CHP Milletvekili İbrahim Arslan, Ekstra Gündem programında Gazeteciler Tarkan Demir ve Murat Taşkın’ın sorularını yanıtladı. Gündeme dair konuları değerlendiren Arslan, seçim sürecinden ve ülkede yaşanan ekonomik sorunlardan bahsetti. Vatandaşın ekonomik olarak yaşadığı feryatları sahada gördüklerini belirten Arslan, “Yerel seçim olmasına rağmen yapılacak seçimin genel seçim havasında olduğunu başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere vatandaşın talep ve beklentilerinin çok yoğunlaştığını görüyoruz. Belediye başkan adaylarının da ortaya koymuş olduğu yaklaşımın ekonomik sıkıntılara paralel olarak vaat ve projelere dönüştüğünü görüyoruz. Bizim açımızdan saha çalışmaları verimli ve olumlu geçiyor. 14 Mayıs seçimlerinde CHP bu sürecin lokomotifiydi ama diğer siyasi partilerle bir yol yürüyüşümüz oldu. Seçim bizim arzuladığımız şekilde gelişmedi ne yazık ki. Bütünsel olarak bir çöküş yaşandı. Yerel seçimlerin bu sürecin atlatılmasında önemli bir faktörü var. Yerel seçimler beldesinden ilçesine kadar orada yaşayan insanlarımızın sürece müdahil olduğu ve katıldığı bir zaman dilimi” dedi.

HEDEFE KİLİTLENDİK VE BAŞARACAĞIZ

Seçim sürecinde CHP’nin tüm kadrolarının birlikte yol yürüdüğünü söyleyen Arslan, “Aklımızın bir yerinde siyasi hesaplaşma olmaksızın üst fotoğrafı görerek yol yürüyoruz. Belediye başkan adaylarının ve meclis üyelerinin belirlenmesi sancılı süreçlerdir. Ama CHP olarak bu süreci en sancısız ve sıkıntısız geçiren parti olduğumuzu düşünüyorum. Eskişehir’deki bütün Belediye Başkan Adaylarımızla bütünleşik bir yapı içerisinde hedefe kilitlendik ve mutlaka 31 Mart’ta da başarılı olacağız. Birbirimizi kollayan, kucaklayan, eksiğini tamamlayan bir süreç yaşatmak istiyoruz. Hedefe kilitlendik ve başaracağız” şeklinde konuştu.

ESKİŞEHİR İTTİFAKINI GELİŞTİRİYORUZ

Eskişehir ittifakı kavramını öne çıkardıklarını ve önemsediklerini vurgulayan Arslan, “Bunun temel gerekçeleri var. CHP Genel Merkezi Kurultayı’ndan sonra yeni seçilen Genel Başkan ve yönetimimiz başta Millet İttifakı olmak üzere ziyaretler gerçekleştirdi. Başta İYİ Parti olmak üzere yerel seçimlerde ittifak yapılıp yapılmayacağı konusunda da gerekli girişimleri yaptı. Yaptığımız temaslar sonuçsuz kaldı. Kentlerimiz bizim evimizdir. Dolayısıyla evimizde var olan düzenin korunması, gelişmesi, geleceğe taşınması konusunda bütün hemşerilerimizle bir bütünlük içerisinde sorunlara aynı pencereden bakan, çözümler geliştiren bir yaklaşım içerisinde olduk. Yerel yönetimler doğumdan ölüme, yaşamın her alanında hemşerilerimize dokunmamızı gerektiren bir düzlem. Bu pencereden baktığımızda insanlarımızın beklentilerinin, özlemlerinin, ne inanç yapısı ne siyasal yapısı ne etnik yapısı olamaz. Zira belediye başkanlarımız da oy alsın ya da almasın tüm vatandaşlarına hizmet etmekle mükellef. Eskişehir buna çok aşina ve yerel seçim stratejisini Büyükerşen’in önderliğinde oluşturmuş bir kent. 1999’dan beri Eskişehir’de uygulanan bir strateji. Bugün de sahada bunu gözlemliyoruz. MHP’li, İYİ Partili, AK Partili arkadaşlarımızla iç içeyiz. Kenetleniyoruz. Bunu geliştirerek devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜ AÇIKLAMA YAPMALI

Uzun süredir kamuoyunda tartışılan şebeke suyu hakkında konuşan Arslan, “Başta Hatipoğlu olmak üzere partilerin adaylarının kendince iyi niyetle kent üzerine proje geliştirmeleri son derece saygı değerdir. Ama iktidar partisi muhalefet partisi ayrımına girdiğimiz zaman kimin neyi projelendirdiğini tartışmak gerekiyor. Su konusunda herkes konuştu ama konuşmayan tek kişi kaldı o da Sağlık İl Müdürü. Buradan Sayın Valimize ve Sağlık İl Müdürümüze kamuoyunu rahatlatacak net bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Eskişehir’de aylık su tüketimi yaklaşık 3-4 milyon metreküp arasında. 400 binin üzerinde de abonemiz var. Sayın aday meyve yıkayamadığını, kullanamadığını, kamuoyunda Eskişehir’i küçülterek mizah yaptıklarını sanıyorlar ama gerçekten üzülerek izledim bornoz giydirilmiş videoyu. Bu mesele kamu sağlığını doğrudan ilgilendiren bir meseledir. Bu tartışmanın bugüne kadar bitmiş olması gerekirdi. Bitirecek yegâne kurum Sağlık İl Müdürlüğü’nün bu konuda açıklama yapması gerekli” diye belirtti.

