Eskişehirspor'da ne zaman bir hareket olsa, bir değişim aşamasına gelinse,
Özellikle de ekonomik anlamda girilen dar boğazdan sonra,
Ya Vali'den medet umuyoruz,
Ya Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan...
Oysa Vali, devletin bir memuru...
Büyükşehir Belediye Başkanı da seçimle iş başına gelmiş bir kamu görevlisi...
Her ikisi de kamudan maaş alıyor ve üzerinde harcama yetkileri olan kamu kaynaklarını yine kamu için harcamakla yükümlüler...
***
Oysa biz zannediyoruz ki;
Vali, o şehrin en yüksek mülki amiri ya,
Elini şöyle bir salladı mı, devletin ve şehrin tük kaynakları emrine amade ve ne isterse oraya harcayabilir...
Ve biz yine öyle zannediyoruz ki,
Büyükşehir Belediye Başkanı, belediye bütçesi ve gelirlerini kendi (ya da bizim) istediği gibi kullanabilir...
Öyle bir şey yok tabii...
Vali Erol Ayyıldız da,
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de,
Birer kamu görevlisi olarak ancak tarafları bir araya getirmek, bir konsorsiyum kurmak anlamında önderlik yapabilecek kişiler...
Yani en çok 'kanaat önderliği' yapabilirler...
***
Eskişehirspor Genel Kurulu, Haziran ayı başında gerçekleştirilecek...
Söylenenlere bakılırsa,
Kısa vadede takımın sorunlarını çözebilmek için 35 milyon lira gerekiyor...
Bu paranın bir miktarını yeni seçilecek yönetim üstlense bile, dışarıdan bulunması gereken kaynak 25 milyon lira civarında...
Bu ekonomik koşullar içinde büyük miktar...
Öyle olunca, hemen devreye kamu yani devlet ve belediye kaynakları araya kaynak edilmeye çalışılıyor...
Pandemi nedeniyle Büyükşehir Belediyesi'nin hem öz kaynak gelirlerinde hem de devletin aylık olarak gönderdiği miktarlarda çok büyük azalmaların yaşandığı bir dönemde bel bağlanacak bir umut olmaktan çok uzak...
Üstelik yasalar da böyle bir keyfiliği müsaade etmiyor...
Hele ki,
Ellerini arkada bağladın diye Büyükşehir Belediye Başkanlarına soruşturma açılmaya kalkışıldığı bir dönemde...
Valilerin de, profesyonel futbol takımlarına kaynak aktarmaları söz konusu değil...
***
Ancak taraftarı da anlamak gerekiyor...
'Son bir umut' olarak bu iki merciden medet umuyor...
Ama nafile...
Hani bir söz vardır;
'Ayaklarınızı havuzun dibine basmadan yukarı sıçrayamazsınız...'
O zaman da şöyle bir anti tez ortaya çıkıyor...
'Ya havuzun dibi bataklıksa...'
Demeye çalıştığım o ki,
İşin kolayına kaçmadan,
Eskişehirspor için öncelikle en dip nokta hesap edilip, oradan tekrar yükselişe geçilebilmesi için mantıklı, sağlıklı hatta bilimsel bir model oluşturulmalı...
Çünkü şu an için gerekli olduğu söylenen 35 milyon lira kaynak sağlansa bile,
Çok değil, 1-2 yıl sonra 50-60 milyon kaynak gerekecek ve kısır dönge kendini sürekli yineleyecek...