Eskişehirspor TFF 3. Lig 1. Grup'un 5. haftasında karşılaştığı Şanlıurfa temsilcisi Karbel Karaköprü'ye de 3-0 mağlup oldu.
Artık Siyah-Kırmızılı Kulüp için tehlike çanları çalkamaya başladı. Ligde oynadığı 5 maçta sadece bir puan alabildi ve ligin dibine oturdu. Yediği 14 golle de üçüncü ligin en çok gol takımı oldu.
Eskişehirspor pazar günü saat: 19.00'da Edirnespor'u konuk edecek. Sarı-Kırmızılı takım ligde 1 galibiyet 4 mağlubiyetle 15. Sırada yer alıyor. 15 Ekim'de yine evinde Karşıyakaspor ile karşı karşıya gelecek. Kendi sahasında oynayacağı bu iki maçtan 6 puan alamazsa lige erken havlu atmış olur.
FUTBOLCULAR FATURAYI CÜNEYT
HOCA'YA MI KESMEK İSTİYOR?
Pazar günkü Karbel Karaköprü Belediyespor yenilgisinden sonra bir bilgi geldi. Ne kadar doğru bilmiyorum. İddiaya göre Eskişehirspor forması giyen futbolcular Teknik Direktör Cüneyt Bicer'i istemiyormuş.
'Mış' diyorum bu bilgiyi henüz doğrulatamadım.
Doğru ise ihtimal vermiyorum ama yanlış bir karar olur. Hem de yanlışın daniskası. Futbolcunun görevi hocanın öğrettiklerini saha da uygulamak…
Hadi diyelim istediğiniz oldu yönetim Cüneyt Hoca ile yollarını ayırdı. Takımın başına gelecek yeni hocayı da beğenmezseniz o da mı gönderilecek?
Eğer Cüneyt Biçer'in uyguladığı sisteme ayak uyduramıyorsanız bu sizin sorununuz. Öğrenci, hocanın anlattıklarından sınava girer. Başarısız olursa sınıfta kalır. Cüneyt Hoca başarısız öğrencilerini sınıfta bırakacak! Ancak öğrencilerin çoğu başarısız, sınıfta bıraksa yani kadro dışı bıraksa oynatacak alternatif futbolcu yok. Mecburen mevcut futbolculara yola devam edecek.
HİÇ Mİ ESKİŞEHİR RUHU YOK SİZDE?
İddialar doğru ise Cüneyt Hoca'ya tepki olarak oynamıyorsanız hem kendinize hem de Eskişehirspor Kulübüne zarar veriyorsunuz.
Kulüp Bal Ligi'ne düşerse sizde düşmüş olacaksınız?
Bugün maaşlarınızı ve imza attığınız sözleşmedeki belirtilen paralarınızı gecikmeli de olsa alıyorsunuz.
Eğer kulüp bu sezonda ligden düşerse hiçbiriniz bir daha Eskişehirspor formasını sırtınıza giyemezsiniz.
İki sezon da Eskişehirspor'u Bal Ligine düşürdüğünüz ve beklenen performansı gösteremediğiniz için de transferde yapamazsınız.
* * *
Sırtınızda taşıdığınız formayı geçmişte kimler giymiş?
Bugün çoğunuzun dedesi yaşında olan, kulübü başarıdan başarıya taşıyan Türkiye'de60'lı ve 70'li yıllarda 'Anadolu Yıldızı Eskişehirspor' olgusunu oluşturan efsane kadronun futbolcularındanFethi Heper, İsmail Arca, Ender Konca, Vahap Özbayer, Nihat Atacan, Süreyya Özkefe, İlhan Çolak'ı bir gün olsun ziyaret edip anılarını dinlediniz mi?
İmkansızlıklara rağmen Eskişehirspor'u nasıl 'Anadolu Yıldızı' haline getirmişler anlatsınlar da örnek alın.
O yıllarda bugün sizin aldığınız paraları bile almadan 'Eskişehirspor ve Eskişehir Ruhunu' yaşattılar.
YÖNETİM CÜNEYT BİÇER İLE GÖRÜŞECEK
Ligde 5 haftada henüz galibiyetle tanışamayan Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mehmet Şimşek ve yönetim kurulu üyeleri dün Teknik Direktör Cüneyt Biçer ile yüz yüze görüşerek bir türlü gelmeyen başarısızlığın nedenlerini soracaktı.
Kamuoyunda Cüneyt Hoca ile yolların ayrılması beklentisi var.
Yazımı gazeteye gönderdiğim saat: 14.00'e kadar kulüpten herhangi bir açıklama yapılmadı.
Beklenen başarı gelmediği için Cüneyt Hoca'nın kendisi de yıprandı.
Son bir kredi daha verilmeli.
Pazar günü Edirnespor karşısında da beklenen galibiyet alınamaz ise o zaman daha fazla beklemeye gerek yok. Yollar hemen ayrılmalı. Yoksa tren kaçmış olacak.
* * *

