Ülkenin içinde bulunduğu durumun bir başka tanımlaması olabilir mi bilmiyorum, benim gördüğüm resim tam da bu.
Farklı görüşler üzerinden şekillenen siyasi tablodaki ayrıştırmanın en yalın özeti, biz, siz ve onlar başlığı.
Herkesin bir saf tutması bekleniyor, taraf olması isteniyor, öyle yüzeysel değil, etinle kemiğinle de değil, bütün doğruların üstüne bir çizgi çekip, beynine zihnine yeni bir format atıp, teslim olman isteniyor.
Eğer bir savunucuysan, taraf olmanda gerekiyor zaten ama neyi, niçin savunduğunda önemini yitirmemeli. Değişmeyecek doğrular, telafisi olmayacak olan değerler kıymetler var yeryüzünde.
Toplumları diğerlerinden ayıran ve gelişimin değişimin terazisini ayarlamak kendini uyum ve durum açısından güncellemen gerekiyor buna evet ama ortak paydaların mahremiyetine dokunulmadan olursa anlam kazanır bütün bunlar.
Boz yap tahtası gibi deneme yanılma yöntemiyle bir kayboluşun içinde aranan doğrular, elde var olanların kıymetini kabul etmeyen egolar, bizi birbirimize dolayan komutlar, son gerçekliğimizin satır başlarıdır.
Üzerimize yüklenen baskısılar neticesinde, fikir doğurmak, fikir üretmek imkansızlığı gün yüzünde. Herkes kendi gibi düşünülsün istiyor nedense. Böyle bir yaptırım uygulama zihniyeti oldukça, mutsuz amaçsız insanlar çoğalmaya devam edecek. İnsanlık üzerindeki hastalık, ilerleyen evreleriyle korkutucu boyut kazanacak.
Ortaya bir proje koyacaksanız bunun öncesinde bir hazırlık dönemi araştırma bilgilenme evresi geçirmeniz gerekir. Fizibilite çalışması yapılmadan herhangi bir işe başlarsanız başarısızlık olasılığını da göze almış olmalısınız.
Proje olarak kabul edilen ve bir tazelenme zorunluğuyla projeyi tamamlama gayretleri gündemimizin ana konusu.
Malum gündemimiz seçim, siyaset, politika. İyiler, kötüler, başarılı olanlar ve başarısızlıklarının faturasını dünyadan bihaber olanların üstüne kesen kurt adamlar.
Başarıyı değil başardıklarını sahiplenenler başaramadıklarında ise kabullenmeyenler var oldukça bir ileri iki geri debelenir durur insanlık.
Akıl işi değil galiba bu siyaset denilen kavramın içeriğini anlayabilmek!
Bir bütünü parçalamak ve o parçaların her birini farklı düşünceler farklı bakış açılarıyla şekillendiren ideolojilerin, birbirlerine olan tahammülsüzlüklerinin faturasını ödüyoruz. Hem de ne ödeme maddi manevi.
Lider olarak belirlenen ve bir adım olarak öne çıkan herkesin dilindeki söylem, öncelikle kendinden olmayanı örselemek söz cambazlığıyla gömmek. Bunu kim iyi yapıyorsa onu alkışlıyor, tuttuğumuz saftan sinsice bir başka yöne ilişiveriyoruz. O savunucu olduğumuz ideolojilerden kendi kişisel çıkarlarımız söz konusu olduğunda, hiç düşünmeden feragat edebiliyoruz. Vade dilenlere göre yol alıyoruz oysa vaat etmemiz gerekirken. Ne yaman çelişki öyle değil mi?
Savunduğumuz değerlerin içindeki anlamsızlık bizi yanıltan aslında. Verilen komutu çok çabuk benimsiyor olmamız, sorgulama yetimizin olmayışı, şu günlerde içinden çıkamadığımız sorunların nedenleri aslında. Bilinçsizliğimiz cehaletimizin asıl nedeni. Bilinçlenebilmek ise zor iş ve biz kolaycı insanlar hiçbir zaman zoru sevmedik. Bu yüzden kaybetmeye meyilliyiz ve bu yüzden kazanıyor kazanmasını istemediklerimiz.
Yine bir yol yön bulma evresindeyiz, benim duruşum bakış açım net diyenleri artık dikkate almıyorum.
