Sevgili okurlar, belki çoğumuzun dikkatini çekmemiş olabilir ama Suriye'den gelen bir ailenin 5 çocuğunun sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatlarını kaybetmesi geçtiğimiz haftanın en önemli olaylarından birisidir. Ölüm her canlı için mukadder ama bu olaydan sonra babanın gösterdiği metanet ve 'Allah verdi, Allah aldı' demedi ayrı bir inceleme konusu.
Biz esas konuya gelelim. O olayda ölen 5 çocuğun kaderine gelince onlar çok sıcak bir memleketten geldiler ve sıcaklık uğruna canlarından oldular. Mesela Arabistan'da yaşayan bir insana 'Isınman için bir ateş yakıp sonra o kova sönmeden odanıza konacak ve sen o kovadan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öleceksin' deseler tepkisi ne olurdu?
Allah kimseyi o duruma düşürmesin. Ana vatanlarını terk ederek diyarı gurbete geldiler ve bir soba faciası ile mezarları bile kendi topraklarında kalmadı. Kadere bak.
Rusya'daki bir insanın da belki ısınma sorunu olabilir ama sıcak memleketlerden gelip ısınmak için ateşe sığınan ve bir daha uyanamayan o yavrular, insanın yüreğini burkuyor. Ben de çocukluğumda yatılı hafız kursunda aynı olayla karşılaşmıştım ve bir arkadaşımızı kaybetmiştik. Zira bir odada 4 kişi idik, sobadan çıkan bir kömür kovasını bizim odamıza koymuşlardı. Kış günüydü. O gün nöbetçi hoca 'Biz üşüyoruz' deyince 'Alın bu kovayı odanıza koyun üşümezsiniz' demişti. Cehalete bakın. Hoca belki dini iyi biliyordu ama tekniği hiç bilmiyordu. Kendi dağ köyünden gelmişti. Belki de kömürü hiç bilmiyordu. Kovayı bizim odaya koydu netice 1 ölü 3 hastanelik çocuk.
O zaman bir arkadaşın güçbela uyanıp bağırmasıyla üçümüz kurtulmuştuk. Ama çok sevdiğimiz bir arkadaşımız henüz öğrencilik yıllarında istihal eylemişti. Belki kamuoyunun çok fazla dikkatini çekmemişti ama ben o faciayı yaşayan biri olarak ne kadar etkilendiğimi kimse bilemez.
O yavrulara rahmet dilemekten başka yapılacak bir şey yok ama Allah kimseyi evlat acısıyla imtihan etmesin. Netice KADERDEN KAÇILMAZ.