İDDİALARINA CEVAP GELMEDİ
Ankara'da yapılan Zafer Partisi Kurucular Kurulu Toplantısı'nda salondan çıkartılarak darp edilmesiyle gündeme gelen eski İl Başkanı Soner Çam, Parti Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı yolsuzlukla suçladı. Çam, Özdağ'ın parti için toplanan paraları kendi hesabına geçirdiğini öne sürerek bu durumu ortaya çıkardığı için kendisine saldırıldığını iddia etti.
Zafer Partisi'nin Kurucular Kurulu Toplantısı sonrasında parti içindeki muhaliflerden Soner Çam ve Çetin Davarcı darp edilmişti. Soner Çam, 25 Eylül'de gerçekleşen olayda, saldırganları Ümit Özdağ'ın azmettirdiğini ileri sürmüştü. Eskişehir'de yaptığı basın açıklamasında gerçekleştirilen saldırının nedenine değinen Çam, parti gönüllülerinin yaptığı bağışların bir kısmının Zafer Partisi'ne değil, kişilere aktarıldığını, bu vaka tarafınca ortaya çıkarılınca söz konusu linç girişiminin gerçekleştirildiğini ileri sürdü.
'BAĞIŞLARIN PARTİYE DEĞİL
ŞAHSINA VERİLMESİNİ İSTEDİ'
Soner Çam darp olayından sonra yaptığı basın toplantısında şunları söylemişti:
'Ben partinin ihtiyaçlarını giderdiğim bir dönemde, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bundan sonra yapacağım bağışların partiye direkt ya da dolaylı yollar ile değil de, sadece şahsına verilmesini istedi. Bununla ilgili şahsımı ikna etmek için bir kaç gerekçe saydı. Parti kurulmadan önce Ayyıldız Hareketi sürecinde parti kurulması için benden birkaç defa para istedi. Bana para toplama yetkisi de verdi. Ben de kendisinin şahsi banka hesabına parayı gönderdim. İlerleyen süreçte partide benim gibi birçok arkadaştan para aldığını öğrenince durumdan şüphelenip, parti muhasebesinde verdiğim paraların karşılığını bulmaya çalıştım. Bir süre araştırmalarda bulunduktan sonra bizlerden ve tanımadığımız birçok kişiden topladığı, paraların parti kayıtlarına girmediğine şahit oldum. İşte her şey böyle başladı. Durumu kendisine ilettim, kibar bir şekilde konuşmaya öğrenmeye çalıştım. Akabinde benden aldığı paraları ya iade etmesini ya da genel merkeze aktarmasını, partiye kullanması gerektiğini söyledim. Fakat her defasında kendisi konuşmayı ya kesti ya da müsait olmadığını söyledi ve devamında bana karşı agresif tutumlar geliştirmeye başladı.'
'KENDİSİNE BİR HAFTA SÜRE VERDİM'
Soner Çam ile geçtiğimiz Cuma günü Emirdağlılar Vakfı'nın Avrupa Türkleri Platformu'nu ziyareti sonunda Sebahattin Tetik'in işyerinde karşılaştık.
'Abi başımızdan bir olay geçti. Haklı olduğum konuda bir satır bile yazmadın' diye bana sitem etti.
Aslında Soner Çam ve partili arkadaşının darp edildiği ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ı yolsuzlukla suçladığı iddiasını notlarım arasına almıştım.
Ancak gündem o kadar sık değişiyor yazmaya fırsat olmadı.
Soner Çam'a, 'topladığınparaları partiye değil de Özdağ'ın kendi hesabına gönderdiğin iddialar hakkında yazılı veya sözlü bir bilgilendirme yaptı mı?' diye sordum.
'Kendisine bir hafta süre vermiştim. Bu süre birkaç gün sonra dolacak. Gönderdiğim paraların nerelerde ve niçin kullanıldığının hesabını vermeli. Ben partinin Eskişehir teşkilatı kurulurken çok ciddi paralar harcadım. İl ve ilçelerdeki parti binaların kiralarını ben ödedim. Beni FETÖ'cu diye uydurma yalanlarla susturmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz sivil darbe girişimin üzerinden 6 yıl geçti. Benim onlarla bir bağım olsaydı birçok FETÖ'cu gibi bugün bende içeride olurdum. Kendilerinden bunun hesabını soracağım' dedi.
MAHMUT ÇORUMLU ZİYARETİ
VE KAMERA KAYITLARI
Çam'a, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, darp olayının yaşandığı gün kendi sosyal medya hesabından, 'Soner Çam 16 Eylül'de EGM Kom Daire Başkanı M. Çorumlu Başmüfettişi C. Karabacak'ı ziyaret etmiş'yaptığı paylaşımını sordum.
'Ben Emirdağlıyım. Mahmut abi de Emirdağlı. Emirdağlıların 'Aksakallısı'. Mahmut Çorumlu ile ağabey-kardeş hukukumuz var. Ankara'ya gitmeden önce kendisinden randevu talep ettim. Ziyarette Zafer Partisi Kurucular Kurulu toplantısı ile bir konu geçmedi. Bu özel bir ziyaretti. Hatta kendisine ziyaretin anısı olarak küçük bir hediye takdim ettim. Bu ziyaretten kendisine ekmek çıkmaz' diye yanıt verdi.
Darp olayından sonra toplantının yapıldığı otelin kamera kayıtlarının silinebilir düşüncesiyle ilgili yerlere müracaat ederek kamera kayıtlarının silinme ihtimalinin de önüne geçtiğini de kaydetti.
* * *
Bu iddialar sıradan bir iddia değil. Ümit Özdağ, bu iddialar karşısında niçin sessiz kalıyor?
Soner Çam'ın şahsi hesabına gönderdiğini iddia ettiği paralar nerelere hangi amaçla kullanıldı? Bunun açıklamasını belgelerle yapmalı.
* * *

