Televizyon kanallarından birinde izledim. İki bilim insanı araştırma yapmış. Okul çocuklarını gözlemlemiş. Bir takım notlar almış. Testler, araştırmalar yapmış çocukların davranışları hakkında.
Elde ettikleri sonuç?
'Yeni kuşak aşırı umursamaz, tepkisiz, duyarsız!'
Her bilimsel çalışma, araştırma değerlidir ama elde edilen sonuç bilinen bir şey!
Sadece çocuklar değil, yediden yetmişe, toplumun büyük bir kesimi duyarsız, ilgisiz, tepkisiz…
Ver eline cep telefonunu… Yedi yaşında olsun yetmiş yaşında olsun.
İnternet kesilmediği sürece, yer yerinden oynasa, ülkede savaş çıksa sorun yok!
***
Biraz da bilim insanlarının bu araştırmasının etkisiyle,
'Buna tepkisiz kalmamak lazım!' deyip bizim berberin tıraşa yaptığı anormal zammı protesto etmeye kalkıştım, geçtiğimiz gün.
Mahalledeki berbere gittim, çarşıdaki yıllardır gidip geldiğim berber yerine. Halep oradaysa arşın burada! Var mı öyle kafana göre zam yapmak!...
Eskiden de arada bir, çarşıya gidecek kadar zamanım olmadığında gidiyordum, mahalledeki bu berbere.
İyi bir delikanlı… Hatta yazılarımı okuduğunu falan da söylemişti. Uzun süredir kendisine gitmiyordum ama. Bunun üzerine gittim.
'Sıra var abi!' dedi. Şaşırdım.
'Hani nerede sıra, bekleyen kimse yok!'
'Gelecekler abi, herkesin randevu saati var!'
Vay anasını! Ben gelmeyeli bizim mahalle berberi doktor olmuş, randevuyla tıraş yapıyor.
'Ne zaman biter bu sıra?'
'Sen öğleden sonra bir uğra.'
Çıkıp gittim.
Nereye?
Kitapçıya. Yani bizim kürkçü dükkanına. Tilkinin dönüp dolaşıp gideceği yer kürkçü dükkanı, benimki de kitapçı…
***
Öğleden sonra geldiğimde berber koltuğuna oturmuş cep telefonuyla oynuyordu, bizim berber.
'Boş musun?' diye sordum.
Başını telefondan kaldırıp yüzüme bile bakmadan,
'Sıra var!' dedi.
'Kimse yok hani!'
'Gelecek abi! Mesaj attı gecikeceğim diye, şimdi gelir.'
'Ne zaman biter sıra?'
'İki saat sonra bir uğra.'
Açıkça bizi protesto ediyor berber. Sürekli müşterisi değiliz diye.
Çarşıya gidemeyince kendisine geldiğimin farkında…
Avcıyken av olduk, protesto edelim derken protesto ediliyoruz anlaşılan.
***
Çıkıp gittim öfkeyle. Bir berber peşinde akşamı ettik. Tepki göstermekmiş, duyarlı olmakmış, protesto etmekmiş!...Yani her şey bitti o kaldı! Elektriğe, doğalgaza, ete, süte zam bitti!...
Uğraştığımız şeye bak.
***
Eve gelirken yolda aklıma geldi. Adamın biri her gün berbere gelip,
'Ne zaman biter sıra?' diye soruyormuş.
'İki saat sonra biter!'
Adam, ben sonra geleyim, diye gidip ertesi gün yine geliyormuş.
'Ne zaman biter bu sıra, ne zaman boşalır elin?'
'Bir saat sonra…'
Bir gün, iki gün, üç gün, beş gün…
Bu böyle sürüp gidince, berber, çırağına;
'Koş şu adamı takip et. Her gün, sıra ne zaman biter diye sorup gidiyor. Nereye gidiyor git bir bak,' demiş.
Biraz sonra çırak nefes nefese gelmiş.
'Öğrenebildin mi, buradan çıkıp nereye gidiyor?' diye sormuş berber.
'Sizin eve gidiyor usta!' demiş çırak.
Sıra bir türlü bize gelmeyince ben berberden çıkıp kendi evime gittim tabi de, bu da bizim protestomuz olsun!
Hadi bakalım, kalem mi güçlü makası mı?
***
Tabi bizimki sadece bir şaka…
Anlattığımız da aslı astarı olmayan bir fıkra işte!