15 Temmuz hain darbe girişimin 6'ıncı yıldönümü nedeniyle 'Demokrasi ve Milli Birlik' günü ve şehitleri anma etkinlikleri Eskişehir'de vilayet meydanında düzenlendi.
Vali Erol Ayyıldız'ın daveti üzerine AK Parti ve MHP milletvekilleri, şehir protokolü, siyasi partilerin temsilcileri, STK'lar ile kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı. AK Parti ve MHP milletvekilleri konuştu.
Ancak davet edilmelerine rağmen AK Parti'nin haricinde diğer siyasi partilerin il başkanlarına söz verilmedi. Mademki 'Demokrasi ve Milli Birlik' günü, katılan diğer siyasi partilere de söz verilmeliydi.
'Demokrasi ve Milli Birlik' günü 'AK Parti'nin düzenlediği etkinlik' diye tartışılıyor. Hiç olmazsa bu tartışmaların doğru olmadığına nokta konulmuş olunurdu.
Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl de, Eskişehir'de gerçekleştirilen 15 Temmuz programı ile ilgili yaptığı açıklamada bunu haklı olarak eleştirdi.
'CUMHURBAŞKANIMIZIN 'BİRLİK BERABERLİĞİ'
KONUŞMASI ESKİŞEHİR'DE KARŞILIK BULMADI'
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl'ün sitem dolu açıklaması şöyle:
'15 Temmuz 2022 Demokrasi ve Milli Birlik Gününde Eskişehir Valiliği riyasetinde gerçekleştirilen programa Saadet Partisi olarak davet edildik. İl başkanı olarak il yönetim kurulumuzla birlikte katılım sağladık. Sn. Cumhurbaşkanımızın İstanbul Saraçhane'de yaptığı, 85 milyonun birlik ve beraberliğini önceleyen konuşması, maalesef şehrimizde bir karşılık bulamamıştır.
Davet sahibi Sn. Valimiz nazik, naif ve mümtaz kişiliği ile Eskişehir'imizde, Devlet-Millet kaynaşmasında adeta bir rol model olmuştur. Adalet ve hakkaniyete uygun tavırlarıyla tüm Eskişehirlilerin gönlüne girmeyi başarmıştır. Ancak, Türkiye siyasetinin son 50 yılını formatlayan Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet Partimizi temsilen orada bulunmamıza rağmen, 15 Temmuz ile ilgili görüş ve düşüncelerimizi ifade etme imkanı bulunamamıştır. Adeta Cumhur İttifakının paydaşları için bir gövde gösterisine dönüşen program, Demokrasi ve Milli Birlik Gününün anlamını yitirmesine sebep olmuştur.
Esasen Valiliğin himayesinde hazırlanması gereken program akışının, kanaatimce bir partinin dahli sonucu hazırlandığını düşünüyorum.
Kutuplaştırma üzerine bina edilen program, 15 Temmuz 2016 gecesi her siyasi görüşten, etnik kökenden, mezhepten olan, kanı canı pahasına istikbaline sahip çıkan memleket evlatlarının, aziz hatırasına halel getirmiştir.
Milletimizin kararlılığı ile aydınlattığı o karanlık 15 Temmuz gecesinde, Aziz ve Necip milletimiz, milli iradeye uzanan elleri kırarak cennet vatanımızda, millet iradesinin dışındaki her türlü vesayete tevessül eden ve edecek olanlara, tarihi bir ders vermiştir.
15 Temmuz gecesi bize göstermiştir ki, söz konusu vatan olunca hiçbir ayırım gözetmeksizin tüm memleket evlatları, göğsünü hayasızca akına siper etmekten imtina etmemektedir.
Zor bir süreçten geçen birlik ve beraberliğe ihtiyaç olan bir dönemde, böyle bir tavırlar karşı karşıya kalmak, teşkilat mensuplarımızı üzmüştür. Biz tüm engellemelere rağmen, bize engel olanları da ötekileştirmeden 85 milyon vatan evladının kucaklaşmasına, demokrasimizin tekamülüne, birlik ve beraberliğimizin tesisine vesile olacak çalışmalarımızı, gecemizi gündüzümüze katarak bedel ödemeyi göze alarak sürdüreceğiz. Çünkü büyük davalar, ancak bedel ödemeyi göze alanların omuzlarında zafere ulaşır.Milletimize bu kara geceyi yaşatanları, hain darbeye teşebbüs edenleri, bir kez daha şahsım ve Saadet Partimiz adına şiddetle kınıyorum.'
* * *
23 Temmuz 2016 tarihinde Anadolu Gazetesindeki yazımda 'AK Parti'nin etkinliği olmaktan çıkarılmalı' diye yazmıştım.
15 Temmuz 2016 yılındaki o yazımdan bir alıntı yapayım:
'İki günden beri 'Demokrasi Nöbeti'ne CHP'li milletvekilleri ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın neden katılmadıklarını, katılmaları gerektiğini yazıyordum…
Hatta 'İlçe belediyeleri stant açarak kimisi çay kimisi yemek dağıtıyor. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri neredeler?' diye sormuştum…
Dün CHP'li bir milletvekili, CHP İl Yönetimden bir isim ve Tepebaşı Belediyesinin bir yetkilisi telefon ettiler…
'Sadi Bey sen bize çağrı yapıyorsun ama demokrasi nöbeti etkinliği AK Parti'nin etkinliği olmuş. AK Parti'nin müzikleri çalınıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri açılıyor. Hatta zaman zaman AK Parti'nin bayraklarını gördük. Bu etkinlik tarafsızlıktan çıkmış, tamamen AK Parti'nin etkinliği haline gelmiş. Böyle olunca ister istemez bizim partimize gönül vermiş arkadaşlarımız rahatsız olmuşlar. Herkesime kucak açan bir etkinlik olsa seve seve katılım sağlardık' dediler…
Haklı oldukları uygulamalar var…'
* * *
15 Temmuz hain 'darbe kalkışması' AK Parti'ye karşı yapılan bir kalkışma değil.
Cumhuriyete, demokrasiye, milli birlik ve beraberliğe karşı yapılan saldırıidi. Milletimiz demokrasimizi korumak için ortak bir tutum sergilemiş ve millet egemenliğini, anayasal düzeni yok sayan adımların karşısında olduğunu net bir şekilde ifade etmiştir. Darbe girişimi toplumsal dayanışma ruhuyla bertaraf edildi.
15 Temmuz 2016'da yaşadığımız o kara gecede, milletimiz tek vücut olarak darbeci zihniyetin karşısında dimdik durdu ve ülkemizi sekteye uğratmak isteyenlere geçit vermedi.
Bu nedenle gelecek yıllarda yapılacak olan 15 Temmuz 'Demokrasi ve Milli Birlik' gününde sadece AK Parti'nin il başkanına değil katılan tüm partilerin il başkanlarına 2'şer dakikayı açmayan söz verilmeli.
Böylelikle 'AK Parti'nin etkinliği' olmaktan çıkar.
* * *

