Eskişehir Kadın Dayanışma Komiteleri, son dönemde artış gösteren kadın cinayetlerine ve özellikle Bahar Aksu'nun vahşice katledilmesine tepki göstermek için Ulus Anıtı'nda bir araya geldi.
Grup adına basın açıklaması yapan Begüm Beste Yiğit, kadınların yaşadığı şiddete ve adaletsizliğe dikkat çekerek, sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Eylemde, kadın cinayetlerinin politik olduğu ve mevcut sistemin bu suçlara zemin hazırladığı belirtildi.
" DÜZENE HİZMET EDEN YARGI VAR"
Eskişehir Kadın Dayanışma Komiteleri adına konuşan Begüm Beste Yiğit, Bahar Aksu'nun öldürülmesi ve Pınar Gültekin davasında verilen karara tepki göstererek sözlerine başladı. Yiğit, "Çok üzgünüz ve öfkeliyiz! Geçtiğimiz hafta, bu topraklarda kadın olmanın bedelinin ne kadar ağır olduğuna tekrardan maalesef tanıklık ettik. Şişli'de Bahar Aksu, boşandığı eşi tarafından bir araca bindirilerek kaçırılmak istendi. Kaçırılmaya direnen kadına eski eşi tarafından defalarca ateş edildi. Bahar hayatını kaybetti. Aynı hafta, vahşice öldürülen Pınar Gültekin'in davasında mahkeme kararı açıklandı. Yargıtay, davada haksız tahrik indirimini onayladı. Bu açık açık faillere cesaret vermektir. Her bir kadın cinayetinin ardında düzene hizmet eden yargı, kadın düşmanı siyaset, sessiz kalan devlet ve sermaye düzeninin çürümüş yapısı vardır. Bahar'ı sokakta koruyamayan, Pınar'ın failine iyi hal indirimi uygulayan bu düzenin adaleti değil, suç ortaklığı vardır!" ifadelerini kullandı.
"BİZ KAZANACAĞIZ"
Yiğit, Eskişehir'de yaklaşık bir ay önce yaşanan bir kadın cinayetinin medyanın sessizliğiyle karşılandığını belirterek, bu durumun kadın cinayetlerini normalleştiren sistemin bir sonucu olduğunu söyledi. Yiğit, "Bu sessizlik, bir istisna değil; kadın cinayetlerini normalleştiren, görünmez hale getiren, hayatlarımızı değersizleştiren düzenin sistemli bir sonucudur. Kadınların yaşam hakkı ellerinden alınırken, bu çürümüş düzen gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor, kadınları yalnızlaştırıyor. Biz bu yalnızlığa mahkûm değiliz. Ne Bahar'ın çığlığı ne de ismini bile öğrenemediğimiz kadınların sessizliği bu düzende kaybolup gitmeyecek, bu düzenin hayattan çekip aldığı tüm kadınların hesabını soracağız ve elbet biz kazanacağız!" diye konuştu.
"SİSTEMİN TA KENDİSİDİR"
Kadına yönelik şiddetin artmasının nedeninin sömürünün derinleşmesi ve yoksulluğun artması olduğunu belirten Begüm Beste Yiğit, Bahar Aksu'nun öldürülmesinin ve Pınar Gültekin'in vahşice katledilmesinin bireysel sapkınlıklar olmadığını, sistemin ta kendisi olduğunu ifade etti. Yiğit, "Suçluyu üç beş kişi olarak gösterenlere hatta çoğu zaman onları da aklayanlara, şiddeti fiziksel şiddete sıkıştırıp canının derdine düşmüş kadınların gerçek failleri görmesini engellemeye çalışanlara pabuç bırakamayız," dedi.
"ASLA UMUTSUZ DEĞİLİZ"
Kadınlar olarak öfkeli olduklarını ancak umutsuz olmadıklarını vurgulayan Yiğit, "Evet, canımız yanıyor ama patronlar sakın ola umutlanmasın, onların beklediği gibi diz çökecek, boyun eğecek değiliz. Kadınları güçsüz ve zayıf gören, 'istediğimizi yaparız nasılsa sesleri çıkmaz' diye düşünenlere sesleniyoruz, hepinizden hesap soracağız," ifadelerini kullandı.
"TEK ÇIKIŞ YOLU VAR"
Güvenli bir ülkede yaşamak, şiddetin ve sömürünün son bulmasını istemek, laik ve özgür bir ülkede yaşamak ve kendi kararlarını kendileri vermek isteyen kadınlara seslenerek tek çıkış yolunun birlikte mücadele etmek ve bu düzenden hesap sormak olduğunu belirten Yiğit, "Yalnız, çaresiz, güçsüz değiliz! Kadınların varlığına tahammül edemeyenlerin, bu karanlık ve gerici tarikat düzeninini yaratanlar karşısında diz çökmeyeceğimizi ilan ediyoruz. Bu düzende yaşamının her günü mücadeleyle geçen tüm kadınlara sesleniyoruz. Yaşamak için, nefes alabilmek için, yarınları kurabilmek için patronların, tarikatların ve AKP iktidarının sömürü ve eşitsizlik üzerine kurduğu bu düzenden, bu bataklıktan kurtulmamız gerekiyor. Ve kurtulacağız!" diyerek sözlerini tamamladı.