıysa Yurtta sulh dünyada barışın
Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Özlediyseniz fesi peçeyi
Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi
Hala medet umuyorsanız Şıhtan şeyhten dervişten
Şifa buluyorsanız Muskadan üfürükçüden
Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek
Karaçarşafa girsin diyorsanız Y
obazın gazabından ürkerek
Diyorsanız ki okumasın Kadınımız kızımız
Budur bizim alın yazımız
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
Fazla geldiyse size
Hürriyet cumhuriyet Özlemini çekiyorsanız
Saltanatın sultanın Hala önemini anlayamadıysanız
Millet olmanın Kul olun Ümmet kalın
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
RAHAT BIRAKIN BENİ
Süleyman Apaydın

-------------------------------------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
'ÜSTÜNDE SENİN PARMAK İZİN VAR'

Akciğer kanseri Lusiano Perez hasta yatağında mimar oğlu Jose'ye kısık bir sesle; 'Oğlum çok az ömrüm kaldı ve sizin için hiçbir şey yapamadım sizlere hiçbir iz bırakamadım, çok üzgünüm beni affedin' diyerek ağlar...

EN İYİ TASARIM ÖDÜLÜNÜ ALIR
Jose ise;'Üzülme baba. Benim okumam için arabanı sattın. Yıllarca yürüyerek işe gittin. Bunu unutmadım' der ve çıkar. Sao Paulo Hükümet konağı o sırada inşaat halindedir, inşaat bitince babasını helikoptere bindirerek binayı gösterir ve; 'işte baba bunu ben yaptım ama üstünde senin parmak izin var' der...(Baba 8 gün sonra hayata gözlerini yumar,Bina son 10 yılın en iyi tasarım ödülünü alır...)
----------------------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Binali Bey, ülkenin Başbakanı sen değil misin? Niye tüm kararları Erdoğan alıyor?
Başbakan Binali Yıldırım: Devlet Bey, bizde Başbakanda Cumhurbaşkanı da Reistir. O bana 'bin ali' derse binerim, 'in ali' derse inerim.