Yenilik Partisi'nde neler oluyor?
CHP eski Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın liderliğinde kurulan Yenilik Partisi İl Başkanlığına Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Avukat Gülçin Yapıcı atanmıştı.
2022 yılının ocak ayında göreve başlayan Yapıcı, yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
'Çeşitli meslek ve iş dalları ile yaptığım istişareler neticesinde Eskişehir'in sosyo-ekonomik ve kültürel durumunu geliştirmek için Yenilik Partisi ile siyasi hayatıma devam etme kararı aldım. Genel Başkanımız Öztürk Yılmaz'ın devlet adamı duruşunu ve tecrübesi ile hem ilimizde hem de ülke genelinde büyük başarılar elde edeceğine inanıyorum. Eskişehrimiz Yenilik Partisi ile güzel bir geleceğe kavuşacaktır. Genel Başkanımız Öztürk Yılmaz'ın devlet adamlığı ve siyasi tecrübesinden öğreneceğim çok şeyin olduğunu düşündüğüm için Yenilik Partisinde görev aldım'.
* * *
Gülçin Yapıcı, önceki gün İl Başkanlığından istifa ettiğini duyurdu. Kendisiyle birlikte Tepebaşı İlçe Başkanı Erol Çoban'nın da istifa ettiğini belirtmişti.
Yapıcı'nın, istifasıyla ilgili yaptığı açıklaması şöyle:
'Kuruluş sürecinde cansiperane gayretlerimizle bu partiyi yüceltmeye çalıştık. Şehir merkezinde ve ilçelerde tüm gücümüzle partinin büyümesi ve kamuoyu tarafından benimsenmesi için çaba sarf ettik. Ancak geldiğimiz noktada bizans oyunları ile karşı karşıya geldiğimiz için büyük üzüntü duyuyoruz. Şahsım adına konuşmam gerekirse çağdaş, demokratik, halkın dilinden konuşan, vatandaşla iç içe bir parti özlemiyle yola çıkmıştık. Ancak görünen o ki siz ne kadar kendinizden özveride bulunursanız arkanızdan da o kadar kuyunuzu kazıyorlar.'
'İSTİFA ETMEDİLER GÖREVDEN ALINDILAR'
Yenilik Partisi'nde Eskişehir İl Başkanlığı görevine Odunpazarı İlçe Başkanı Serkan Ortatepenin 'atandığı açıklandı. Odunpazarı İlçe Başkanlığı görevine Nurseli Ortatepe,Tepebaşı İlçe Başkanlığına ise Erol Çoban'ın yerine Emirhan Tezal atandığı açıklandı.
Serkan Ortatepe ise yaptığı açıklamada, Gülçin Yapıcı ve Erol Çoban'ın istifa etmediklerini, genel merkez tarafından görevlerinden alındıklarını savundu.
* * *
Yenilik Partisi Eskişehir İl Başkan olarak atanan Serkan Ortatepe yaptığı açıklamada, 'Yenilik Partisi Eskişehir İl Başkanı Gülçin Yapıcı ve Tepebaşı İlçe Başkanı Erol Çoban yapmış oldukları partimize aykırı, hiçbir mantığı olmayan, amaçsız ve dengesiz tavırlarından dolayı genel merkezimiz tarafından görevlerinden alınmıştır' demişti.
* * *
Dün Yenilik Partisi İl Başkanlığına atanan Serkan Ortatepe WhatsApp'dan 'Basın Grubuna' bir açıklama gönderdi.
Ardından da iki dakika sonra bu açıklama silindi.
Yenilik Partisi içerisinde bir iç çatışma söz konusu.
Bu nasıl giderilir bilemem.
Seçimler 10 ay kala parti içerisinde bu çatışma devam eder genel merkez neşter vuramaz ise Eskişehir de umduklarını bulamazlar diye düşünüyorum.
* * *

