İspanyol diktatör General Francisco Franco'ya şöyle bir soru sormuşlar: 'Yahu ülkenin yapısı bozuk. Ekonomi kötü, halk perişan. Herkes adaletsizlikten yakınıyor... Ama, hiç isyan yok!.. Bunu nasıl sağlıyorsun?' İspanyol diktatör şu cevabı vermiş: 'Bunu 3 F ile sağlıyorum.' Yani Franko, Futbol, Fiestave Fado (İspanyol arabeks müziği) ile. Diktatör Franco 'Onları yüz binlik beşiklerde uyutuyorum' diyordu. Diktatörün 'yüz binlik beşik' olarak nitelendirdiği yerler, stadyumlardı. Franco, baskıcı rejiminden bunalan halkını, 'futbolla' oyalıyordu. Franco için futbol; 'Kitleleri oyalayan, toplumu siyasi konularda tepkisizliğe iten, ülke gündemini saptıran bir afyondu.' Ülkemizde de yapılan askeri darbelerde de baskı rejiminden bunalan halkımızda 'futbolla oyalandığı günler' çok oldu. Ancak bugün Türkiye'deki stadyumlar ve spor salonları halkın uyutulduğu beşik değil. OHAL nedeniyle yürüyüşler ve eylemler yasaklandı. Meydanlar protestolara kapatıldı. Halkın tepki göstereceği tek yerler stadyumlar ve spor salonları oldu. UEFA Kupası, Süper Lig ve 1. Lig futbol maçları, Turkish Airlines Euroleague, Süper Basketbol Ligi maçlarına gelen yüzbinler, hep bir ağızdan 'İzmir Marşı'nı söyleyerek, Cumhuriyete ve devrimlerine sahip çıkıyor. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diye haykırarak, Ata'sının izinde olduklarını dosta düşmana gösteriyorlar. Haksızlıklara, baskılara karşı tepkinin, Cumhuriyete ve vatana sahip çıkmanın yeni adresleri stadyumlar ve spor sahaları oldu…

****************

'BAŞKALARI BENİM
GİBİ OLMAK İSTESİN'


12 yaşında tenis oynayan sevimli bir kıza televizyon muhabiri 'Bir tenisçi olmak istiyorsan kim olmak istiyorsun?' diye sordu. 12'lik kız, 'Başkalarının benim gibi olmak istemesini isterdim' yanıtını verdi. 12 yaşında böylesine büyük özgüveni ve egosu olan kız büyüdü. 19 Grand Slam ve bir Olimpiyat Şampiyonluğu kazandı. Bu isim tüm zamanların en iyi kadın tenisçisi olarak gösterilen Serena Williams'tan başkası değil. Bugün 34 yaşında olan dünyanın bir numarasının Grand Slam şampiyonluk sayısını daha da arttırması bekleniliyor. 12 yaşındayken 'Başkalarının benim gibi olmak istemesini isterdim' diyen Williams bu şampiyonluklara ulaşacağını yıllar öncesinden hayal etti. Çalışma ve kararlılıkla bu hayallerini gerçekleştirdi.

************

ALZHEİMERİ
FUTBOLLA YENMEK


2014 yılında Barcelona Autonomus Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre futboldan bahsetmenin Alzheimer olan bunayan insanların hafızasını, dikkatini ve ruh halini geliştirdiği tespit edildi.

DÖRT DERGİ
İspanya'nın önde gelen spor dergilerinden birisi olan Libero, Autonomus Üniversitesi ile birlikte Alzheimer hastalarına destek olmak için bir yöntem geliştirmeye karar verdi. 40-50 yıl önce yayınlanmış gibi görünen dört dergi çıkardı. Futbol tarihinin önemli anlarına yer veren bu dergilerde beyni harekete geçirecek egzersizlere de yer verildi. Alzheimer hastaları bu dergide yer alan Pele, Die Stefano, Cruyff gibi futbolcuları hatırladı. Onların maçlarıyla ilgili anılarını anlatmaya başladı. Alzheimer hastaları arasında bir futbol sohbeti ortamı oluştu. Alzheimer insanların hafıza yeteneklerini yok ediyor. Ama futbola duydukları tutkuyu ve hisleri yok etmiyor. Autonomus Üniversitesi ve Libero Dergisi onları bu hatıralarıyla iyileştirmeye çalışıyorlar. Alzheimeri futbol tutkusuyla yenmek istiyorlar.