Asıl kendinden emin olduklarını söyleyenler çok çabuk değiştiriyor rotasını. Bin bir saçma sapan bahaneyle kendilerini haklı çıkartmaya çalışanların öngörülerine de inanmıyorum. Hiç kimse kaybedeceğine bile bile bir mücadelenin içine girmez hele ki ipi göğüslemişken.
Kazananların neden kazandıkları ortada, kol kırılsa da yen içerde kalır sözünde olduğu gibi. Diğer türlü kol kırılmadan önce kırıkçı aramaya kalktığınızda alçı tutmayacak bir gerçek sizi bekliyordur. Saflarını belirlediklerini düşünenler ne kadar dürüstler bir zahmet sorsunlar kendilerine. Her kaybedişin bahanesi vardır mutlaka. Ama kazanmanın başlıca formülü önce inanmak sonra savaşmaktır.
* * *
'GESİKOOP' TEPEBAŞI BELEDİYESİNE ÖDÜL GETİRDİ
Tepebaşı Belediyesi'nin projeleri ulusal ve uluslararası alanda başarı elde etmeye devam ediyor.Ekonomik, sosyal ve çevresel konularda önemli etkiler yaratan yenilikçi projeleri ödüllendiren 'Sürdürülebilir İş Ödülleri' 2022 finaline kalan Tepebaşı Belediyesinin sokak toplayıcılarına yasal statü kazandırdığı'projesi, 'İŞBİRLİĞİ' kategorisinde yılın en iyi 'Sürdürülebilir İş Ödülleri 2022'ödülünü aldı.
Ekonomik, sosyal ve çevresel konularda önemli etkiler yaratan ve ortak geleceğimize sahip çıkan yenilikçi projeleri vurgulayarak, iş dünyası için örnek rol modelleri paylaşmak amacıyla düzenlenen 'Sürdürülebilir İş Ödülleri'nde'Tepebaşı BelediyesininİŞ BİRLİĞİ – KURUMkategorisinde 'GESİKOOP' projesi finale kalan 15 proje içerisinden yılın en iyi 'Sürdürülebilir İş Ödülüne' laik görüldü.
* * *
Ödül törenine katılan Proje Koordinatörü Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında finale kalan 'GESİKOOP' projesinin ödül aldığını duyurdu.
Yalnızoğlu, 'Türkiye'nin en prestijli 'İş Ödülleri' arasında kabul edilen 'Sürdürülebilir İş Ödülleri 2022' ödülünü Eskişehir'e getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz' dedi.
Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, ödül töreninden sonra şu açıklamayı yaptı:
'Fütüristler yaşadığımız bu çağa 'İşbirlikçi Ekonomi Çağı' adını veriyorlar. Belediye olarak böyle bir kategoride ödül almamız daha da değerli. Artık kişisel değil ekip ve iş birliği başarılarının değer kazandığı bugünlerde Başkanımız Ahmet Ataç'ın gösterdiği vizyonda, her biri birbirinden değerli çalışma arkadaşlarımla, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü Personellerimizle bu ödülü Prof. Dr. Sermin Onaygil hocamızın elinden almak bizleri ayrıca mutlu etti'.
* * *
Tepebaşı Belediyesi, belediyecilik çalışmalarının yanı sıra sanat, kültür ve sosyal alandaki çalışmalarıyla takdir topluyor.
Tarihi bir şehre yetmiş katlı gökdelen dikmek, bir eser bırakmak değil bana göre. Ama yol kıyısına güzel bir çeşme yapmak bir eser olabilir. Şehrini ağaçlarla donatmak, ormanlık alanları büyütmek, arabalar olmadan toplu taşımla ulaşımı sağlamak en güzel eseridir bir belediye başkanının.
Ahmet Ataç, yaptığı icraatlarla Tepebaşı ilçesine kazandırdığı eserlerle, büyük küçük herkese dokunmasıyla gönüllere girmeyi başardı.
Öte yandan, ekip ruhuyla yapılan projelerle de Tepebaşı Belediyesi ulusal ve uluslararası ödüller kazandı.
Son olarak
Eskişehir adına gurur duyulacak Türkiye'nin en prestijli 'İş Ödülleri' arasında kabul edilen 'Sürdürülebilir İş Ödülleri 2022' ödülünü Eskişehir'e getiren projeye imza atan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı ve projede emeği geçen Tepebaşı Belediyesi çalışanlarını kutluyorum.