ÖVÜNÜLECEK DEĞİL UTANILACAK MESELELER

Emekli ve dar gelirlinin açlık sınırının altında bir maaşa mahkûm edildiğini dile getiren Arslan, “22 yıllık tek başına ve kesintisiz iktidar olmalarına rağmen bugün milyonlarca insanımız sosyal yardıma muhtaç hale getirilmişse bunun hesabını birilerinin vermesi gerekir. Bunlar utanılması gereken meselelerdir. ‘Biz bunu projelendirdik emeklilerimize şu sosyal yardımlar yapılacak’ gibi değerlendirilmesi meselenin ciddiyetinden çok uzaktır. Hani ekonomide şahlanıyorduk? Hani lider ülkeydik? Bütün bunlar orta yerdeyken siz 16 milyon emeklimizi açlık sınırının yarısında bir maaşa mahkûm ederseniz, bunu yerel seçimlere giderken bütün belediye başkan adayları emeklileri sosyal yardıma muhtaç konuma getiren projelerle yola çıkmak zorunda kalıyorsa bu övünülecek değil utanılacak bir meseledir” şeklinde konuştu.

KAYNAĞI NEREDEN YARATACAKLAR?

Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu’nun verdiği vaatlerin kaynağını nereden bulacağını soran Arslan, “Sayın Hatipoğlu 750 TL et yardımı, 4 damacana, 2 ekmek, 20 metreküp doğalgaz yardımı toplamda 3 bin TL’yi bulacak sosyal yardımı vaat ediyor. Hemşerilerimizin bunu da sorgulamasını istiyorum. Kaynağı nereden yaratacaksınız ve bu işlerin mevzuat karşısında karşılığı nedir? Projelerin, kentlerin gelecekteki tasarımlarını konuşmak yerine bütün ülkede sosyal yardımlar konuşuluyorsa hepimizin şapkasını öne koyup düşünmesi gerekir” dedi.

ARTIK İKTİDARA ‘DUR’ DENMELİ

Vatandaşların 31 Mart’ta iktidara dur demesi gerektiğinin altını çizen Arslan, “Bu ülkede ne oldu da 2 yılda bütçe bu kadar yükseldi. Bütün hemşerilerimizin bunu sorgulaması gerekiyor. İktidar Meclis’ten 11 trilyonluk bütçeyi geçirdi. Peki bunun kaynağı ne, nereden karşılayacaksınız? Tüm vergi ve cezalara zam geldi. Ne yazık ki 1 Nisan’dan sonra hepimizi daha karanlık günler bekliyor. Hayat pahalılığı daha da artacaktır. Zamlar peş peşe gelecektir. Bunları konuşmak istemezdim. Daha mutlu ve olumlu konuşmak isterdim. İnsanlar kredi kartıyla geçimini sürdürüyorlar. 1 Nisan’dan sonra ona da bir baskılama gelecek. Taksitlerin kaldırılması, piyasanın daraltılması doğru iş götürülecek. Taşıt, konut, ticari kredilere erişim sıfırlanmış durumdadır. İç piyasanın daraltılması, tüketiminin azaltılması, fabrikaların üretime ara vermesine, işletmelerin kapanmasına yol açacaktır. İşsizliğin daha da büyümesine neden olacaktır. Faiz enflasyon kur baskısından Türkiye’yi kurtarmanın yolu 31 Mart’ta kendilerine yönetecek belediye başkan adaylarını seçerken kendi mutsuz yaşamlarını göz önünde bulundurarak bu iktidara dur demesi ve erken seçime gidilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Alerjik reaksiyonlar gün geçtikçe artıyor Alerjik reaksiyonlar gün geçtikçe artıyor

