Sosyal medyada çok sık paylaşılan bir belgesel var. Sırtlan sürüsü bir erkek aslana saldırıyor. Sırtlarlar arasında kalan 'aslan hayatta kalmak için onlarla mücadele' ediyor. O sırada bir başka erkek aslan oraya geliyor. Onun kükremesiyle 'sırtlanlar kuyruklarını kıstırıp' kaçıyor.

MACARİSTAN VE PAKİSTAN
Bu belgeseler gösteriyor ki; bir insanın 'kardeşinin, abisinin veya gerçek dostunun olması' çok güzel. Barış Pınarı Harekatı göstermiştir ki; Türk'ün Türk'ten başka gerçek dostu bir tek Pakistanmış. Avrupa'da Atilla'nın torunu olan ırkdaşımız Macaristan AB'nin 'kınama kararını veto ederek gerçek dost olduğumuzu' gösterdi. Azerbaycan'da yapılan Türk Konseyi Toplantısı da göstermiştir ki; 'bizim başımız sıkıştığında kayıtsız şartsız Türk devletleri hep yanımızda' olacak. Artık 'ümmet birliği ve halifelik rüyalarından vazgeçip', en kısa zamanda Türk Birliğini ve Türki devletlerinden oluşan 'büyük Türk ordusunu' oluşturmalıyız.

İSRAİL VE FİLİSTİN'İ
BİRLEŞTİRDİK
Ülke olarak güney sınırlarımızı teröristlerden temizlemek için Suriye'nin kuzeyine Barış Pınarı Harekatı düzenledik. Harekatın dokuzuncu gününde öldürülen PKK/YPG'li 'terörist sayısı toplam 673 olduğu' açıklandı. 1220 kilometrelik alan terörden temizlendi. Bu harekata ABD'den Rusya'ya, Çin'den Avrupa'ya, Arap Birliğine kadar çok sayıda ülke karşı çıkıyor. 'Birbirlerinden nefret eden İsrail ile Filistin, İran ve ABD, ülkemiz karşısında birleştiler.' Bu 'operasyondan vazgeçmemiz için emperyalist ülkeler baskı ve yaptırımlar' yapmayı planlıyor. Sözde Müslüman ülkelerden oluşan Arap Birliği Türkiye'nin kendisine yönelik terör tehdidini ortadan kaldırmak için başlattığı Barış Pınarı Operasyonunu kınadı. Bu kınama kararı 'ülkemizdeki arap sevicilerin etkisinde kalan' bazı insanlarımızı şaşırttı. Türk ve Arapların tarihini çok iyi bilen bir kişi olarak 'onların yaptığı hainlik' beni hiç şaşırtmadı. 22 Mart 1945'te Kahire'de kurulan Arap Birliği'nin 22 Üyesi var. Bu ülkeler şöyle sıralanıyor; 'Mısır, Suudi Arabistan, Filistin, Katar, Suriye, Lübnan, Ürdan, Irak, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, Kuveyt, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Moritanya, Sudan, Somali, Cibuti, Kamor.' Onu 'sarayında korusun' diye 5 bin Mehmetçiği gönderdiğimiz Katar Emiri, İsrail'e karşı her zaman sahip çıktığımız Filistin, Kralları ölünce milli yas ilan ettiğimiz Suudi Arabistan, onlara ekonomik destek vermek amacıyla 'zeytinyağı ithal ettiğimiz' Tunus'tan birileri çıkıp, 'Türk Ordusunu destekliyoruz' demedi. Katar ve Somali çekimser kaldı.

BUNLAR FİLİSTİN'E
DEVLET NİŞANI VERİR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Filistin bizi kınadı diye haksızlık yapmayalım. Çünkü baskı yapıyorlar. İlk defa Filistin Dışişlerinin bir bakanı, bu karara katılmamak için Arap Ligi toplantısına katılmadı' demiş. Türkiye'yi ilgilendiren bu toplantıya katılmamak zaten en büyük hainliktir. 'Gerçek dost, gerçek kardeş o toplantıya katılır, Türkiye'nin yanında olduğunu' haykırırdı. Demek ki müslüman Filistin değil, hristiyan Macaristan bizim gerçek dostumuzmuş. Madem Filistin 'ABD, Suudi Arabistan kızdırmaktan' bu kadar korkuyor. Artık onların haklarını bu devletler savunsun. Onlara bu devletler yardım etsin ve ağlasın.
Bu olay göstermiştir ki; kan kardeşliği din kardeşliğinden daha önemliymiş. Korkarım Çavuşoğlu zihniyetindeki adamlar görevde olmaya devam ederse; yakında Filistin'in 'bugüne kadar yaptıkları hainlikleri devlet nişanıyla' ödüllendirilir.