* * *
5 ay önceki sonuçla şimdi büyük bir fark var
Türkiye'deki artan enflasyon gündemdeki yerini korurken, Metropoll'un son anketinde vatandaşa 'Ekonomi iyi mi yoksa kötü mü yönetiliyor?' diye soruldu. Kötü diyenlerin oranı yüzde 62 olurken, iyi diyenlerin oranı yüzde 36 çıktı. 5 ay önce ise ekonominin kötü yönetildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 77, iyi yönetiliyor diyenlerin oranı ise yüzde 20 olmuştu.
Türkiye'de artan enflasyon ve hayat pahalılığı gündemdeki en önemli konu olarak yerini koruyor. Metropoll Araştırma Şirketi'nin son anketinde katılımcılara 'Son zamanlarda ülkemizde ekonominin iyi mi yoksa kötü mü yönetildiğini düşünüyorsunuz?' diye soruldu.
'İYİ YÖNETİLDİĞİNİ DÜŞÜNENLER YÜZDE 16 ARTTI'
Sonuçlara göre beş ay önce ekonomin kötü yönetildiğini düşünenler yüzde 77'den yüzde 62'ye düştü. İyi yönetildiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 20'den yüzde 36'ya yükseldi.
'AK PARTİ'YE GERİ DÖNÜŞLERİN ARKASINDAKİ FAKTÖR BU'
Araştırma şirketinin kurucusu Ozer Sancar da sosyal medya hesabından 'Beş ay önce halkın %77'si ekonominin kötü yönetildiğini düşünürken bu ay bu oran %62'ye düşmüş. İyi yönetildiğini düşünenler %20 iken bugün %36'ya yükselmiş. Kararsızlar içindeki eski AKP'lilerin geri dönmesini sağlayan asıl faktörün bu olduğunu düşünebiliriz' ifadelerini kullandı.
AK PARTİ YÜZDE 38.4 İLE İLK SIRADA YER ALDI
Türkiye yavaş yavaş seçim havasına girerken, ASAL Araştırma tarafından yapılan son ankete AK Parti'nin oy oranı damga vurdu. 26 ilde gerçekleştirilen anketin sonucunda AK Parti yüzde 38. 4 oy alırken, AK Parti'yi en yakın yüzde 23.5 ile CHP takip etti.5-14 Ekim tarihleri arasındaki yapılan anketin sonuçlarına göre AK Parti, bir önceki ankete göre oyların yükseltti ve yüzde 38.4 ile ilk sırada yer aldı. CHP de ise oyların düştüğü görülürken yüzde 23.5 ile ikinci oldu. Aynı şekilde oyları azalan İYİ Parti ise yüzde 11'de kalarak üçüncü sırada yer aldı. Yaptığı çıkışlarla dikkat çeken Ümit Özdağ'ın liderliğini yaptığı Zafer Partisi'nin de oylarını artırdığı görüldü.
* * *
fıkra:
Mazeret
Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret:
–'Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum'.
Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel'e sıra gelmiş.
–'Senin de mi atın çatladı' diye sormuşlar.
– 'Hayır' demiş. 'Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.'
* * *
KISSADAN HİSSE:
Gerçek Dostluk
Mevlana ve bir öğrencisi, dostluğun ve arkadaşlığın konu edildiği bir söyleşiden çıkmışlar, yolda birlikte yürüyorlardı. Biraz ileride yolun kenarında, iki köpeğin koyun koyuna sokulmuşlar, birlikte uyumakta olduklarını gördüler. Öğrencisi, biraz önceki söyleşinin de etkisi altında kalarak, bu görüntü karşısında çok duygulandı ve bu duygusunu Mevlana ile paylaşmak istedi: .
'Efendim şu manzaraya bakın' dedi. 'Ne denli yüce bir ders alınacak dostluk örneği, değil mi?'.
Mevlana, öğrencisinin bu heyecanı karşısında hafifçe gülümsedi ve kişisel çıkarların nice dostlukları yakıp kül ettiğini anımsattıktan sonra ona, unutamayacağı bir ders verdi:
'Evlat, sen onların arasına bir kemik atıver de, bak o zaman gör dostluklarını' dedi.
* * *
'Bir dostluk, kişisel çıkar karşısında unutulmayacak denli sağlamsa, ancak o durumda bir değer ifade eder ve ancak o zaman onun adına gerçek dostluk denilir.'
* * * *