Televizyonların yeni yeni ortaya çıktığı yıllar.
Benim çocukluğumda elektrik yoktu köylerde.
Elektriğin gelmesiyle de televizyonlar gözükmeye başladı tek tek.
Siyah beyaz televizyonlar.

***

Salı günleri Türk filmleri gösterilirdi televizyonda.
Ağlatan aşk filmleri…
Büyük bir heyecanla izlenirdi bu basit bir senaryoya dayanan filmler.
Anadolu halkı, filmlerin oyuncularıyla bütünleştiği için bu dönemde pek çok yıldız oyuncu ortaya çıkmıştı.
Ali Şen, Ayhan Işık, Ekrem Bora, Hale Soygazi, Fikret Hakan, Cüneyt Arkın, Filiz Akın, Fatma Girik, Gülşen Bubikoğlu, Müjde Ar, Türkan Şoray, kötü kalpli Erol Taş
Ve hatta Tecavüzcü Coşkun meşhurdu…
Sadece filmlerini izlemezdik, çikolatalardan fotoğrafları çıkardı bu oyuncuların, onları biriktirirdik.
Fotoğrafları takas yapardık.
'Ver Cüneyt Arkın'ı al Filiz Akın'ı!'

***

Ağlatan aşk filmlerinden…
Zengin kız ile fakir delikanlının hüsranla biten aşk hikayesinden sonra, Yılmaz Güney'in…
Çirkin Kral Yılmaz Güney'in 'Umut' filmiyle başlayan, senaryolarını Yılmaz Güney'in yazdığı Zeki Ökten'in 'Sürü' filmiyle, Şerif Gören'in 'Yol' filmiyle, sonra Yılmaz Güney'in Paris'te sürgündeyken çektiği 'Duvar' filmiyle devam eden politik filmler…
Bu filmlerde oynayan Yılmaz Güney, Tarık Akan, Tuncel Kurtiz gibi yetenekli oyuncular…
İlginç bir şekilde…
Sanki bu politik filmlere rakip olsun diye üretilmiş, batıdaki örnekleri taklit edilerek acemice çekilmiş seks filmleri furyası sonra…

***

Bu filmlerle ilgili bir röportajda, o dönemin seks filmlerinde meşhur olmuş bir erkek oyuncuya soruyor muhabir:
'Yatakta çekilen o sahneler gerçek mi?'
Çok kızıyor oyuncu.
'Gerçek olur mu yahu! O oyunlardaki kadınlar bizim bacımız!'
'E nasıl çekiliyor o filmler?'
'Seyirci görmüyor. Yastık koyuyoruz aramıza!'

***

Aşk filmlerinin, kahramanlık filmlerinin, tarihi filmlerin en karizmatik oyuncusu Cüneyt Arkın'ın da bu türden, pek bilinmeyen filmleri var.
Ona da sormuşlardı,
'Seks filmlerinizin de olduğu doğru mu?'
'Doğru doğru!' demişti. 'O boku da yedik!'
Muhabir gülünce…
'Ama efendim mecbur kaldım. Oynadığım tarihi filmlerde sakatlanmıştım. Uzun süre sırtüstü yatakta yatmam gerekiyordu. Filmlerimin gişe rekorları kırdığı dönemler. Yönetmenler rahat bırakmıyorlar. Film çekmek istiyorlar. Yatakta nasıl film çekilir? Ben sırtüstü yatarken kadın üzerime çıkıyordu. Hepsi bu!'

***

Sinemalarda, beyaz perdede gösteriliyordu bu filmler.
Anadolu halkının siyah beyaz televizyonlarındaysa Cüneyt Arkın'ın kale burçları arasında uçtuğu, bir kılıç darbesiyle onlarca Bizans askerini yere serdiği abartılı kahramanlık filmleri gösteriliyordu.
Onun için, Cüneyt Arkın'ın o biçim filmlerinden zaten kimsenin haberi yoktu.
Yılmaz Güney'in politik filmlerinden de Anadolu halkının haberi yoktu o dönem.
'Umut' çekildiği dönem sansürlenmişti.
Sinemanın bu iki türü de aynı oranda sakıncalı bulunmuştu.

***

Birkaç gün önce sosyal medyada Cüneyt Arkın'ın hastaneye kaldırıldığı, yoğun bakımda olduğu haberi yayıldı.
Ailesi, koah hastası olduğu için hastaneye rutin kontrole gittiği açıklamasında bulunmak zorunda kaldı.

***

Geride kalan o dönem, yetenekleriyle, çalışmalarıyla yıldız olurdu sinema sanatçıları.
Yetenekleriyle halkın gönlünde yer eder ve yetenekleriyle var olurlardı.
Şimdi ise iktidarı destekleyip desteklememeleriyle var oluyorlar.
Cüneyt Arkın ve bizim fotoğraflarını cebimizde taşıdığımız o dönemin sanatçıları yetenekleriyle, çalışmalarıyla yıldız olan sanatçılardı.