1-İstek formu (Ek-1 Formu)
2-Tam teşekküllü bir Devlet Hastanesinden 'Silah Ruhsatı Almasına Engel Hali Olmadığına'na dair sağlık raporu.
3-Veriliş tarihinden itibaren on yılı geçmemiş T.C. Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı aslı (işlem sonu iade edilecektir).
4-Son altı ay içerisinde çektirilmiş 2 adet vesikalık fotoğraf (M.K.E.Kurumundan silah satın alınacak ise (4) adet eklenecektir)
Yukarıda sıraladığım bu maddeler 'ülkemizde silah bulundurma ruhsatı almak için' gerekli belgelerdir. Bu belgeleri hazırlayan herkes evinde ruhsatlı olarak silah bulundurabiliyor. Ülkemizde isteyen herkes 'ekmek arası köfte alır gibi' kolaylıkla silah alabiliyor. Özellikle son süreçte insanlar 'hızlı bir şekilde' bireysel olarak silahlanıyor. Hükümet bu konuda bırakın önlem almayı, bireysel silahlanmayı daha arttırmaya çalışıyor. Dünya genelinde 'bireysel silahlanmaya karşı kampanyalar sürdürülürken' ve her yıl ateşli silahlardan kaynaklanan 'ölümler artarken', İçişleri Bakanlığının ateşli silahlar ve av silahı bayilerine gönderdiği genelgeyle 'mermi alma hakkı sayılarını beş kat arttırdı.' Sivil yurttaşlara tanınan 'yıllık 200 adet olan' mermi kullanım (istihkak) hakkı, '15 Mart 2018 tarihi itibari ile 1000 adet mermiye' çıkarıldı. ESOGÜ'de dört öğretim görevlisini öldüren caniye de silah bulundurma ruhsatı verildi. Rektöründen, Dekanına tüm yöneticilerin 'aklı dengesi yerinde değildi' dediği bu şahıs nasıl oluyor da tam teşekküllü hastaneden 'Silah Ruhsatını Almasına Engel Hali Yoktur' diye sağlık raporu alabildi? Bu cani 'aldığı bu rapor sayesinde edindiği tabancayla' katliam yaptı. Onun için bu 'raporu verenler hakkında' soruşturma açılmalıdır. Ülkeyi yönetenler 'bireysel silahlanmayı teşvik etmekten' vazgeçmelidir. ESOGÜ benzerinde yeni üzücü olayların yaşanmaması için 'bireysel silahlanmanın önüne' geçmelidir.



****
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
VE GÜNDOĞAN FARKI

Anadolu Üniversitesi'nde bir öğretim görevlisi çok sayıda Atatürkçü ve Milliyetçi çalışanlarla ilgili 'FETÖ'cü diye ihbarlarda bulunmuş. Bu konuyla ilgili aldığım duyumlara göre; bu şahısta ESOGÜ'deki şahısın yaptığı gibi her yere şikayet dilekçeleri vermiş. İnsanları tehdit etmiş. 'iftiralarda bulunarak, onların hayatlarını karartmaya' çalışmış. Anadolu Üniversitesi Yönetimi 'İftira attığı' her halinden belli olan bu şahsı açığa alarak, hakkında soruşturma açmış. 'Ekşi yemedim ki karnım ağrısın' diyerek, bu konuda yürekli davranmış. 'Bizlere de iftira ve çamur atar' diye korkmamış. ESOGÜ Yönetiminin yaptığını yapmayarak, bu saplantılı çalışanı korumamış. Anadolu Üniversitesi Rektörü Naci Gündoğan ve ekibi gerekini yapmış. Süreci iyi yönetmiş. ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen ve ekibi gerekeni yapmamış. Süreci iyi yönetememiş. Umarım, ESOGÜ'yü 'kana bulayan' caniyle ilgili işlem yapmayanlar, onu açığa almayanlar bir an önce istifa ederek, oturdukları koltuklara 'liyakat sahibi, makamın hakkını veren yürekli insanların gelmesini' sağlar.




****
BALIKESİRLİLER FAİK
BIKMAZ'I UNUTMADI

Eskişehir'de amatör futbola yıllarca hizmet etmiş, duayen spor adamları Doğan Sunerli, Mehmet Özay Artan ve Faik Bıkmaz geçtiğimiz hafta Balıkesirden gelen dostları Oktay Ertunç, Öner Ayyıldız ve Asaf Güngören'i ağırlayarak Eskişehir misafirperliğinden güzel örnekler sergilediler. Balıkesirli konuklar, Eskişehirspor'un 1965 kadrosunda yer alan ve 1974-1975 sezonunda Balıkesirspor ile büyük başarılar yakalayan Faik Bıkmaz'ı unutmadı. 1974-75 sezonunda şampiyon olarak 1. Lige (Bugünün Süper Ligi) yükselen takımda attığı gollerle yıldızlaşan Bıkmaz'a yıllar sonra bir kez daha teşekkür ederek Balıkesirspor forması hediye ettiler.


****
NOSTALJİ
''DEVLETSiZ YAŞAYAN MiLLET YOKTUR''

Yıl 2000. 18 yıl önce Yol-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Rıdvan Atan, sendika üyeleri ve aileleriyle birlikte Kıbrıs'a gitmişti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş, Kıbrıs'a gelen Yol-İş Sendikası üyelerini bir akşam yemeğinde ağırlamıştı. 18 yıl öncesine ait fotoğrafta Rauf Denktaş, Sendika Başkanı Rıdvan Atan ve eşi Gülcan Atan ile birlikte. Sadece Kıbrıs Türkünün değil, Türkiye'nin ulusal kahramanı olan Denktaş 6 yıl önce 13 Ocak 2012'de vefat etti. Ömrünü Kıbrıs davasına adadı. Bu küçük adanın dev bir adamıydı. Denktaş, 'Devletsiz kalmak her şeyiyle aciz kalmak demektir, devletsiz yaşayan millet yoktur' demişti. Küçük adanın dev adamı Rauf Denktaş'ı özlem ve rahmetle anıyorum. Türk Milleti ve Kıbrıs halkı onun hizmetlerini asla unutmayacak.


****
FIKRA
BENDE ONU MERAK EDİYORUM

Adamın biri büyükçe bir kümese dalmış. Tavukları ve yumurtaları çalarken suçüstü yakalanmış. Mahkemede 'avukat isterim' diye tutturunca hakim şaşkın bir halde, 'Kümesten tavukları çalarken suçüstü yakalanmışsın, kümes de senin olmadığına göre avukat sana ne yapacak?' diye sormuş. Hırsız gayet sakin bir tavırla 'Valla hakim bey ben de onu merak ediyorum!' diye cevap vermiş.'

****
FOTO ŞAKA
AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan:
Nabi Bey anket sonuçlarına göre partimiz Odunpazarı bölgesinde önde, Tepebaşı'nda geride.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı: Volkancığım sen karınca gibi çalışırken Tepebaşı İlçe Başkanı saz mı çaldı?
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: Nabi Bey, Ahmet Ataç aday olduğu sürece Tepebaşı ilçe Başkanı değil karınca gibi çalışmak, 'kelebek gibi uçup arı gibi soksa' biz yine o bölgede birinci olamayız.