ATATÜRK YİNE HAKLI ÇIKTI
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk; 'Ben herşeyden önce bir Türk Milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim.Türk Birliği'nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk Birliğine İnanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek.' demişti. Azerbaycan'da düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) toplantısı Atatürk'ün 'ne kadar haklı olduğunu bir kez daha' gösterdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde düzenlenen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev katıldı. Türk Konseyi gözlemci üyesi Macaristan'ın Başbakanı Viktor Orban ile kuruma üye olmasa da etkinliklere katılım sağlayan Türkmenistan'ın Başbakan Yardımcısı Pürli Agamuradov da toplantıda hazır bulundu.Toplantı sonrasında kabul edilen ve liderlerce imzalanan bildiride, Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili şu ifadelere yer verildi: 'Türk Konseyi, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nın terörizmle mücadeleye, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, Suriyelilerin teröristlerin zulmünden kurtarılmasına ve yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ana vatanlarına güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için şartların oluşturulmasına katkıda bulunacağına olan umut ve inançlarını beyan etmektedir.' Bu toplantıda altı aslan; 'etrafı sırtlanlarla çevrilen' Türkiye'nin yanında olduklarını 'dosta ve düşmana' gösterdi. Bu 'yedi devlet yani yedi aslan birleşirse', o sırtlanlar 'kuyruklarını kıstırıp' kaçarlar.
------------------------------------------------------
ESKİŞEHİR'DEN ANLAMLI SELAM

İlimizde bulunan odalar, borsalar ve sivil toplum kuruluşları 'Barış Pınarı Operasyonu ile ilgili 81 ilde eş zamanlı olarak ortak açıklama' gerçekleştirdi. Eskişehir Ticaret Borsasında yapılan açıklamada, tüm Eskişehir'in 'devletinin ve askerlerinin yanında' olduğunun vurgusu yapıldı. Kitle örgütü temsilcileri toplantı sonrasında asker selamı yaparak; 'dış devletlerin tehditlerine karşı tek vücut olduklarını' dosta düşmana gösterdi. Tüm Eskişehirliler olarak dualarımızla Kahraman Mehmetçiğin yanındayız. Ordumuz kararlı hareket ederek; emperyalist devletlerin ülkemiz üzerinde oynayacağı oyunları bozacaktır...
-------------------------------------------------------
SEKERAT VE ESKİŞEHİRSPOR

Gazetemizda Cuma günü birbirinden güzel dini yazılar yazan Hafız Bahri Yücel geçtiğimiz hafta Yunanistan'da olduğunu belirterek, burada bile herkesin kendisine 'Eskişehirspor ne olacak?' diye sorduğunu belirtti. Kendisiyle yaptığım sohbette Çarşı Camii emekli imamı merhum Mehmet Sarıcaoğlu ile olan bir anısını anlattı. Yücel'in anlattığı anı şöyle; 'Rahmetli Sarıcaoğlu bana 'son nefesini vermek üzere olan bir insanın öleceğini nasıl anlarsın' diye sordu. Bende 'doktora sorarım'dedim. 'Bir insan sekerat halindeyken (ölüm döşeğinde) dağın başında doktoru nerede bulacaksın?' diye sert çıktı. 'Bilmiyorum' dedim. 'Bir pamuğu suyu batırıp, ölüm döşeğinde olan insanın ağızına damlatırsın. Bir damla bile su ağıza giriyorsa hayat belirtisi var. Bir damla su bile gitmiyorsa onun hayata son bulmuştur' dedi.' Daha sonra Yücel; 'Eskişehirspor'u hayata döndürmek için ne kadar su damlatarak iyi ederiz. İnşallah iyi olur, küme düşmez diye dua ediyorum' dedi. Umarım Eskişehirspor Yücel'in dediği duruma hiç düşmez. Yoksa 'sekerat haline düşerse', korkarım Hafız Bahri Yücel'in dualarıda bizi kurtaramaz...
----------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Filistin Dışişleri Bakanı Riad Malki:
Mevlüt Bey siz bize her zaman sahip çıkıyorsunuz. Sürekli nankörlük yapmamıza rağmen hep yardım ediyorsunuz. Vallahi size şaşıyorum.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Biz derviş gibi size hep iyilik yapıyoruz. Siz de akrep gibi hep bizi sokuyorsunuz. Sizin fıtratınızda iyiliğin zerresi olmadığını bile bile bunu yapıyoruz(!)
Filistin Dışişleri Bakanı Riad Malki: Biz böyle hainlik yapmaya biraz daha devam edersek, bu Türkler bizi devlet nişanıyla bile ödüllendirir(!)
---------------------------------------------------
FIKRA
İŞTE ARADIĞIM KIZ BU!

İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı.
Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından:
'Evde mi bıraktım acaba?' İşte o an aradığım kız bu dedim.