ESKİŞEHİR'DE DE
YAPILABİLİR

İspanya'da yapılan bu güzel çalışma ülkemizde de olabilir. Tepebaşı Belediyesi ve Alzheimer Derneği Eskişehir Şubesi çağın en büyük hastalıklarından birisi olan Alzheimere karşı ortak çalışma yapıyor. Özellikle Ahmet Ataç bu konuda yaptığı çalışmalarla büyük takdir topluyor. Açtığı Alzheimer Merkezi ile hastaların geri kalan hayatlarını sürdürmeleri için son derece çağdaş ve bilimsel bakım evlerini hizmete sokarak önemli bir hizmeti gerçekleştirdi. Alzheimer Derneği Başkanı Demet Özbabalık yıllardır bu konuda özveriyle çalışıyor. Eskişehir'de iki üniversitemiz var. Bu üniversitelerimizden birisi, Tepebaşı Belediyesi ve Alzheimer Derneği 40-50 yıl önce yayınlanmış gibi görünen dört spor dergisi bastırabilir. Eskişehir'deki Alzheimer hastalarını futbol tutkusuyla iyileştirme çalışması yapabilir.

********

NOSTALJİ

İki Büyük Efsane ​
Kırmızı Şimşekler'in Anadolu İhtilalini yaptığı yıllarda tüm Türkiye'nin ağzında hep bir slogan vardı; 'Fethi Nihat Ender Filelere Gönder' 42 yıl öncesine ait fotoğrafta Eskişehirspor'un iki efsane ismi Fethi Heper ve Ender Konca 1971'de kazanılan Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Kupasıyla birlikte.

EİNTRACHT FRANKFURT'A TRANSFER OLDU
22 Eylül 1947'de İstanbul'da doğan Ender Konca futbola Kasımpaşaspor'da başladı. 1966'da İstanbulspor'a transfer oldu. 1967'de efsanevi futbolcu haline geldiği Eskişehirspor'a geldi. 10 Aralık 1967'de ES ES Şekerspor'u 3-0 yendi. Ender Konca Eskişehirspor'daki ilk golünü burada attı (iki gol atmıştı) İlk sezonunu 12 golle tamamlayarak, takımın en golcü futbolcusu oldu. 1967-1971 yılları arasında Eskişehirspor'da oynayan Konca, 1971 yılında Eintracht Frankfurt'a transfer oldu. 1973-1977 yılları arasında Fenerbahçe'de oynadıktan sonra ES ES'e geri döndü. 1982 yılında 35 yaşında futbolu bıraktı. ES ES formasıyla 219 maça çıktı ve 48 gol attı. 35 kez millî takımlara çağrılan Ender Konca, 12 kez Türkiye U-18, 8 kez Türkiye U-21 ve 14 kez de Türkiye A Milli forması olmak üzere toplam 34 kez millî formayı giydi. Müsabakalarda 11 gol kaydetti.

İKİ KEZ GOL KRALI
Büyük Golcü Fethi Heper, havadan gelen topları yine havada ve göğsünde kontrol ettiği icin 'Çengel' lakabı ile tanınırdı. 3 Şubat 1944 Eskişehirli doğumlu olan Fethi, İki defa Türkiye Ligi Gol Kralı oldu. (1970-1972) Akademik kariyeri ile dikkat çekti. Türk futbolunun önemli futbolcularından Metin Oktay'la anne tarafında akraba olur. Futbol kariyerine yanında akademik eğitimini sürdürdü ve Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ndeki lisans eğitimini 1967'de, doktorasını 1978'de tamamladı. Maliye alanında 1981'de doçent 1988'de profesör unvanlarını aldı. 1988 yılında Profesör oldu. Fethi Heper, profesyonel futbolculuktan profesörlüğe giden ilk ve tek Türk futbolcusudur. 3 kez A 1 kez de Genç Milli oldu. ES ES forması altında çıktığı 240 maçta 104 gol kaydetti.

********

FOTO ŞAKA


Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal:
Harun Bey, Türkiye'nin Genel Başkan Yardımcısına 10 numaralı forma yakışır. Sizde bize 10 numara destek yaparsınız artık.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan: Halil beni hep bankamatik olarak görüyor galiba. Ben bu formanın parasını ödeyip gitsem iyi olur. Yarın bu formaya karşılık olarak benden otobüs, uçak falan ister!..

*************

FIKRA

ANTRENMAN YAPIYORDUM

Bir gün bir futbolcu başka bir kadınla yatakta yakalanmış.
Karısı futbolcuya sormuş;
-Sen ne yapıyorsun burada? Futbolcu:
-Kızma karıcım senin için antrenman yapıyorum.