Fıkra:

Lastik
Bir gün İzmir'de arkadaşlarla belediye otobüsünde gidiyoruz. Bizim arkadaş boş yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi. Arkadaş da gıcıklığına adama yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekledi. Fakat arkadaş yerini vermedi. Neyse adamcağız da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya:
– Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz, dedi.
Adam şöyle baktı, sonra;
– 'O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın, ben de orada oturuyor olurdum' deyince bütün otobüs koptu. Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
* * *

HİKÂYE:

Gerçek Kardeşlik
Erkek kardeşlerin ikisi de babalarından kalma çiftlikte çalışırlardı. Kardeşlerden biri evliydi ve çok çocuğu vardı. Diğeri ise bekardı. Her günün sonunda iki erkek kardeş ürünlerini ve karlarını eşit olarak bölüşürlerdi. Günün birinde bekar kardeş kendi kendine:
* 'Ürünümüzü ve karımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de hakça değil' dedi, 'Ben yalnızım ve pek fazla gereksinimim yok.'
Böylelikle, her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin evindeki tahıl deposuna götürmeye başladı.
Bu arada evli olan kardeş, kendi kendine:
* 'Ürünümüzü ve karımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de hakça değil, üstelik ben evliyim, bir eşim ve çocuklarım var ve yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Oysa kardeşimin kimsesi yok, yaşlandığı zaman hiç kimsesi yok bakacak' diyordu.
Böylece evli olan kardeş her gece evinden çıkıp bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşinin tahıl deposuna götürmeye başladı.
İki erkek de yıllarca ne olup bittiğini bir türlü anlayamadılar, çünkü her ikisininde deposundaki tahılın miktarı değişmiyordu.
Sonra, bir gece iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken çarpışıverdiler. O anda olan biteni anladılar. Çuvallarını yere bırakıp birbirlerini kucakladılar.
Hayattaki en yüce mutluluk, sevildiğimize inanmaktır.
* * *