VERİLEN VAATLER HAYAL ÜRÜNÜ

Bazı rakip adayların verdiği vaatlerin hayal ürünü olduğunu söyleyen Arslan, “Kamu sorumluluğu taşıyan her gerçek kişi ya da tüzel kişinin yaşamını biçimlendirmesi gereken kurallar var. Bunlara uygun davranmak zorundasınız. Türkiye merkezi idarenin bütçesi 11 trilyon ama yerel yönetimlere oradan aktarılacak pay 860 milyar TL. Yani 81 ile böldüğünüz zaman düşecek parayı siz hesaplayın. O nedenle belediye başkan adaylarının ortaya koyduğu projelerin kaynağını da açıklaması gerekir. Bunun mevzuatla alakalı kısmını da açıklamalılar. Büyükşehir başta olmak üzere CHP’li belediyelerde zaten yürüyen projelerimiz var. Bir kısmı güncellemeler içeren projelerdir. Örneğin kentsel dönüşüm konusunda Ayşe Ünlüce çıktı projelerini kamuoyuna açıkladı. Bunun altlıkları vardı. O nedenle mevcut yapıda bizim belediye başkanlarımız aslında hayale oynamıyor. Kurtuluş Pazar Yeri’nden, yeşil alanlarına kadar, spor tesislerinden sosyal amaçlı kreşlere yaşlı bakım merkezlerine bakın. Zaman içerisinde gerek bütçe gerek mevzuat karşısında altlıkları bulunan projeler. Olmayan kısmı şu; iktidarın temsilcilerinin yaptığı hayal ürünü”  diye belirtti.

PROJELERİMİZ GERÇEKLERE DAYANIYOR

CHP’li adayların projelerinin gerçeklere dayandığını belirten Arslan, “Önceki hafta hem Ulaştırma Bakanı hem de Çevre Şehircilik Bakanı geldi. Ulaşım bakanı savurdu gitti. 22 yıldır çevre yolunu kim engelledi? 35-40 kilometrelik ilçe bağlantı yollarını yapmadılar. Seyitgazi yoluna ayrılan bütçe 10 bin TL. Kimse ahkâm kesmesin. Hayal ürünü satmaya başlıyorlar. Yine konuşulan projelerden bir tanesi DSİ ile yapılan protokol.  ESKİ Genel Kurulu’nda biz DSİ ile yapılan protokolü karar altına aldık. Sakarbaşı’ndan suyun Eskişehir’e getirilme projesiydi. CHP’li Belediye Başkanlarımızın ortaya attığı hiçbir projenin hayali söz konusu bile değildir. Hepsi gerçeklere dayanan ve zaman içerisinde yaşama geçireceğimiz projelerdir. Hemşerilerimiz diğer adaylara bunların kaynaklarını sormalılar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMET ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMADI

İktidarın 22 yıldır Eskişehir’e yapmadığı pek çok hizmet olduğunu dile getiren Arslan, “Ben 2 tane Eskişehir tanımlamak istiyorum. Süreç aşağı yukarı benzer bir süreç. 22 yıllık AKP iktidarı var. Yaklaşık 25 yıldır bir yerel yönetim var. İktidarda AKP ve ortakları, yerelde CHP var. Ve 2 tane Eskişehirimiz var. Yetki penceresinden baktığımızda merkezi iradenin yapması gerekip de 20 yılda neyi yapıp yapmadığı, yanında da yerel yönetimlerin neyi yapıp yapmadığı var. Merkezi irade penceresinden baktığımızda çevre yolumuz yok, ilçe bağlantı yolumuz yok, havaalanında tarifeli uçuşlara kapalı, Kızılinler Termal Projemiz yok. Şimdi herkes ahkam kesiyor. 22 yıllık AKP iktidarı döneminde ne yapılıp yapılmadığı konusunu ben yurttaşlarımıza bırakıyorum. 6 Şubat depreminde yaşadıklarımızı biri çıkıp anlatsınlar. Sayın Özhaseki Eskişehir’e geldiğinde bol keseden sözler söyleyip gidiyor. 2018 yılında imar affını kim çıkarmıştır? Bakın af diyorum onlar barış diyorlar. Barış söz konusu olamaz. Ortada bir suç vardır. Bu insanlarımızın canını alan yapılar. Biz 35-40 milyon dolar gelir bekliyoruz ve bunla da Türkiye’yi depreme hazırlayacağız dediler. Maalesef Eskişehir’de dirençli kent oluşturması konusunda hükümet üzerine düşeni yapmadı” dedi.

PARTİMİZE DESTEK BEKLİYORUM

Yerel yönetimin herkesin gurur duyduğu bir kent oluşturduğunu vurgulayan Arslan, “Yerel yönetim açısından baktığımız zaman bütün hemşerilerimizin 1999’dan itibaren bu kentin gelişimine katkıda bulunmuş isimler var. Eskişehirimizi ulusal düzeyde bu noktaya taşıyan hepimizin gurur duyduğu, mutlu olduğu, kimsenin ötekileştirmediği bir kent oluşturan yerel yönetim anlayışı var. Hemşerilerimizin 2 tercih içerisinde bulunduğu ekonomik, sosyal koşulları ve çekilmez hale getirilen yaşamlarını dikkate alarak oy kullanacaklarına yürekten inanıyorum. CHP’ye desteklerini bekliyorum” şeklinde konuştu.

Muhabir: Berivan Halis