KISSADAN HİSSE:

HAYAT
Her sabah bir aslan uyanır Afrika'da. Kafasında tek bir düşünce vardır. En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek, yoksa açlıktan ölecektir.
İster aslan olun, İster ceylan olun hiç önemi yok. Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmanız gerektiğini, hem de bir önceki günden daha hızlı koşuyor olmanız gerektiğini bilin. Yaşam adlı koşuyu ne kadar güzel anlatmış atasözü.
'Bir önceki günden daha hızlı koşmak' gerekmektedir. Çünkü eğer aslansanız, en yavaş koşan ceylanı bir önceki gün yakalamışsanız, bugün bir ceylan yakalamak niyetindeyseniz, artık bilmelisiniz ki en yavaş ceylan sizden daha hızlıdır. O halde düne göre hızınızı arttırmanız gerekmektedir. Yok, eğer ceylansanız ve henüz aslana yem olmamışsanız hızınızı düne göre mutlaka arttırmalısınız. Çünkü sıra size gelmiş olabilir.
* * *
Yani hayat koşusunda, devam edebilmenin tek koşulu var. Dünden daha hızlı olabilmek, bakın bakalım şimdi kendi kendinize...
Ondan, şundan, bundan değil 'Dünden' hızlı mısınız?
* * *

FIKRA:

KARGANIN İHTİYACI
Nasrettin hocanın hanımı dere kenarında çamaşır yıkıyormuş. Bir karga sabunu kapıp kaçmış. Kadın telaşlanmış ve Hocaya bağırmış.
- 'Hoca, Karga sabunu kaptı'.
Nasrettin Hoca, karganın arkasından bakan hanımına şöyle demiş:
- 'Üzülme hanım; baksana kargaya, üstü başı simsiyah. Demek ki onun bizden daha çok ihtiyacı var sabuna'.
* * * *